Çocuk Felci Sahtekarlığının Arkasında Kim Var?
06 Sep 2024
- Share:
Çocuk Felci Sahtekarlığının Arkasında Kim Var?
Son yüzyılda dünya, daha önce hiç olmadığı kadar hızlı bir değişim sürecine girdi.
Bu değişimlerin ardındaki güçler ve davranışları giderek daha fazla sorgulanıyor. Küresel elitler, ekonomik ve politik güçlerini artırmak için çeşitli stratejiler geliştiriyor. Ancak, bu stratejilerin insanlık üzerindeki etkisi tehditler ve kaos, endişe verici boyutlara ulaşmış durumda. Bu yazıda, sahtekarlık bilimi olan virolojinin yükselişi, küresel elitlerin etkisi ve çocuk felci gibi hastalıkların nasıl birer kontrol aracı haline getirildiği konularını ele alacağız.
Viroloji Bilim mi, Manipülasyon mu?
Viroloji, 20. yüzyılın başlarında, Rockefeller Tıbbi Araştırma Enstitüsü’nün çabalarıyla modern tıpta önemli bir yer edinmiştir. Ancak, bu bilim dalının temelleri, bilimsel kanıtlardan ziyade spekülasyonlara dayanmaktadır. Çocuk felci virüsünü izole ettiklerini iddia ederek, virolojinin temellerini atmışlardır. Ancak, bilimsel yöntemlerin yeterince titizlikle uygulanmadığı gerçeği göz ardı edilmemelidir. Klasik anlatıya göre viroloji, başlangıçta hastalıkların anlaşılması ve tedavi edilmesi amacıyla geliştirilmiş gibi gözükse de küresel elitlerin kontrol mekanizmalarının bir parçası haline gelmiştir.
Rockefeller Enstitüsü ve Tıp Üzerindeki Etkisi
Rockefeller Enstitüsü, Amerikan tıp uygulamalarını kontrol altına alarak, tıbbi ilaçların tanıtımını ve yaygınlaşmasını sağlamıştır. Hatta birçok gerçek tıp okulunun kapatılması ve tıp eğitiminin yeniden yapılandırılması, Rockefeller’ın tıp üzerindeki etkisini artırmıştır. Bu süreç, tıp eğitiminin standartlaştırılması ve modern tıbbın belirli bir yöne evrilmesi açısından önemli bir dönüm noktası olmuştur. Ancak, bu değişim, alternatif tıp uygulamalarının dışlanmasına ve tıbbi araştırmaların belirli çıkar gruplarının etkisi altına girmesine de neden olmuştur. Tıp eğitimi ve araştırmalarının bu şekilde manipüle edilmesi, küresel elitlerin sağlık sektörünü kontrol mekanizmasının bir parçası haline dönüştürülmesini amaçlamaktadır.
Çocuk Felci ve DDT ile Gelen Sağlık Krizleri Kontrol Araçları mı?
20. yüzyılın ortalarında, çocuk felci salgınları ABD’de büyük bir sağlık krizi sebep olmuştur. Rockefeller Enstitüsü ve Amerikan Tıp Birliği, bu salgınların nedenini aslında olmayan bir viral virüsün enfeksiyonu olarak tanımlamış, ancak toksinlerin rolü bilerek göz ardı edilmiştir. Çocuk felci, özellikle yaz aylarında artış gösteren bir hastalık olarak dikkat çekmiş ve bu durum, hastalığın çevresel faktörlerle olan ilişkisinin olduğu yönünde güçlü kanaatlere neden olmuştur. Ancak tüm bunlara rağmen çocuk felci salgınlarının arkasında yatan gerçek nedenlerin çevresel olduğu yönünde araştırılması yerine, hastalığın viral bir enfeksiyon olarak tanımlanması, Rockefeller Enstitüsü’nün kontrolündeki tıbbi araştırmaların yönlendirilmesiyle olmuştur. Bugün bile aynı tanımlama devam etmektedir.
- DDT Mucize İlaç mı, Zehir mi?
İkinci Dünya Savaşı sonrası, DDT’nin yaygın kullanımı, çocuk felci vakalarının artmasına neden olmuştur. DDT’nin toksik etkileri, halk sağlığı üzerinde ciddi tehditler oluşturmuş, ancak bu durum uzun süre göz ardı edilmiştir. DDT, başlangıçta mucizevi bir kimyasal böcek ve tarım ilacı olarak tanıtılmış, ancak zamanla çevresel ve sağlık üzerindeki olumsuz etkileri ortaya çıkmıştır. Bu süreçte, DDT’nin çocuk felci ile olan olası bağlantısı üzerine yapılan araştırmalar, kimyasalın güvenirliğini ortadan kaldırmış ve yasaklanmasına sebep olmuştur. DDT yasaklandıktan sonra çocuk felci vakalarında şaşkınlığa sebep veren ani bir düşüş yaşanmıştır.
