Klaus Schwab’ın Görevi Bıraktığına İnandınız mı?

 

Dünya Ekonomik Forumu’nun kurucusu ve CEO’su Klaus Schwab, Davos Forumu ve diğer küresel platformlardaki görevlerinden istifa ettiği duyuruldu.

 

Hemen sevinmeyin!
Temelli emekli olmadı ve torunlarıyla vakit geçirmek yerine başka planları var gibi görünüyor.

 

Klaus Schwab, Dünya Ekonomik Forumu’nun ajandasını belirleyen isim olarak tamamen aldatmaca olan iklim krizine kılıf uydurmak için icat çıkarır gibi ortaya attığı “net sıfır” gibi 20 yıl önce ortaya atılan ve kamuoyu tarafından ağır eleştirilen konulara destek vermeye devam edecektir. Bundan sonra eleştirilere karşı daha kapalı bir tutum sergileyerek, bu tür konularda arka planda çalışmalarını sürdürmesi beklenmektedir, ki bu durum ona daha rahat bir çalışma alanı sunabilir. Schwab’ın ekonomik ve sosyal temellerimizin yeniden şekillendirilmesi gerektiğini savunan “Büyük Sıfırlama” fikrini hala destekliyor. Nitekim, Davos 2024’te yaptığı konuşmada, dünyanın karşı karşıya olduğu zorlukların çeşitliliğine ve derinliğine dikkat çekerek, geleceğe olan sözde güveni yeniden inşa etmenin önemini vurgulamıştı…

 

Dünya Ekonomik Forumu’nun Endüstri Net-Sıfır Takibi Raporu’nda belirtildiği üzere, 2030 yılına kadar net-sıfır emisyon hedefine ulaşma çabası, özellikle emisyon yoğun endüstri sektörlerindeki ilerlemenin dünya genelindeki önemi ve karmaşıklığı göz önüne alındığında, Schwab’ın kesin bir emekliliği düşünmediğini göstermektedir. WEF, BM ve WHO, “işe yaramaz yiyiciler” olarak adlandırılan unsurları elimine etmek ve CO2 emisyonlarını azaltmak için yoğun çaba sarf etmektedirler.

 

Dünya Ekonomik Forumu’nun kurucusu ve CEO’su Klaus Schwab’ın sözde emekliliği yaklaşırken, onun yerine geçecek kişi hakkında spekülasyonlar yoğunlaşıyor. Schwab sonrası WEF’in liderliğini kimin devralacağı henüz resmi olarak duyurulmamışken, Tony Blair ve Christine Lagarde gibi isimler olası adaylar arasında gösteriliyor. Blair, Irak Savaşı’nın başlamasında önemli bir rol oynamış ve bu kararlar milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine sebep olabilecek sonuçlara yol açmış bir politik figür olarak biliniyor.

 

Christine Lagarde, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) gibi önde gelen küresel finans kuruluşlarında yüksek düzeyde görevler üstlenmiş bir isimdir. IMF’de 2011’den 2019’a kadar Yönetici Direktör olarak görev yapmış, ardından ECB’nin Başkanı olarak atanmıştır. Ekonomik krizlerin nasıl çıkarılacağına yönelik geniş bir deneyime sahip olan Lagarde, bu rollerdeki liderliği ile tanınmaktadır. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) gelecekteki yönünü belirleyecek kararlar, onun bu deneyiminden önemli ölçüde yararlanabilir ve organizasyonun yanı sıra küresel toplumun geleceği üzerinde de derin bir etki yaratabilir.

 

Schwab ailesinin Dünya Ekonomik Forumu’na (WEF) uzun süreli katılımı göz önünde bulundurulduğunda, yönetimde bir Schwab üyesinin görev alması olasıdır. Ancak, liderlik değişikliği dünya politikaları ve yaklaşımlarında önemli bir dönüşüm olmayacaktır. WEF’nin, küresel elitler için ideal, “işe yaramaz yiyiciler” olarak gördüğü diğer insanlar için distopik bir dünya yaratma hedefini sürdürmesi bekleniyor.

 

Dünya Ekonomik Forumu’nda ele alınan “Virüs X”, COVID-19’dan daha ölümcül olabilecek bir virüs olarak tanıtılması kararı alındı. Bunu da Pfizer CEO’su Albert Bourla, bu bilinmeyen virüse karşı aşı geliştirme çalışmalarının devam ettiğini açıklamasıyla ortaya çıkmıştı. Bu durum, küresel sağlık topluluğunun gelecekteki salgınlar için proaktif önlemler alma konusunda bir araya geldiğinin bir işareti olarak değerlendirilmektedir.

 

Dünya Ekonomik Forumu’nun başkanı Klaus Schwab, dördüncü sanayi devrimi ve insanların teknoloji yardımıyla evrimsel süreçlerini hızlandırabileceklerine dair şeytani bir düşünce akımı olan Transhümanizm gibi konuları gündeme getirerek, teknolojinin insan yaşamını nasıl dönüştürebileceğini müzakere etmeye devam ettirmeye devam edecektir.

 

Schwab ve Dünya Ekonomik Forumu; fiziksel, dijital ve biyolojik dünyaların entegrasyonuyla karakterize edilen dördüncü sanayi devriminin eşiğinde olduğumuzu ileri sürüyor. Bu devrim, disiplinler, ekonomiler ve endüstriler üzerinde derin etkiler yaratarak, insan olmanın anlamını yeniden sorgulamamıza neden oluyor. Ancak, bu teknolojik ilerlemelerin etik ve güvenlik konularında endişelere yol açtığı da biliniyor. Schwab’ın şeytana taş çıkartacak görüşleri, geniş çapta tartışılmakta ve insanlığın geleceği üzerindeki potansiyel etkilerindeki endişeler artarak devam ediyor.

 

Schwab’ın emekliliği veya liderlik görevinden ayrılması, bazılarının “zafer kazandık” şeklinde yorumlamasına yol açsa da, bu durumun sizi zafer sarhoşu yapıp yavaşlatmaması gerektiğini unutmayın. Aslında, bu değişiklik daha da güçlenmek ve yeni stratejiler geliştirmek için bir fırsata çevireceklerini bilmekte fayda vardır.

 

Tekrar soralım; Klaus Schwab’ın görevi bıraktığına inanıyor musunuz hala?

 

Bu makale; insanlığın onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, küresel elitlerin ve dünyanın dört bir yanına dağılmış işbirlikçilerinin “yenilmez” olduğu yanılgısını oluşturmak değildir, aksine insanlar izin vermediği müddetçe insanlık aleyhine olan “Büyük Sıfırlama” gibi hedeflerini asla başaramayacakları gerçeğini ortaya koymaktır. Bunlara izin vermemek, onlar için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır.

 

Guwuste.com
Kalk ve uyar, Kötülüğe de dur de…

 

Makalemizi beğendiyseniz paylaşmayı unutmayınız…