Eşcinsel Aktivizme Eleştiriler (4)
13 May 2024
- Paylaş:
Eşcinsel Aktivizmine Yönelik Sorular ve Eleştiriler (4)
İnsanların eşcinsel aktivizmini eleştirmelerinin birçok sebebi bulunmaktadır. Bu sebepler, farklı sosyal sistemler, kültürel inanışlar ve bireysel perspektiflerden kaynaklanmaktadır...
İtirazlar genellikle dini ve kültürel değerlere, ahlaki ve etik endişelere ve sosyal değişim korkusuna dayanır; bu korku, yerleşik sosyal yapıları veya geleneksel normları sarsabilir. Bu serinin dördüncü bölümünde, eşcinsel aktivistlere yönelik önemli eleştirilere devam ediyoruz.
Aceleci psikiyatrik tanıların eleştirisi:
Eşcinsellik gençlerde depresyona neden olmaz; ancak eşcinsellikle ilgili korkular veya obsesyonlar, kişilik, bipolar, obsesif, duygudurum ve dürtü bozuklukları gibi çeşitli sorunlara yol açabilir. Gençlerin cinsel kimlik gelişimindeki zorlukları anlamak için psikolojik ve sosyolojik durumlarının dikkatli bir şekilde analiz edilmesi önemlidir.
Sosyal-psikolojik perspektiften eleştiri:
Genç erkek ve kadınların el ele yürüyerek veya el ele tutuşarak samimi ve sıcak arkadaşlıklar kurdukları yaygın bir yanılgıdır. Bu arkadaşlıklar normaldir ve eşcinselliğin göstergesi değildir. Ancak bazı eşcinseller bu arkadaşlıkları eşcinselliğin bir işareti olarak görmektedir ki bu da yanıltıcı ve tehlikeli olabilir. Bazı eşcinseller inançları konusunda gerçekçi veya dürüst olmayabileceğinden, bu yaklaşım çocuklar arasında kafa karışıklığına ve güvensizliğe neden olabilir. Bu arkadaşlıkları normal olarak kabul etmek ve saygı duymak esastır.
Heteronormativitenin Aşağılanmasının Eleştirisi:
Bir toplumun devamı, mesleki iş bölümünün sağlıklı işleyişi ve devletin bekası nüfusun devamına ve çoğalmasına bağlıdır. Üremeyi sağlamanın yolu da heteroseksüel birlikteliktir. Aslında her ulus-devlet heteronormatif bir karaktere sahiptir. Heteronormatif bir karaktere sahip olmayan eşcinselliğin artması ile toplumlar evlilik ve çocuk sayısında azalma ile karşı karşıya kalmaktadır. Hiç şüphe yok ki bir toplumda heteroseksüelliğin yaygınlığı, o toplumun devamı için en önemli güvencelerden biridir.
Nüfus: Demografik Boyuttan Eleştiriler:
Heterojenlik üreme için çok önemlidir. Her ulus-devlet heteronormatif bir karaktere sahiptir. Artan eşcinsellik evlilikleri ve çocukları azaltarak heteroseksüelliği toplumun devamı için önemli bir garanti haline getirir.
Biyolojik Boyuttan Eleştiriler:
Dünyanın %90’ının eşcinsel olmadığı basit bir gerçektir. Biyolojik varlıklarını eşcinsellere değil heteroseksüellere borçludurlar. Heteroseksüel ilişkilerin korunması, doğal seçilime aykırı olduğu için insan varlığı için çok önemlidir. Eşcinsellik, türümüzün hayatta kalması için gerekli olan yeni nesiller üretme becerisine aykırıdır. Bu nedenle, heteroseksüel bir ilişki içinde bir çocuk evlat edinmenin türümüzün yaşam sahnesinde kalması için gerekli olduğu açıktır.
Felsefi Eleştiriler:
Eşcinsellik, bireysel tercihlerin kişisel kararlarda dokunulmaz ve sınırsız olmasıyla meşrulaştırılmaktadır. Ancak toplumsal evrimden gelen ahlaki sınırlar dogma haline getirilirse, ensest ilişkiler, insan-hayvan/insan-makine cinselliği, pedofili ve çocuk pornografisi meşru mu olacaktır?
