BM Dünya Gıda Programı, çatışmalar, ekonomik şoklar, aşırı iklim koşulları ve artan gübre fiyatları nedeniyle “benzeri görülmemiş boyutlarda bir gıda krizi” yaşandığını belirtiyor. Milyarlarca insanı kronik açlık durumuna iten bu kriz, küresel gıda güvenliğine yönelik daha kapsamlı bir yaklaşım ihtiyacının altını çiziyor. Ancak küresel şeytanların kontrolündeki küresel medya ise genellikle insanların bu konulara odaklanmasınlar ve uyanmasınlar diye “kuşa bak” taktiği ile insanların zihinlerini başka konularla meşgul etmektedirler ve dünyadaki adım adım yaklaşan planlı açlıkla ilgili tartışmaların olmamasını sağlamak istemektedir.
Ancak BM Dünya Gıda Programı, küresel gıda güvenliğine yönelik daha kapsamlı bir yaklaşıma duyulan ihtiyacın altını çiziyor.
Milyarlarca İnsan Kronik Açlıkla Karşı Karşıya
Dünya genelinde milyarlarca insan kronik açlık çekiyor, yani günde sadece bir öğün yemek yiyebiliyorlar. Bu insanlar sürekli aç oldukları için “kronik aç” olarak adlandırılmaktadır. Sudan gibi bazı bölgelerde açlık zaten yaygın bir sorun.
Birleşmiş Milletler Gıda Ajansı geçen hafta sonu yaptığı açıklamada Sudan’da insanların açlıktan öldüğüne dair raporlar aldığını söyledi. Ülkede rakip generaller arasındaki şiddetli çatışmalar, en çok ihtiyacı olanlara yardım ve gıda dağıtımını engelliyor. Ayrıca, son bilgilere göre, Etiyopya, Madagaskar, Güney Sudan ve Yemen’de en az 584.000 kişi zaten açlık koşullarıyla karşı karşıya.
Dünyada açlık yaklaşık on yıldır istikrarlı bir şekilde artıyor ve şu anda küresel gıda arzında önemli bir düşüş var. Bunun bir örneği de giderek kötüleşen küresel pirinç kıtlığıdır. En büyük engellerden biri İsrail-Gazze savaşının neden olduğu artan navlun maliyetleridir. Buna ek olarak, pirinç ihracatı bir önceki yıla göre yarı yarıya düştü. Tüccarlar bu düşüşü, İran destekli Husi militanlarının ticari gemilere yönelik bir dizi saldırısının ardından navlun fiyatlarının iki katına çıkmasına bağlıyor.
Et fiyatlarının önümüzdeki aylarda küresel ölçekte yükselmesi bekleniyor
Kuş gribi milyonlarca tavuk ve hindinin telef olmasına yol açtı. Büyük baş hayvan sayısı dünya çapında azalıyor. Çiftçiler inekleri kesmeye devam ederken, sığır nüfusu son yetmiş yılın en düşük seviyesine ulaştı. Sığır eti fiyatlarının birkaç yıl içinde yüksek kalması beklendiğinden, bu durum et ile beslenmesi gereken insanlar için bir tehdit oluşturmaktadır.
Tüm bunlara rağmen hem İrlanda hem de Hollanda, “sözde” çevresel etkileri azaltmak iddiasıyla ve Küresel Şeytanların planlandıkları iklimi silah haline getirme hedeflerine ulaşmak için çiftlik hayvanlarının sayısını azaltmayı planlıyor.
İrlanda’da, bunun için yılda 65 bin olmak üzere toplamda 3 yılda 195 bin ineği katletmeyi planlıyor. Bu, İrlanda’nın tarım endüstrisindeki sözde sera gazı emisyonlarının WEF’in Plan 2030’una uygun olarak %25 azaltılması hedefledikleri bir şeytani planın parçası. Ancak, bu karar İrlandalı çiftçilerin etkili eylemsel tepkisiyle karşılaştı.