Rockefeller Enstitüsü ve Amerikan Tıp Birliği Ortaklığında Sağlık Üzerindeki Gizli Kontrol
Rockefeller Enstitüsü’nün etkisi, tıp eğitiminin yeniden yapılandırılması sürecinde belirginleşmiştir. Birçok tıp okulunun kapatılmasına ve tıp eğitiminin standartlaştırılmasına yol açmıştır. Tıp eğitimi, kaliteyi artırmak yerine Rockefeller ve Amerikan Tıp Birliği’nin (AMA) çıkarlarına hizmet eden bir araç haline gelmiştir. Bu durum, tıp eğitiminin ve sağlık politikalarının küresel elitlerin kontrolüne girmesine yol açmıştır.
İlaç Endüstrisi ve Tıbbi Araştırmalar Kimin Çıkarına?
Rockefeller Enstitüsü, tıbbi araştırmaların ve ilaç endüstrisinin kontrolünü ele geçirerek, tıbbi uygulamaların yönünü belirlemiştir. Bu süreçte, viroloji alanındaki araştırmaların kontrolü, yeni patentli aşıların ve ilaçların tanıtımında önemli bir rol oynamıştır. Ancak, bu durum, tıbbi araştırmaların bağımsızlığını ve bilimsel yöntemlerin titizlikle uygulanmasını tehlikeye atmıştır.
- Çocuk Felci Araştırmaları Bilim mi, Çıkar mı?
Rockefeller Enstitüsü, çocuk felci araştırmalarının kontrolünü ele geçirerek, kasıtlı olarak hastalığın viral bir enfeksiyon olarak tanımlanmasında önemli bir rol oynamıştır. Ancak bu süreçte, toksinlerin ve çevresel faktörlerin hastalık üzerindeki etkisi göz ardı edilmiştir. Bu durum, çocuk felci salgınlarının kontrol altına alınmasında ve hastalığın gerçek nedenlerinin anlaşılmasında önemli bir engel oluşturmuştur. Ancak bu durum, tıbbi araştırmaların ve halk sağlığı politikalarının belirli çıkar gruplarının etkisi altına girmesi nedeniyle yeterince araştırılmamıştır. Hatta bugün bile engel olmaya devam etmektedirler.
Küresel Elitlerin Rolü Nedir?
Küresel elitler, Büyük Sıfırlama planları aracılığıyla, dünya genelinde ekonomik ve sosyal kontrolü ele geçirmeyi amaçlamaktadır. Bu süreçte, sağlık krizleri ve pandemiler, kontrol mekanizmalarının uygulanmasında bir araç olarak kullanılmaktadır. Küresel elitlerin, ekonomik ve politik güçlerini artırmak için sağlık krizlerini nasıl kullandıkları, bu planların arkasındaki motivasyonları anlamak açısından önemlidir. Küresel Çocuk Felci aşılama kampanyaları da bu araçlardan biridir. Büyük Sıfırlama, bu bağlamda, küresel güç dengelerinin yeniden şekillendirilmesi ve yeni bir dünya düzeninin kurulması için bir fırsat olarak görülmektedir. Bu planda, küresel elitlerin büyük sıfırlama hedeflerini gerçekleştirebilmek amacıyla ekonomik ve politik güçlerini artırma çabalarının bir parçası olarak değerlendirilmelidir.
Bu makalede insanlığın onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, küresel elitlerin hedefi olan Büyük Sıfırlama Planlarının “yenilmez” olduğu yanılgısını oluşturmak asla değildir. Aksine geçmişteki ve günümüzdeki gelişmelerden haberdar etmek ve insanlar izin vermediği müddetçe karanlık hedeflerini asla başaramayacakları gerçeğini vurgulamaktır. Bu tür faaliyetlerine izin vermemek ve başa çıkmak için dünya çapında güçlü işbirliği ve güçlü kollektif dayanışmanı kurulması önemlidir. Bu da onlar için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır.
Guwuste com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!
Uyanık olun, sorgulayın ve gerçeği aramaktan asla vazgeçmeyin…
Okuyucularımız; kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girer…