Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) Davos’taki 54. Yıllık Toplantısı, 60’tan fazla devlet başkanı, devlet erkanı, yükselen liderler ve şirket CEO’ları dahil olmak üzere 3.000’den fazla konuğa ev sahipliği yaptı. WEF toplantıları, BlackRock’ın önde gelen sponsor ve finansör olduğu, bankacılar ve finans elitleri de dahil olmak üzere seçilmemiş küresel liderlerin yılda bir kez bazen de iki kez bir araya geldikleri toplantıdır. Küresel Şeytani bu ittifak, Zürih, Cenevre ve Basel havaalanlarını özel jetleriyle bu senede tıkadılar ve halktan uzak toplandılar.

Büyük Sıfırlama Girişiminin mimarlarının toplanma sebebinin, Büyük Sıfırlamanın insanlık aleyhine asla küresel bir komplo olmadığı yönünde dezenformasyon kampanyasına dönüştürmelerinin anlaşılması çokta uzun sürmedi.

WEF bu sene özel olarak davet edilen konuklarına en önemli gündemlerine istinaden 100’den fazla kapalı oturuma ev sahipliği yaptı. Bu oturumlarda Nazi sempatizanı Schwab liderliğindeki psikopatlar, dünya nüfusunu kontrol etme, zorbalık yapma, azaltma ve insanlıktan çıkarma stratejilerinin yanı sıra dünyanın ve insanların kaynaklarını soyup soğana çevirip, küçük bir azınlığına aktarmanın en etkili yöntemlerini tartıştılar aslında…

Tabii ki WEF’in ebedi CEO’su Klaus Schwab tarafından davet edilen bazı devletleri temsilen gelen başkanları veya temsilcileri başkaları için zararlı olduğu düşünülen eylemlerden sorumlu olacaklardır. Çünkü WEF açık olmak üzere gizli bir ajandası var. İşte o gizli ajandasının dünyanın ve insanlığın geleceğini menfi yönde etkilemesi bekleniyor.

Aralarında İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Avrupa Konseyi Başkanı Ursula von der Leyen’in de bulunduğu diğer katılımcıların Filistin’de devam eden çatışmayı destekleyip desteklemeyeceklerini değerlendirdiler. Ayrıca Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’i mali yardım ve gelişmiş silahlarla desteklenip desteklenmeyeceğini de müzakere ettiler. Forumda özel kapalı oturumlarda Filistin ve Ukrayna’da devam eden savaşları ele almış olmaları dünya genelinde endişeleri artırmaktadır.

Aşılar, böcek bazlı gıdalar ile GDO’lu zehirli tohumlar ve Dünya nüfusunu azaltma çabalarıyla da tanınan Bill Gates ve Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü de katılımcılar arasındaydı ve gene aynı şeyleri tekrarladılar. Ama bu sefer biraz daha farklı olarak korku bazlı tehditlerle yaptılar sunumlarını.

Davos 2024 ile Küresel Şeytanlar yozlaşmış, kurallara dayalı, tek dünya düzenine karşı dünya genelinde artan güven kaybını ele alarak “projelerine” güveni yeniden inşa etmeyi amaçlamış olsalar da, bazı katılımcıların Davos’a gelmeyişi ise bu güvensizliğin arttığına yönelik bir işarettir. Schwab ise dizayn etmeye çalıştığı “küresel sistem” projelerine duyulan güvenin azaldığını kabul ederken, şeytani planlarının tek tek deşifre olmasını tabii ki her zaman olduğu gibi “uçuk komplo teorisi” olarak değerlendirdi ve hiç üzerine alınmadı.

İngiltere Savunma Bakanı Grant Shaps ise, azalan erkek asker sayısını dengelemek için kadınları askere almayı düşündüğünü söyleyerek bunun yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etmiş. Ancak gençler, özellikle savaş stratejileri söz konusu olduğunda artık hükümetlerine güvenmiyor ve kadınların bu düşünceyi reddetmeleri ise an meselesi.