Hollanda rahat durur mu? Tabii ki durmaz o da çevre için zararlı olan amonyak kirliliğini ve bundan kaynaklı azot salımına suçlu olarak faturayı hayvan yetiştirme çiftçiliklerine kesmeye çalışıyor. Çiftlik hayvanlarının sayısını üçte bir oranında azaltmayı planlıyor. Ancak, bu plan da çiftçiler ve çiftçi örgütleri tarafından eylemsel tepkiyle karşılandı. Keza Almanlar ve Fransız çiftçilerde eylemsel tepkilerle sokaklarda ve otoyollardalar.
Et konusu Küresel Şeytanlar tarafından neden bir sorun oldu?
Dünya nüfusu 1951’de 2,6 milyar iken bugün 7,92 milyara ulaşmıştır. Bu da kişi başına daha az et düşmesine neden olmuştur. Et tüketimindeki bu düşüş, Dünya Sağlık Örgütü Başkanı By Tedros’un iklim değişikliğiyle mücadele için et tüketiminin azaltılması ve geleneksel tarımdan uzaklaşılmasını savunması nedeniyle küresel şeytanların yapmak istedikleriyle aynı zamanda örtüşmekte. By Tedros, mevcut gıda üretim sistemi ve tedarik zincirinin insan sağlığına ve çevreye zarar verdiğine, sözde sera gazı emisyonlarının %30’undan fazlasına katkıda bulunduğuna ve küresel hastalık oranlarını önemli ölçüde artırdığını iddia ederek sözde daha sağlıklı, daha çeşitli, bitki temelli beslenmeye duyulan ihtiyaçların propagandasını yapmaya devam ediyor.
DSÖ başkanının dediklerine inananlar soya ve böceklere dayalı bir beslenmeye hazır mısınız? Yapay et yemeye hazır mısınız?
Çünkü insanlar için planladıkları tam da budur!
Hatta küresel şeytanlar rahat durmayıp bir şey daha planlamakla meşguller…
Yeni planlamak için umutsuz gibi görünse de denemek isteyip finanse edecekleri bir girişime göre küresel ısınmanın Dünya üzerindeki etkilerini hafifletmek için güneş ışınlarını engelleyecek Arjantin büyüklüğünde şemsiye benzeri bir gölge geliştiriyorlar. Size çılgın gibi gelebilir. Ancak fikir, bir milyon mil karelik gölgenin Dünya’nın sıcaklığını iki yıl içinde 2.7 derece Fahrenheit azaltabileceğine inanan İsrailli araştırmacılardan geliyor. 2027 yılına kadar elde edilebileceğini söyledikleri 100 metrekarelik ilk prototip için 20 milyon dolara kadar para ayırmışlar şimdiden.
İsrailli araştırmacılar iklim değişikliğiyle mücadele için devasa bir ağaç örtüsü öneriyor. Fikir, iki yıl içinde Dünya’nın sıcaklığını 2,7 santigrat derece azaltabilecek bir milyon kilometrekarelik gölge oluşturmak. Technion-İsrail Teknoloji Enstitüsü, 2027 yılına kadar tamamlamayı hedefledikleri 100 metrekarelik bir prototip inşa etmek için 20 milyon dolara kadar fon arıyor. Ekip, bu yenilikçi yaklaşımın Dünya’nın sıcaklığını önemli ölçüde azaltabileceğine inanıyor.
Tuvalet Suyunu Musluktan içmek ister misiniz?
Kaliforniya Eyaleti Su Kaynakları Kontrol Kurulu (SWRCB), Los Angeles’ın “tuvaletten musluğa” su olarak bilinen atık suyunun %60’ına kadarını geri dönüştürecek yeni bir sistemin hayata geçirilmesini onayladı. Bu süreç, atık suyun bir arıtma tesisine taşınmasını, arıtılmasını ve şehrin saflık standartlarını karşıladıktan sonra evlere geri gönderilmesini içeriyor. Hatta Los Angeles’ın içme suyunun kalitesini artırmak için “tuvaletten musluğa” su gibi geri dönüştürülmüş su kullanmayı planlıyorlarmış. Geri dönüştürülmüş su, genellikle sulama amacıyla kullanılmıştır.
