Gazze Savaşındaki Küresel Oyunlar!
06 Ara 2024
- Paylaş:
Gazze Savaşındaki Küresel Oyunlar!
Kaosun Gazze’deki Karanlık Yüzü
Dünya, savaşlar ve krizlerle sarsılırken, Gazze savaşı yalnızca bölgesel çatışma değil; küresel güçlerin insanlık üzerindeki kontrol mekanizmalarını test ettiği laboratuvar işlevi görüyor. Bu savaş, Filistin halkının trajedisinin ötesinde, küresel düzenin yeniden şekillendirilmesi için araç haline gelmiş durumda.
– Peki, bu kaosun arkasında kimler var? İnsanlık, küresel elitlerin planladığı düzene mi sürükleniyor?
Batı’nın İkiyüzlülüğü: Manipülasyonun Perde Arkası
Batı’nın İsrail’e koşulsuz desteği, ahlaki çöküşün yanı sıra küresel manipülasyonun parçasını oluşturuyor. İnsan hakları ve demokrasi söylemleriyle dünyayı şekillendirmeye çalışan Batı, Gazze’deki sivil ölümleri görmezden gelerek çifte standardını sergiliyor. Bu durum, sadece ikiyüzlülük değil; aynı zamanda küresel elitlerin halkları manipüle etme ve kendi çıkarlarına hizmet eden düzeni sürdürme aracıdır.
Gazze savaşı, çok kutuplu yeni dünya düzeninin yükselişini hızlandırırken, kurulmak istenen düzenin insanlık için kurtuluş mu yoksa yeni tuzak mı olduğu sorusunu gündeme getiriyor. ABD’nin zayıflayan hegemonyası, Çin ve Rusya gibi güçlerin yükselişiyle dengelenirken, yeni düzenin arkasındaki güçlerin kurtarıcı olamadığı mutlaka fark edilmelidir.
Yeni Dünya Düzeni Özgürlük mü, Tuzak mı?
Küresel elitlerin çok kutuplu düzeni, tıpkı iyi polisi kötü polis taktiğinde olduğu gibi kendi çıkarları için araçtır. İnsanlık aleyhine hayata geçirilmeye çalışılan mekanizmanın temel felsefesi budur!
– Gazze’deki savaş, yeni dünya düzenin test alanı olarak mı kullanılıyor?
– Çok kutuplu düzenin yükselişi, halkların özgürlüğünü artıracak mı, yoksa yeni küresel elit sınıfının doğuşuna mı yol açacak?
Bu sorular, yalnızca Filistin meselesiyle sınırlı kalmıyor; İslam dünyasının Gazze konusunda ne kadar gerçekçi olduğu da sorgulatıyor. İran, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi ülkelerin farklı tutumları, kırılganlığı gözler önüne seriyor. Küresel elitler, İslam dünyasındaki fikri ve siyasi bölünmeleri kendi çıkarları için kullanıyor. Aynı zamanda Gazze’deki savaş, İslam dünyasını birleştirmek yerine daha da bölmek için stratejidir!
Sosyal Medya Manipülasyon Mekanizmasına Dönüşmüştür!
Sosyal medya, Gazze’deki savaşın insani boyutunu gözler önüne sererken, aynı zamanda küresel elitlerin algı yönetimi stratejilerinin aracı haline gelmiştir. İsrail ve işbirlikçilerinin algı operasyonları, bu platformlarda büyük etkilere sebep olmaktadır. Bu durum, sosyal medyanın halkları bilinçlendiren araç olmaktan çıkarılıp, manipülasyon mekanizması olduğunu gözler önüne sermektedir. Algı yönetimi, sadece savaşın değil, küresel düzenin de parçasıdır artık.
İnsanlar, sosyal medyada karşılaştıkları görüntülerin ve haberlerin gerçekliğini sorgulama bilincine ulaşmak zorundadırlar. Çünkü Gazze savaşı, bu sorgulamaların önemini kez daha göstermektedir.
Ekonomik Krizler: Kontrol ve Manipülasyon
Gazze savaşı, aynı zamanda insani kriz olmanın ötesinde, küresel ekonomiyi sarsmakta ve enerji fiyatlarındaki artış ile piyasalardaki dalgalanmalar bu durumu gözler önüne sermektedir. Ancak durum, yalnızca ekonomik kriz değil, küresel elitlerin planlarının parçasıdır. Enerji piyasalarındaki dalgalanmalar, halkları daha büyük ekonomik kontrol mekanizmasına sürüklemek için araç olarak kullanılmaktadır. Bu krizler, yaşam standartlarını düşürmek ve toplumları borca ve faize esir ederek daha büyük kontrol mekanizması oluşturmak amacıyla tasarlanmaktadır.
Kaosun Gizli Mimarlarının Büyük Sıfırlama Hedefleri
Küresel elitlerin II. Dünya savaşı sonrasındaki tüm proje hedefleri ve eylemleri, insanlık tarihindeki en kapsamlı dönüşüm projelerinden biri olan “Büyük Sıfırlama” planını şekillendirmektedir. Plan, ekonomik sistemlerin elitlerin lehine yeniden inşasından sosyal normların dönüştürülmesine, bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanmasından dijitalleşme ile kontrol sistemlerine kadar insanlık aleyhine olacak mekanizmalarının güçlendirilmesine kadar geniş yelpazeyi kapsamaktadır. Dolayısıyla Gazze’deki savaş, enerji krizleri, ekonomik çöküşler ve çevresel felaketler, planların araçları olarak kullanılarak küresel kaos elitlerin kontrol stratejilerini uygulamaları için geniş fırsatlar sunmaktadır.
Bu durum; insanlığın özgürlüğünü ve adalet değerlerini korumak için harekete geçmesi gerektiğini göstermektedir. Mücadele, elitlerin planlarına karşı direniş olmanın ötesinde, insanlığın kendi geleceğini yeniden inşa etme savaşıdır. Büyük Sıfırlama planının ardındaki güç dinamiklerini ezberleri yok sayarak doğru anlamak, bireylerin ve toplumların kendi kaderlerini tayin etme yeteneklerini korumaları ve geliştirmeleri için hayati öneme sahiptir.
Bu bağlamda insanlık, dünya çapında kollektif dayanışmayı güçlendirmeli ve daha adil dünya için mücadele etmelidir.