Küresel elitler insan varlığının özünü, mevcut ilişkileri ve ulus-devlet ve bağımsız kurumlarını yok ederek insanlığı yok etmek için bir darbe gerçekleştiriyor. Bu darbe aynı zamanda insanın yok oluşuna giden dört yolu da hızlandırıyor. Eğer başarılı olurlarsa, insan bireyi küresel seçkinlere hizmet eden bir tekno-tiranlıkta yaşayan dijitalleştirilmiş bir kimliğe indirgenecek ya da Homo sapiens’in soyu tükenebilir.
Uygulanabilir tek seçenek darbeyi yenmek ve küresel kilit yapının ve süreçlerinin konuşlanmasını durdurmaktır. Bazı bilim insanları ise Homo Sapiens’in işlevsel olarak zaten yok olduğunu ve yalnızca küresel şeytanlara karşı çaba gösterenlerin hayatta kalma şansı sağlayabileceğini öne sürüyorlar. Bu sonucu önlemek için, senaryoyu destekleyen kanıtlar ve bu sonuca karşı savaşmak isteyenler için stratejik çıkarımlarla birlikte bir dizi stratejik seçenekler özetler şeklinde konu edilmiştir.
İnsanın Yok Edilmesi
Planlanmış COVID-19 salgını ile insan hak ve özgürlüklerinin yok edilmesine yol açarak bizi küresel şeytanların sistemleri tarafından izlenebilecek ve kontrol edilebilecek robotlar haline getirildi. Bill Gates ve saz arkadaşlarının “dünyayı teknolojiyle kurtarma” gib tuhaf inancıyla hareket eden küresel şeytani ajanlarının planlarından olan panedmi ve aşı gündemi kısmende olsa nüfus azaltmaya yol açtı.
26 Mart 2020 tarihinde Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) tarafından #Microsoft’a verilen “1. WO2020060606 – Vücut Aktivite Verilerini Kullanan Kripto Para Sistemi” adlı dünya patentinin (Kaynak) Microsoft’a hayatlarımız üzerinde olağanüstü bir tanrısal güç verdiğini ve yaratılıştan gelen insanlığımızdan mahrum bırakacağını ve patentin bizi “madenler” olarak yeniden tanımladığını ve Küresel Şeytanların dijital imparatorluğunda bizi Transhümanistlere çevirmek istediğini şimdiden söylesek abartmamış olabiliriz.
İnsan yaratıcılığı ve bilinci #patent060606‘da hayal edilen dünyada yok olmaktadır. Bu, insan yaratıcılığı ve bilincinde bir düşüşe yol açmıştır. Bu da özerkliğimizi, egemenliğimizi ve bedenlerimiz ve zihinlerimiz üzerindeki kontrolümüzü çalmak demektir. Eylemlerimizin ve düşüncelerimizi doğal ve sosyal dünya üzerindeki etkileri hakkında bilgelik ve etikle karar veren egemen, yaşayan, ruhani, bilinçli ve sözde akıllı küresel Şeytanların kölesi olmak demektir.
İnsan Topluluklarının Yıkım Stratejisi
Birçok uzman ve bilim adamı insan ilişkilerinin ve siyasi, ekonomik ve sosyal yapıların küresel şeytanların kontrolü lehine dönüşümünün gerçekliğini tanımlamıştır. Hatta bazı uzmanlar yönetici elitin kapitalist demokrasiyi yok ettiğini ve yerine bir mafya devleti kurarak siyaseti bir yağma ve baskı aracına dönüştürdüğünü savunmaktadır. Bazı uzmanlar ise; COVID-19 krizinin bir sonucu olarak meydana gelen eşi benzeri görülmemiş küresel ekonomik, sosyal ve siyasi yeniden yapılanmanın altını çiziyorlar.
Küresel Şeytanlar organize ettikleri planlı krizleri öne sürerek, çözüm diye ortaya koymaya çalıştıkları yeni nesil yönetişim modellerini totaliter ve şeytani bir sosyal mühendisliği hayata geçirmek için bahane olarak kullanılmaktadırlar. Ulusal özerklikten vazgeçilmekte ve önde gelen finans kurumları, milyarderler ve onların sözde hayırsever vakıflarından oluşan bir “uluslarüstü egemenlik” tek dünya devletinin hükümeti tarafından kontrol edilen ama vekil rejimlerden oluşan dünya çapında bir ağ adım adım inşa edilmektedir. Planlayarak çıkardıkları krizler, küresel yönetişim yapısını zorlama ile yeniden tanımlıyor. Küresel Şeytanlar, devletleri özelleştirmekle yetinmeyip tüm gezegene sahip olmak ve özelleştirmek istiyorlar.