Bu bilgiler ışığında, Los Angeles’ın içme suyunun kalitesini artırmak için “tuvaletten musluğa” su gibi geri dönüştürülmüş su kullanmayı planlaması, hem insan sağlığını hem de çevreyi korumak için önemli bir adım olabilir mi sizce? Olsa olsa işediğinizin kimyasal işlemden geçirilmesi sonrasında tekrar içmek tam bir kaos olmalı…
Kıyamete hazırlanmak…
Yakın zamanda yapılan bir başka araştırma, Kuzey Amerika kıtasında yaşayanların küresel şeytanların planlı kıyametine karşı tedbirler almak için adımlar attığını ortaya koymuştur.
Kuzey Amerika kıtasının daha kuzeyinde yaşayanların yarısına yakını gıda, su, yakıt, silah ve hayatta kalma malzemeleri gibi ürünler satın alarak olası bir Kuzey Amerika kıyametine hazırlanıyormuş. COVID-19 salgını sonrasında bu endişe ve duyarlılığın arttığı ortadadır. Bunun benzerlerini Avrupa kıtasında da görebiliriz 2025 den itibaren.
Özellikle Küresel Şeytanların nüfusu azaltmak amacıyla 3. Dünya Savaşı çıkartabileceği gibi senaryolarda nükleer savaşta korunma amacıyla kullanmak istediği yeraltı sığınak inşaatlarında bir artış görüyor. Bunun nedeni, böyle bir savaşta insan nüfusunun 1 milyarın altına indirmek için her şeyin yok edeceklerine olan inançtan kaynaklanmaktadır tabii ki…
Son 50 yıllık ABD dış siyasetinin önemli mihmandarlarından Henry Kissinger’in şu sözü gıda konusundaki planlanmış sıkıntıların nedenlerine ışık tutmaktadır; “Petrolü kontrol edersen ulusları, gıdayı kontrol edersen insanları kontrol edersin”
Küresel Şeytanlarda insanları kontrol etmek için gıdayı tüm kontrolunu ele almaya çalışmaktadır ve adım adım yaklaşmakta olan planlı küresel gıda krizinin arkasındaki şeytani plan Adem’in neslini kıyamete kadar köleleştirmektir.
Ancak Küresel Şeytanlar kontrolün tamamen ellerinde olduğu iddia edilse de bunu tam olarak başarabilmiş değildirler. Dünyada hızla artan uyanışın etkisiyle “büyük sıfırlama” ile yeniden kurmak istedikleri “yeni dünya düzeni” dümeni yara almaya başlamıştır.
Şu bir gerçek ki 2024 insanlık için kritik bir dönüm noktası haline gelmiştir. Sonuç olarak dünyadaki beklenen planlı gıda krizinin kurgulayıcıları büyük sıfırlama hayali peşinde koşan Küresel Şeytanlardır. Toplanma merkezleri de Nazi sempatizanı öjenist Schawb’ın ebedi CEO’su olduğu Dünya Ekonomik Forumu’dur…
***
Şunu asla unutmamalıyız;
Küresel Şeytanların insanları köleleştirme amacıyla hiçbir taşın altını boş bırakmamacasına gizli planlarına rağmen yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. Ancak insanlar, uyanık olduğu ve mücadele etmek için kollektif olarak bir araya geldiği ve çalıştığı müddetçe Adem’in nesline düşman olan Şeytanın ve Küresel İşbirlikçi yavru şeytanlarının planları zayıftır ve kolaylıkla da bertaraf edilebilir. Çünkü Allah’ın çalıştığımızın karşılığını vereceği yönünde kesin vaadi vardır.
Merak ettiğiniz, okuduğunuz ve bir küresel planlarının daha ifşasını fark ettiğiniz için teşekkürler…
Guweste.Com
“Get up and wake up! Stop the evil!” (Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de !!