Eşcinsel Aktivizme Eleştiriler (6)
26 May 2024
- Paylaş:
Eşcinsel Aktivizmine Yönelik Sorular ve Eleştiriler (6)
İnsanların eşcinsel aktivizmini eleştirmelerinin birçok nedeni vardır. Bu nedenler, çeşitli sosyal sistemler, kültürel inançlar ve kişisel bakış açılarından kaynaklanmaktadır.
İtirazlar genellikle dini ve kültürel değerler, ahlaki ve etik endişeler ile sosyal değişime duyulan korkuya dayanır; bu korku, mevcut sosyal yapıları ve geleneksel normları sarsabilir. Bu serinin altıncı bölümünde, eşcinsel aktivistlere yönelik önemli eleştirilere devam edeceğiz.
Eşcinsel Evliliğin Eleştirisi;
Feministler ve eşcinseller uzun zamandır evliliği eleştirmektedir. Cinsellikle ilgili ilahi yaratılış kuralları reddederler. Bu da evlilik dışı birlikteliklerin artmasına neden olmuştur. Eşcinsellerin farklı cinsel arzuları vardır ve sık sık eş değiştirirler. Eşcinsel evliliğin yasallaştırılması tutarsız ve çelişkilidir çünkü evlilik ve aile ile dalga geçmektedir. Eşcinsel evliliklerde çocuk sahibi olunmaz ve bunun için heteroseksüel çiftlere ihtiyaç duyulur. Eşcinsel evliliğin yasallaşması bir sapmanın yasallaşmasının sonucudur. Eşcinseller evlenmek istemektedir ki bu yanlıştır.
Eşcinselliğin adil dağılımı ve emeği gündemden çıkardığı eleştirisi;
Bazı Müslümanlar ve sosyalistler küresel örgütler tarafından finanse edilen eşcinsel grupların diğer önemli konulardan uzaklaştığını söylüyor. Eşcinsel grupların insanlara sosyal ve ekonomik eşitsizlikleri unutturduğunu söylüyorlar. Eşcinsel grupların zenginleri kötü göstererek onları koruduğunu söylüyorlar. Bazı akademisyenler ve medya çalışanları ise bu görüşe katılmıyor. Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Tülin Oygür, eşcinsel örgütlerin emperyalistler tarafından desteklendiğini ve sol söyleme yakın gençlerin bu hareketin içinde yer alabileceğini söylüyor. Küresel sermaye, eşcinsel örgütleri finanse ederek ve medyada destekleyerek gençlerin enerjisini boşa harcıyor. Sol gruplar bu tuzağı görmedi ve olayı özgürlük perspektifinden değerlendirmeye çalıştı. Eşcinselliğin yaygınlaşması direnmeyi zorlaştırıyor. Emekçiler kaybediyor.
Eşcinsellerin totaliter ve homofaşist tutumunun eleştirisi;
LGBT bireyler eşcinselliği kabul etmeyenlere “homofobik” diyorlar. Ama aslında onlar ‘heterofobik’tir. APA eşcinselliği bir bozukluk olmaktan çıkardı çünkü eşcinsel gruplar APA kongresine saldırdı ve insanları rehin aldı. Bugün, eşcinsellerin argümanlarına meydan okuyan bilimsel araştırmalar saldırı altında. Bilim insanları saldırıya uğruyor ve eşcinselliği destekleyenlerle alay ediliyor. Totaliter tutumlar endişe yaratıyor çünkü eşcinsellik bir ideoloji haline geldi. Araştırmacıların araştırma yapması engellenebilir, heteronormatif düşünen insanlar cezalandırılabilir ve eleştirmenler “nefret suçları” nedeniyle cezalandırılabilir. LGBT bireyler ve feministler genellikle “heterofobik “tir.
Eşcinsel örgütler homofobi tanımına daha fazla faktör dahil ederek eşcinselliği eleştirilemez ve tabu haline getirmektedir;
Fobi, günlük yaşamı olumsuz etkileyebilen yoğun bir korku olarak tanımlanır. Sıklıkla din, ahlak ve politika ile ilişkilendirilen bu durum, çoğunlukla yanlış yorumlanır. Eşcinsellik hakkındaki olumsuz görüşler yaygındır ve bu, konunun tartışılmasını zorlaştırır. Ancak, modern dünyada her konunun eleştiriye açık olması gerekmektedir. CISED, homofobiyi, insanların sevdikleri kişi nedeniyle kötü muameleye maruz kalması olarak tanımlamaktadır. Eşcinselliği bir hastalık olarak görmek, eşcinsellere yönelik saldırı veya zarar verme olasılığını artırabilir.
Queer Teorisyenlere Yönelik Eleştiriler;
Toplumu değiştirmeye yönelik queer yaklaşım, yararlı değerlerin yok edilmesi ve akışkan cinsel kimliklerin ve cinsiyetsizliğin vurgulanmasının gerçekçi sonuçları hakkında sorular ortaya çıkarmaktadır. Queer teorisyenleri tüm cinsel yönelimlerin doğal olduğunu ve yargılanmaması gerektiğini söyler. Belirli cinsel davranışların kabulünü sorgulamakta ve cinsiyetsiz bir dünyanın daha güvenli olacağını savunmaktadırlar. Ayrıca eşcinselliği, pedofiliyi, zoofiliyi, nekrofiliyi ve ensesti kabul etmenin ahlaki olup olmadığını da sorgularlar.
Tüm Cinsiyet Farklılıklarının “Söylemsel Bir İnşadan” Başka Bir Şey Olmadığı Söyleminin Eleştirisi;
Üçüncü dalga feminizm, toplumsal cinsiyet ve cinselliğin sosyal yapılar olduğunu iddia eder. Bu, eşcinsel hareketin binlerce yıllık heteroseksüel düzenin bir yanılsama olduğunu öne sürmesine paraleldir. Bu akım, cinsiyet farklılıklarının yapay olduğunu savunurken, eşcinsel hareket eşcinselliğin doğasını vurgular. Ancak, bu görüş doğal olan tüm cinsiyet farklılıklarıyla çelişir. Kendilerini erkek bedeninde hapsolmuş hisseden trans bireyler, bedenlerini kendi kimlikleriyle uyumlu hale getirmek amacıyla cinsiyet değiştirme ameliyatlarına yönelirler.
Sosyal yapıların yanlış olduğunu düşünen eşcinseller;
Eşcinsel bireylerin evlenmeleri ve çocuk sahibi olmaları, toplumsal yapılar ve kültürel akımlar tarafından biçimlendirilmiş bir durumdur. Feminist ve LGBTQ+ hareketleri, Batı’da neyin normal, meşru ve doğru olarak görüldüğünü yeniden tanımlayarak popüler kültürü ve sosyal medyayı etkilemişlerdir. Bu gelişmeler, insanların kendi farklılıklarını ve toplumun algılarını sorgulamalarına neden olmuştur.
VEDAT KAT
Guwuste.com
Kalk ve uyar, Kötülüğe de dur de…
Makalemizi beğendiyseniz paylaşmayı unutmayınız…