Dünya çapında barış ve uyumu sağlamak için olası bir çözüm, tüm bireylerin askerlik hizmetini reddetmesi ile olabilir belki de. Bağımsız ülkelerin kendilerini savunma amaçları dışında hangi gerekçe ile olursa olsun işgal ve yayılmacı amaçla kurulan orduların lağv edilmesinin yolu ise Dünya Ekonomik Forumu’nun dağıtılması ile olabilir ancak.

Küresel Şeytanların tek dünya düzeni, tek dünya hükümeti, tek ordu, tek ödemeli sağlık sistemi gibi “tek” üzerine kurduğu hayalleri ise insanlar uyanmaya başladığı için şaka olarak görülüp dalga geçildiği için gerçekleşmesi de pek mümkün görünmüyor sanki…

Bu uyanışlara rağmen “Büyük Sıfırlama” ve “BM Gündemi 2030” ise nüfusun azaltılması ve nüfusun geniş kesimlerinin ötenazisi de dahil olmak üzere birincil hedeflerini değiştirmediler. İsrailli profesör Yuval Noah Hariri’nin robotlar ve yapay zeka yönetimi ele geçirdikçe “işe yaramaz yiyicilerin” geleceğine ilişkin sorusuna verdiği o cevaplarında gösterdiği gibi, insanlığın tamamen dijitalleşmesine yönelik baskı devam etmektedir. Küresel Şeytanların yozlaşmış ajandaları tek tek ifşa edilirken onların ilerlemesini baltalamaya devam ettiğine göre mesele basittir. Eninde sonunda geberecekler!!

Ancak küresel şeytanların odak noktalarının sadece güveni inşa etmek olmadığının farkındayız. Dijital olarak kontrol edilmeyenlerin insan sayılmayacağı bir dünyayı inşa etmek istemektedirler. Fakat bunu nasıl gerçekleştirebilecekleri konusunda endişeye kapıldıkları ise aşikârdır.

Çünkü insanların bu hızda uyanabileceklerini öngöremediler ve büyük uyanışın kontrol edemeyecekleri hızda yayılmasından endişe etmektedirler. Elbette bu uyanışın hızının geciktirilmesini de konuştular Davos’ta. Küresel ticaret, iklim değişikliği ve yapay zeka/dijitalleşme gibi konuları içeren Davos 2024 resmi gündemi ve konuşmacıların sunumlarındaki ince ayrıntılar daha bilinçli olanlara güven vermedi haliyle de. Seçkin konuklar, dünya genelinde artan uyanışın ve farkındalıklardan da endişe etmekte olduklarını dolaylı yoldan itiraf etmişlerdir.

Bunun için de küresel çapta dezenformasyon ve sansürcülüğün nasıl olması gerektiğini, stratejik olarak neler yapılması gerektiğini müzakere ettiler.

Covid kilitlenmesi ve aşı sahtekarlığı hakkındaki gerçekler bir bir ortaya çıktıkça toplumlara yeni korku ve panik havası oluşturabilecek korku pazarlama stratejilerini tartıştılar. Tabii ki her zaman olduğu gibi bunun içinde toplum mühendisliğiyle tanınan bir çok uzmanı kilit konuları özel ve kapalı ortamlarda tartışmak üzere davet edip sunumlar yaptırdılar.

Önemli tartışmalar arasında geleceğin ABD başkanının işbirliğini sağlamak, insanlık aleyhine altın vuruş silahlarından biri olan “X” adında yeni ve daha ölümcül bir hastalıkları ortaya çıkarmak, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) aracılığıyla pandemi anlaşmasını ve uluslararası sağlık düzenlemelerini manipüle etmekte yer aldı. Ayrıca yapay zeka (AI), robotik, dijitalleşme ve dijital kimlik konularında gelecekteki gelişmeleri araştırmakta tartışmalar arasında yerini aldı.