Cinsel tercihleri insan onuru açısından meşrulaştırmaya çalışmanın toplumsal çürüme ve kaosa yol açtığına şüphe yoktur. Ünlü bir İtalyan tarihçinin de belirttiği gibi, Roma İmparatorluğu’nun homoseksüeller nedeniyle çökmesi bunun kanıtıdır.
Evrimsel Boyuttan Eleştiriler: Eşcinselliği küresel bir eğilim olarak kabul edersek, varyasyonları birkaç üreyen insan türüne indirgeme riskiyle karşı karşıya kalırız. Bu, toplumların henüz farkında olmayabileceği bir gerçektir.
Bireysel Tercihlerin Sosyal Etkilerini Göz Ardı Etme Eleştirisi:
Sosyal faaliyetlerdeki bireysel tercihlerin hem olumlu hem de olumsuz dışsallıkları olabilir. Bu davranışlar toplumsal normlarla çatıştığında, insanların yaşamları için tehdit oluşturabilir. Örneğin, zoofili veya pedofilinin yaygın olduğu bir şehirde çocuk yetiştirmek, bu faaliyete öncülük edenler tarafından üretilen normlar toplumsal normlarla çatışabileceği için zor olabilir.
Toplumsal Normları Kim Belirler?
İnsanların davranışlarını ‘iyi’ ve ‘kötü’ olarak sınıflandırırsak, ‘normal’ olan nedir? Neyin iyi veya kötü olduğuna kim karar verir? Bir banka soyguncusu için bu eylem iyi olabilir, ancak başkaları için kötüdür. Bu durumda, suç kavramımızın temeli nedir? Örneğin, tecavüzü kötü kılan şey nedir? Cinayet, hırsızlık, cinsel suçlar gibi eylemler hangi normlara göre ve kim tarafından suç olarak kabul edilir? Eğer ahlakı oylama ile belirleyeceksek, silahlı insan sayısı arttığında katillerin ahlakı iyi, mağdurlarınki kötü mü olacak? Daha geniş bir perspektiften bakarsak: Toplumsal düzende normlar olmalı mı? Eğer olmalıysa, bu normlar kim tarafından ve nasıl belirlenmeli? Eğer cevap hayırsa, normların olmadığı bir yaşam için hangi model önerilebilir? Evrensel ahlaki ilkeleri kabul etmeden ve yaygınlaştırmadan bu sorunlar asla çözülmeyecek. Normları, kuralları ve değerleri küresel sermaye belirlerse, dünya gerçekten güvende olabilir mi?
Sosyal, Kültürel ve Yasal Açıdan Eleştiriler:
Sağlık çalışanlarının, bilgi asimetrisini en aza indirmek ve özerkliklerini korumak amacıyla bir kişiye müdahale ederken bilgilendirilmiş onam almaları gerekmektedir. Ancak eşcinsellik propagandası ve toplumdaki cinsel davranışları dönüştürme çabaları toplumun yapısına bir müdahale teşkil etmektedir. Bu bilgi simetrisi, çocukların ve sosyal ağların dönüşümü gibi müdahalenin sonuçları ve olası zararlar veya tehditler sunularak sıklıkla ihlal edilmektedir. Bu bilgi bombardımanı şeffaflık ve dürüstlük göz ardı edilerek hileli, ahlaksız ve ilkesiz bir şekilde yürütülmektedir.
Bu bilgi simetrisinin manipülasyonu, eşcinsellik propagandasını uygun bir tartışma veya rıza olmaksızın topluma empoze etmeyi amaçlayan hileli, ahlaksız ve ilkesiz bir yöntemdir.
VEDAT KAT
Bu makale; insanlık onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, küresel elitlerin ve dünyanın dört bir yanına dağılmış işbirlikçilerinin “yenilmez” olduğu yanılgısını oluşturmak değildir, aksine insanlar izin vermediği müddetçe insanlık aleyhine olan “Büyük Sıfırlama” gibi hedeflerini asla başaramayacakları gerçeğini ortaya koymaktır.
Guwuste.com
Kalk ve uyar, Kötülüğe de dur de…
Makalemizi beğendiyseniz paylaşmayı unutmayınız…