Kalk Ve Uyar! Kötülüğe Dur De!

Hero Image

İnsanlığın Yok Oluşuna Giden 4 Yol Hızlandırıldı [2]

  • 13 Şub 2024

  • 10 dakika

  • Paylaş:
Blog Detail Header

İnsanlığın Yok Oluşuna Giden 4 Yol Hızlandırıldı (2)

Küresel elitler, insanlığı yok etmeye yönelik darbesinde kritik dört yolu hızlandırılıyor…

Küresel elitler, insanlığın özünü, ilişkilerini ve ulus-devletlerini yok ederek insanlığı yok etmek için bir darbe planlıyor. Bu hamle, insan neslinin tükenmesine giden dört yolu hızlandırıyor, insanları tekno-tiranlık içinde dijitalleştirilmiş kimliklere indirgiyor ya da potansiyel olarak Homo sapiens’in yok olmasına yol açıyor.

Bu makalenin ilk bölümünde özetle şu konulara değinmiştik;

1-) İnsanın Yok Edilmesi: Planlanmış COVID-19 salgını ile insan hak ve özgürlüklerinin yok edilmesine ve bizi robotlar haline getirilmesine yol açan pandemi ve aşı gündemi.

2-)İnsan Yaratıcılığı ve Bilinci: Microsoft’un vücut aktivite verilerini kullanan kripto para sistemi patentinin insanlığımızdan mahrum bırakacağı ve bizi küresel şeytanların kölesi yapacağı.

3-) İnsan Topluluklarının Yıkım Stratejisi: Küresel şeytanların krizleri bahane ederek ulusal özerkliği yok edip tek dünya devleti kurmaya çalıştıkları ve siyaseti bir yağma ve baskı aracına dönüştürdükleri.

4-) İnsan Neslinin Tükenmesine Giden Dört Yol: Vicdanlı uzmanların insanlığın yok oluşuna giden dört yolu (biyolojik, nükleer, iklim ve yapay zeka) tartıştıkları ve bunu önlemek için 2030 ya da 2050’ye kadar vaktimiz olduğunu vurguladıkları.

Bu bölümde ise “İnsan Neslinin Tükenmesine Giden 4 Yol’un neler olduğunu inceleyeceğiz…

Bunlar;
– Nükleer Savaş,
– 5G’nin Yayılımı,
– Biyoçeşitliliğin Çöküşü
– İklim Felaketidir.

Nükleer Savaş

ABD’nin nükleer kıyamet günü makinesinin mimarisini iyi anlamak önemlidir. Söz konusu olan sadece korkunç derecede yıkıcı fisyon ve füzyon silahları değil, hatalı ve kurumsallaşmış insan “komutanlardan” bu silahların binlercesini hazırda tutan 1970’ler ve 1980’lerde inşa edilmiş eski bilgisayar sistemlerine kadar cephaneliğin tüm çerçevesidir.

Panik durumunda şans ya da net düşünme gibi gayri resmi nedenleri dikkate almayan resmi gerekçe, Soğuk Savaş sırasında özenle inşa edilen ancak ABD’nin giderek geri çekildiği nükleer silah kontrol rejimi olan bu silahların kullanılmamış olmasıydı. ABD 2002’de Anti-Balistik Füze (ABM) Anlaşmasından, 2018’de Ortak Kapsamlı Eylem Planından (İran nükleer anlaşması) ve Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler (INF) Anlaşmasından (orta menzilli nükleer silahların konuşlandırılmasını sınırlayan) art arda çekildi.

ABD hükümeti ayrıca 1967 Dış Uzay Anlaşmasını ihlal ederek ve ABD ordusunun yeni bir kolu olarak “Uzay Gücü “nü kurarak nükleer savaşı tehdit eden anlaşmaları daha da ortadan kaldırma niyetinin sinyallerini tek taraflı olarak vermişti. ABD-Rusya nükleer cephanelikleri üzerinde kalan tek sınırlama, konuşlandırılmış stratejik nükleer silahların her birinin 1.550’yi aşmamasıydı.

Son yıllarda nükleer savaş riskini istikrarlı bir şekilde arttırmakla yetinmeyen ABD hükümeti, Planlı COVID-19 darbesini, 1992’den bu yana ABD’nin ilk nükleer silah “denemesi” olan bir nükleer silah patlatmayı düşünerek Rusya ve Çin ile “kılıçları şakırdatmak” (yani nükleer silahlar) için provokatif bir fırsat olarak kullandı.