Planlı Pandemi sürecinde bazı devletlerin koronavirüsü tek dünya hükümeti vizyonunu gerçekleştirmek için kullandığına hep birlikte şahit olduk. Kaos ve korkunun normal şartlarda vatandaşlar tarafından reddedilebilirken pandemi sürecinde teşvik etmek ve uygulamak için kullandılar. Bu da Küresel Şeytanların “çözümlerini” olduğu gibi kabul edildiğinde gelecekte nasıl nasıl bir dünya yaratacaklarını düşünmemiz gerektiği sonucunu çıkarmalıdır. Bize göre otoriter bir teknokrasi dünyası yaratacaklar…
Küresel Şeytanlar insanlğı ve toplumları yok etmeye niyetliyken, darbe aynı zamanda insan neslinin tükenmesine giden dört ana yolun hızlandırdıkları biraz daha anlaşılmaya başkadığınızı umuyoruz.
Şimdi de gelelim asıl konumuz olan insanın yok oluşuna giden dört yolun hızlandırılması meselesine;
Nedir bu 4 yol?
Vicdanlı uzmanlar, insan neslinin tükenmesine giden dört yolu tartışıyor ve bu gidişatı önlemek için 2030 ya da 2050’ye kadar vaktimiz olduğunun altını ve üstünün çizerek 4yolun birleştiği kavşağı tutmanın önemini vurguluyorlar.
Ayrıca, yakın tarihli (Agenda 2030) yok oluşun hzılı başlangıcına giden diğer yolları kimilerine görede “yedi yolun” tamamı Dünya’nın biyosferine yönelik diğer tehditlerle birlikte düşünüldüğünde önümüzde uzanan yok oluş çok daha acı olabileceğini tartışıyorlar. Birbiriyle ilişkili bu tehdit öngörüleri, kısa vadede tersine çevrilemeyecek bir dizi devrilme noktası ve karşılıklı olarak birbirini güçlendiren negatif geri besleme döngüleri yaratmıştır haliylede. Canlıların türlerini kaybetmesiyle devam eden yok oluşlar gibi çeşitli yok oluş faktörlerinin süregelen sinerjik etkisi, düzeltici eylemlerden bağımsız olarak durdurulamayacak bir hareket de yaratmıştır.
Bu süecin başlangıcı olan COVID-19 olarak bilinen planlı sahte virüsün “örtüsü” altında gerçekleştirilen Küresel Şeytanların vurucu ilk acı darbesi gibi son tehditlere karşı insanlığı ve siyasi özgürlüğü savunmanın önemini her zamankinden daha önemli hale gelmiştir artık.
Küresel Şeytanların planlı pandeminin sahte virüsü olab Covid19 ile vurduğu darbe sadece insan bireylerinin ve toplumunun yok oluşunu hızlandırmakla kalmamış, aynı zamanda insanlığın yok oluşuna giden dört ana yolun her birini de hızlandırmıştır.
Bunlar;
Nükleer Savaş,
5G’nin Yayılımı,
Biyoçeşitliliğin Çöküşü
İklim Felaketidir.
Devam edecek.
***
Şunu asla unutmamalıyız;
Küresel Şeytanların insanları köleleştirme amacıyla hiçbir taşın altını boş bırakmamacasına gizli planlarına rağmen yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. Ancak insanlar, uyanık olduğu ve mücadele etmek için kollektif olarak bir araya geldiği ve çalıştığı müddetçe Adem’in nesline düşman olan Şeytanın ve Küresel İşbirlikçi yavru şeytanlarının planları zayıftır ve kolaylıkla da bertaraf edilebilir. Çünkü Allah’ın çalıştığımızın karşılığını vereceği yönünde kesin vaadi vardır.
Merak ettiğiniz, okuduğunuz ve bir küresel planlarının daha ifşasını fark ettiğiniz için teşekkürler…
Guwuste.Com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de !! (Get up and wake up! Stop the evil!)