Seçimlerin Karanlık Yüzü: Kuklalar ve Güç Odakları 

 

Halkın İradesi, Elitlerin Oyunlarına Kurban mı Ediliyor?

 

Dünyanın dört bir yanında, özgürlük ve demokrasi maskesi altında gizlenen otoriter rejimler, insanlığın en büyük tehditlerinden biri haline gelmiştir. Seçim sonuçlarını kontrol etmek, sadece oyunu kazanmak değil, aynı zamanda kitlelerin gözünde meşruiyet kazanmaktır. Oligark, diktatör veya otokrat olma hayalleri kuranlar, toplumun iradesini hiçe sayarak gücü ele geçirmenin yollarını öğrenmeye hazır olmalıdır. Seçimlerin yalnızca gösteri olduğunu ve sahte demokrasinin arkasındaki karanlık stratejileri açığa çıkaracağız. Yazımızda, küresel elitlerin iktidarlarını pekiştirmek için gereken temel adımlarını keşfedecek ve özgürlük illüzyonunu nasıl ustaca yönettiklerini öğreneceksiniz. Hazır mısınız? O halde, seçimlerinizi nasıl “rigged” hale getirildiğini öğrenmeye başlayalım!

 

Otoriter Kontrolün Temelleri: Derin Devletin İnşası

 

Günümüzde, özgürlük ve demokrasi maskesi altında gizlenen otoriter rejimlerin yükselişi, insanlığın büyük tehditlerinden biri haline gelmiştir. Küresel elitler, seçimleri manipüle ederek toplumun iradesini hiçe sayan yapı inşa etmekte ve görünüşte demokratik sistemin arkasında, kamu iradesine karşı koyan “Derin Yapıyı” oluşturmaktadır. Sistem, seçilmişlerin gerçek gücünü elinde tutmayan, halkın iradesine yanıt vermeyen bürokrasi ve istihbarat ağına dayanır. Seçimlerin illüzyon olduğu gerçeği, elitlerin çıkarlarına göre şekillenen sonuçlarla belirginleşmektedir. Derin yapı, halkın gözünden saklanarak demokratik görünüm sunarak kitlelerin kontrol altında tutulmasını sağlar. Bu durum, seçimlerin gerçek anlamda değişim yaratmadığını, sadece gösteri olduğunu ortaya koymaktadır.

 

İki Partili Sistem: Seçimlerin Gösteri Oyunları

 

Küresel elitlerin kontrolündeki siyasi partiler, toplumun gerçek seçim iradesini yok eden araçlardır. İki partili sistem, (iki farklı ittifaklar) görünüşte farklı ama benzer politikalar izleyen partilerin varlığıyla, seçmenleri alternatif bulamadan iki seçenek arasında sıkıştırır. Üçüncü partilerin varlığı, demokratik ortamın varlığını gösteriyormuş gibi görünsede diğer partiler, iktidar yapısının dışına çıkamaz. Elitler, partileri kontrol ederek halkın öfkesini ve hayal kırıklığını yönlendirir. Medya, iki partinin arasındaki farkları abartarak dikkat dağıtır ve her iki partinin de aynı temel meselelerde aynı görüşte olduğu gerçeğini göz ardı etmesi, toplumun gerçek sorunları görmesini engelleyerek elitlerin çıkarlarını koruma işlevi görür. Sonuç olarak, sistem, kamu iradesini yok eden kontrol mekanizması haline gelir.

 

Adayların Seçimi: Kuklaların Yükselişi

 

Seçimlerdeki adaylar, toplumun iradesini temsil etmeyen kuklalardır. Elitler, kendi çıkarları doğrultusunda yasal düzenlemelerle kendi adamları içinde seçtiklerini listelere kouyarak halkın gerçek seçim yapma şansını ortadan kaldırır. Adaylar, yalnızca elitlerin onayını almış bireylerden oluştuğu için süreç, para ve eğitim sisteminin kontrolü ile başlar. Elitlerin belirlediği kriterlere uygun olarak yerleştirilen ve seçilen adaylar, sadece elitlerin çıkarlarını korumakla kalmaz, aynı zamanda gelecekteki potansiyel lider adaylarınında kontrol altında tutulmasını sağlar. İstihbarat ajansları tarafından sürekli güncellenen “kompromat” dosyaları, adayların kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmelerini sağlarken, toplumun gerçek lider seçme şansını ortadan kaldırır. Sonuç olarak, adayları halkın iradesini temsil etmekten çok, elitlerin çıkarlarını koruma işlevi görür.

 

Medya ve Propaganda: Gerçeklerin Manipülasyonu

 

Seçim sürecinin en kritik unsuru medyanın kontrolüdür. Elitler, medya aracılığıyla halkın algısını yönlendirir ve seçimlerin gerçek amacını gizlerler. Medya, seçimlerin hikayesini belirleyerek toplumun “uydurulmuş gerçekçilik” üzerinden seçim yapmasına yol açar ve elitlerin belirlediği senaryonun içinde hareket etmelerini sağlar. Ayrıca, medya seçim sonuçlarını önceden tahmin ederek halkın beklentilerini şekillendirerek toplumun sonuçları kolaylıkla kabullenmesine yardımcı olur. Medyanın yönlendirici rolü, gerçek sorunların üzerini kapatarak halkın dikkatini dağıtır. Seçim günü yaşanan heyecan ve belirsizlik, elitlerin kontrolündeki oyunun parçasıdır ve toplumun iradesinin yok sayılmasına ve gerçeklerin manipüle edilmesine olanak tanır.

 

Büyük Sıfırlama Planlarının Seçimlere Etkisi

 

Küresel elitlerin hedef aldığı ülkelerdeki seçimlere etki etmeleri, Büyük Sıfırlama planlarının parçası olarak görülmelidir. Planlar, demokratik yapının arkasında toplumun iradesini hiçe sayan otoriter kontrol mekanizmaları inşa etmektedir. Otoriter rejimlerin yükselişi, özgürlük ve demokrasi maskesinde gizlenirken, insanlığın geleceği için tehditler oluşturmaktadır. Seçimlerin yalnızca gösteri olduğu gerçeği, elitlerin stratejilerinin merkezindedir ve seçim sonuçlarının manipülasyonu planların temel taşlarını oluşturur.

 

Küresel elitlerin oyunlarına karşı durmak, bireysel çabaların ötesinde kolektif bilinçlenme sürecini gerektirir. Bu bağlamda, elitlerin stratejilerine karşı durmak ve bireylerin duyarlılık geliştirmesi, planlarının etkisiz hale gelmesine yardımcı olabilir. Toplumsal dayanışma, bu oyunlara karşı güçlü savunma mekanizması işlevi görecek ve geleceğimizi şekillendirme gücüne sahip olmak, her bireyin sorumluluklarını yerine getirmesiyle mümkün olacaktır. Dayanışmanın güçlenmesi, küresel elitler için kötü haberlerin başlangıcını işaret edecektir.

 

GUWUSTE.COM
Şimdi uyanma ve birlik olma zamanı!!
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!
Uyanık olun, sorgulayın ve gerçeği aramaktan asla vazgeçmeyin…

 

Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.