WEF, halkın Küresel Şeytanlara karşı geliştirdiği “direnişi” aleyhlerine bir devrime dönüşmesini önlemek için bu teknolojileri bireysel banka hesapları ve merkez bankası dijital para birimleriyle (CBDCs) ile entegre etmeyi bile müzakere ettiler. Bu deşifre olmasına rağmen nakitsiz toplumlar oluşturma planlarından vazgeçmediklerini de göstermektedir.

2024 yılının ilk günlerinde, eski ABD Başkanı Obama’nın yapımcılığını üstlendiği Netflix filmi “Leave the World Behind” filmini seyredenleriniz mutlaka vardır. Bu filmde olduğu gibi, çeşitli isim yakıştırmaları yapılan gruplar tarafından potansiyel bir siber saldırı olasılığı her zaman vardır.

Ancak bu film, kimliği belirsiz bir düşmanın halka korku ve dehşet aşılamak için bir siber saldırı başlatmasını tasvir ediyor. Bu da hemen aklımıza 2021 yılında Dünya Ekonomik Forumunun ebedi Ceo’su Klaus Schwab bir siber saldırı simülasyonu gerçekleştirerek enerji, iletişim, ulaşım, sağlık hizmetleri başta olmak üzere internette yaşanabilecek olası aksaklıklara yani KAOS’a dikkat çekmesini getirdi..

Öyleyse soralım;
Dünyada uyanış arttıkça çaresiz kalmaya mahkum olacak Küresel Şeytanların toplanma merkezi WEF’in, olası KAOS senaryo ve kurguları içinde siber saldırılar başlatıp; kaoslar oluşturup, sonrasında da “biz çözeriz” diyerek hedefledikleri Büyük Sıfırlamayı meşru hale getirmek için çok önceden planlamadıklarını ve ilk fırsatta hayata geçirmeyeceklerini kim garanti edebilir?

Ademin neslinden gelenler, kendilerine altın vuruşlar yapmak için para ve ölümü hedefleyen Küresel Şeytani bir güçle karşı karşıyadır. Korku uyandıran taktikler aracılığıyla insan onuru ve duygularına yönelik kasıtlı saldırılar yapmaktadırlar. Kendimizi korumak için korkunun etkisinde kalmayı reddetmemiz ve bu canavarların eylemlerinden dolayı onlarla mücadeleden asla vazgeçmemeliyiz. Öncelikle bireysel olarak kendimizin bu canavarlar tarafından kontrol edilmesine izin vermememiz çok önemlidir.

Bu mücadele kollektif hale dönüşürse zafer yakındır.
Yoksa insanlığın çöküşüne yol açabilir.
Sonrasında bizi kendilerine köle yaparlar da haberimiz bile olmaz.

Makaleye son verirken açılış sorusuna gelelim;

Şeytani planlar ifşa olmaya devam ederken,, Küresel Şeytanların Büyük Sıfırlama (Great Reset) ile dünyayı ele geçirme çabalarının varlığı, uçuk bir komplo teorisi mi, yoksa gerçeğin ta kendisi mi?…

Bize göre gerçeğin ta kendisidir.
***

Küresel Şeytanların insanları köleleştirme gizli planlarına rağmen yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. Ancak insanlar, uyanık olduğu ve mücadele etmek için kollektif olarak bir araya geldiği ve çalıştığı müddetçe Adem’in nesline düşman olan Şeytanın ve Küresel İşbirlikçi yavru şeytanlarının planları zayıftır ve kolaylıkla da bertaraf edilebilir. Çünkü Allah’ın çalıştığımızın karşılığını vereceği yönünde kesin vaadi vardır.

Merak ettiğiniz, okuduğunuz ve bir küresel planlarının daha ifşasını fark ettiğiniz için teşekkürler…

Guweste.Com
“Get up and wake up! Stop the evil!” (Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de.!)