Bir başka provokasyon olarak ABD hükümeti 1992 tarihli Açık Semalar Anlaşmasından çekildiğini açıkladı. Bu girişimler karşısında pasif olmadığını gösteren Rus hükümeti, ülkenin kritik hükümet ve askeri altyapısına yönelik konvansiyonel bir saldırı da dahil olmak üzere, belirli koşullar altında konvansiyonel bir saldırıya karşılık olarak nükleer silah kullanmayı değerlendireceğini açıkladı.

Nükleer silahları patlatarak Dünya’yı ve canlı türlerini radyoaktif kirlenmeye ne kadar sık maruz bırakıldığını hatırlatmaya ihtiyacınız varsa Isao Hashimoto’nun “1945’ten Bu Yana Her Nükleer Patlamanın Hızlandırılmış Haritası” videosuna göz atmayı unutmayın.

5G’nin Mantar Gibi Yayılması…

Planlı COVID-19 darbesinin koruması altında dünya çapında hızla yayılan bir teknoloji olan 5G’nin yayılması, tehlikelerinin farkında olanların önemli direnişiyle karşılaştı. Bu direniş şiddet içermeyen eylemlerden uluslararası çağrılara ve yasal meydan okumalara kadar uzanmaktadır. Tüm yaşamı sürdüren küresel elektrik devresi, bu devrenin milyarlarca dijital salınımla kirletilmesi nedeniyle ciddi şekilde bozulmaktadır.

Küresel elektrik devresi yeryüzünden gökyüzüne, iyonosferden atmosfere ve bedenlerimizden tekrar yeryüzüne uzanır. Yaşayan her şey bu devrenin bir parçasıdır ve büyüme, iyileşme ve yaşamın kendisi için enerji sağlar. Bu döngüyü milyarlarca dijital titreşimle kirletmek tüm yaşamı yok eder. Atmosferik elektrik akımının gücü metrekare başına 1 ila 10 pikoamper arasında değişmektedir ve uzmanlar kurbağalarda iyileşmeyi teşvik etmek için gereken tüm akımın 1 pikoamper olduğunu bulmuştur.

Muazzam sağlık risklerine ve müdahaleci gözetim sonuçlarına rağmen, SpaceX gibi şirketlerin uzaya daha fazla uydu fırlatmasıyla 5G’nin yaygınlaştırılması devam ediyor. ABD’de 2020 Güvenli 5G ve Ötesi Yasası 23 Mart 2020’de yasalaştı ve Başkan’ın ABD’de yeni nesil kablosuz sistemleri ve altyapıyı güvence altına almak ve müttefiklere ve stratejik ortaklara güvenliği en üst düzeye çıkarma konusunda yardımcı olmak için stratejiler geliştirdi. Tabii ki ABD çıkarlarına uygun stratejilerdi bunlar…

Avrupa Parlamentosu’nun 5G hakkındaki resmi raporu 5G’nin askeri ve gözetleme alanındaki etkilerini vurgulamaktadır. Ancak Avrupa’da 5G’ye karşı halk muhalefet hızla ivme kazanmaktadır. Bazı hükümetler ise 5G’nin muazzam tehlikelerine ilişkin kapsamlı kanıtları üstünü örtmek için stratejiler geliştirmekle meşguller.

Biyoçeşitlilikte çöküş…

2010 yılında BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Genel Sekreterliği her 24 saatte 150-200 bitki, böcek, kuş ve memeli türünün yok olmasıyla, Dünya’nın kitlesel bir yaşam yok oluşunun ortasında olduğunu ilan etti. Bu oran “doğal” ya da “arka plan” oranının 1.000 katıdır ve 65 milyon yıl önce dinozorların ortadan kalkmasından bu yana dünyanın gördüğü her şeyden daha fazladır. Bu konuda birçok araştırmacı da, Dünya’da insan kaynaklı “biyolojik yok oluşu” belgeleyerek, küresel tür yok oluşuna ek olarak, Dünya’nın ekosistem işleyişi ve uygarlığın sürdürülmesi için hayati önem taşıyan hizmetler üzerinde olumsuz basamaklı etkileri olacak büyük bir nüfus azalması ve yok oluş dönemi yaşadığını ortaya koymuştur.

Bir grup bilim adamı ise Planlı COVID-19 krizi sırasında ortaya çıkan karmaşık faktörleri belgeleyerek, devam eden biyolojik yok oluşa ve bunun ekosistem işleyişi üzerindeki etkisine dair daha fazla kanıt sunuyor. Türlerin mutlak sayısı her zamankinden daha fazla ve insanlar ve evcilleştirilmiş hayvanlar, alan ve kaynaklar için rekabet eden yabani memelilerden yaklaşık 30’a 1 oranında daha fazla olduğu için son 100 yılda milyonlarca tür yok oldu. Nesli tükenmekte olan veya kritik tehlike altındaki türlerin çoğu yasal ve yasadışı yaban hayatı ticareti nedeniyle yok olmaktadır.

Çin, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa gibi ülkelerdeki insanlar yaban hayatına olan talebi artırırken, Afrika, Asya ve Orta/Güney Amerika’daki yaban hayatı, onları ticaret için yakalayan, yiyen veya çalıp satan yoksul insanlar tarafından doldurulmaktadır. COVID-19 krizinin diğer ekonomik hayatta kalma seçeneklerini ortadan kaldırdığı kişiler için, ticaret veya yemek için yaban hayatı yakalamak, bazı türlerin yok olma sürecini hızlandıran bir yedek hayatta kalma seçeneğidir.

İklim Felaketi…

Dünya’nın sıcaklığı Şubat 2020’de sanayi öncesi seviyesinin 2°C üzerinde seyretmektedir ve karbondioksit emisyonları gerçekleştikten yaklaşık on yıl sonra maksimum ısınmaya neden olmaktadır. Atmosferik CO2 seviyelerinin halihazırda milyonlarca yıldır olduğundan daha yüksek olması ve sera gazı seviyeleri hızlandıkça sıcaklıkların daha da hızlı artması nedeniyle, insanların halihazırda “işlevsel olarak neslinin tükenme” sürecine girdiği söylenebilir. Ancak, küresel sanayinin durması karbondioksit, metan ve azot oksit emisyonlarını geçici olarak azaltırken, fosil yakıtların yakılmasının aerosol maskeleme etkisini de önemli ölçüde azaltmıştır.

Endüstriyel faaliyetler gezegene sera gazları eklerken, atmosfere aerosoller ekleyerek gezegeni soğutmaktadır. Aerosol maskeleme etkisi üzerine yapılan araştırmalara göre, endüstriyel faaliyetlerde %35’lik bir azalmanın küresel ortalama sıcaklıkta 1 santigrat derecelik bir artışa yol açması beklenmektedir. COVID-19’un etkilerinin bir sonucu olarak endüstriyel faaliyetlerin azalmaya devam etmesi, neredeyse kesin olarak insan hayvanları için yaşam alanı kaybına yol açacak ve bizi insan neslinin tükenmesine giden hızlı yola sokacaktır.

Dünya’nın sıcaklığını hızla dengelemenin veya soğutmanın bilinen bir yolu yoktur ve insanlar için ölümcül sıcaklıklar zaten rapor edilmiştir. Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından varsayılan yavaş sıcaklık artışı oranı bile omurgalıların adaptif tepkisinden 10.000 kat daha azdır, bu da memelilerin mevcut yok olma krizinden kaçmak için yeterince hızlı evrimleşemeyeceği anlamına gelir. Dolayısıyla, insan neslinin tükenmesi ve muhtemelen Dünya üzerindeki tüm yaşamın yok olması şimdiden garanti altına alınmış olabilir.

Peki Öyleyse Tüm Bunlar Nasıl ve Neden Oldu?

Küresel Şeytanların hayatlarımızı kontrol altına almak için uzun süredir devam eden komplosu hızla ilerliyor ve hepimizi yok olmanın eşiğine getiriyor.

Küresel Şeytanlar korkak, tırsak ve itaatkâr insan nüfusu arasında gerçek bir mücadele yaşanmadığı için karmaşık ve tehlikeli bir durum ortaya çıkıyor.
***

Şunu asla unutmamalıyız;
Küresel Şeytanların insanları köleleştirme amacıyla hiçbir taşın altını boş bırakmamacasına gizli planlarına rağmen yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. Ancak insanlar, uyanık olduğu ve mücadele etmek için kollektif olarak bir araya geldiği ve çalıştığı müddetçe Adem’in nesline düşman olan Şeytanın ve Küresel İşbirlikçi yavru şeytanlarının planları zayıftır ve kolaylıkla da bertaraf edilebilir. Çünkü Allah’ın çalıştığımızın karşılığını vereceği yönünde kesin vaadi vardır.

Merak ettiğiniz, okuduğunuz ve bir küresel planlarının daha ifşasını fark ettiğiniz için teşekkürler…

Guwuste.Com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de !! 

(Get up and wake up! Stop the evil!)

 
 

Makale Yazarı

Article Author

GUWUSTE

Yazar

Yazarın Diğer Yazıları

Paylaş:
Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.