Transhümanizm’in Kara Kutusunun Kilidini Açmak

İnsan embriyonik gelişiminin ilk ayı, genellikle ‘kara kutu’ olarak adlandırılır ve insan gelişiminin en gizemli ve keşfedilmemiş dönemlerinden biridir…

Araştırmacılar, tek bir hücrenin ateşlenmesiyle karmaşık bir insanın oluşumunu ve yaşamın ile ölümsüzlüğün gizemlerini açığa çıkarabilecek bu büyülü süreci inceleyemiyorlar. Etik ve ahlaki endişeler, araştırmacıların hamile kadınlar üzerindeki ilk kritik haftalarda, çoğunlukla onların haberi olmadan, deney yapmalarını engelliyor.

İsrail’deki Weizmann Bilim Enstitüsü’nden kök hücre biyologları, insan spermi veya yumurtası kullanmaksızın sentetik bir insan embriyosu geliştirerek önemli bir adım attılar. Bu başarı, biyologlara göre insan gelişiminin erken dönemlerini daha iyi anlamak için bir model sağlamakta ve gelecekte organ ve doku nakli için yetiştirme potansiyelini taşımaktadır.

İşin arkasındaki şeytani plan yaşam kıvılcımının kilidini açmak, yaşam yaratmanın, ölümsüzlük olasılığının ve tanrı olmanın sırrını çözmek olabilir.

Bunu yapmak için insan ve makine arasındaki sınırlar tamamen ortadan kalkana kadar bulanıklaştırılmalıdır. İnsanlar, zayıf ve istenmeyen insanlıklarından kurtulmanın ve sanal gerçeklik dünyasında özgürce yaşamanın kendi yararlarına olduğuna inandırılmalıdır.

Günümüzde, bilgi tekniklerinin kullanımı gereklidir. Sosyal medya devleri ve teknoloji ortakları, gerçeklik ile fanteziyi ayrı dünyalar olarak görmememizi, yapay zekâ tarafından sürdürülen bir istila ile her iki dünyada da rahatça yaşayabileceğimizi düşünmemizi istiyor. Onlar, gerçek dünya ile sahte dünyayı ayırt edilemez kılmak istiyorlar.

Eski nesiller öldükçe gerçek dünya yok olacak ve yeni nesiller gerçeklikle daha az bağlantılı olabilir mi?

Neden olmasın? Günümüzde, bilgi makineleri tarafından sunulan kurgusal bilgilerle gençler, sanal hapishanelerinde kendilerini evde gibi hissedecek ve bu hapishanelerin onları önceki nesillere göre daha özgür kıldığına inanacaklar. UCLA Williams Enstitüsü’nün yaptığı bir araştırma, transseksüel olarak tanımlanan gençlerin sayısının son yıllarda neredeyse iki katına çıktığını gösteriyor; bu da keskin bir kuşak değişimini ve toplumda farklı cinsiyet kimliklerine olan kabulün arttığını gösteriyor.

Buna örnekler verelim;

Japon bir genç, kadınları insanlıktan çıkarmaya ve yeni bir tür yaratmaya yönelik daha geniş bir gündemin parçası olan bu dönüşüm için 15.000 dolar harcadıktan sonra başarılı bir şekilde köpeğe dönüştü. Hollanda kadın dart milli takımının bir üyesi ve biyolojik olarak erkek olan Noa Lynn van Leuven, PDC Kadınlar Serisi şampiyonluğunu kazandığı için tebrik edildi. Breda’dan biyolojik bir erkek olan Rikkie Kollé, Miss Netherlands 2023 tacını taktı ve gerçek kadınlar olan rakipleri olanları doğal karşıladılar.

Eğer Elon Musk ve Bill Gates gibiler istediklerini yapmaya devam ederse, hayatta kalabilmek için beyne yerleştirilen çiplere, pillere ve uyuşturuculara ihtiyacımız olacağı günler uzak değil. Çünkü kısa bir süre önce insanın düşünceleriyle bir bilgisayar faresini hareket ettirebildiğini gösteren bir video yayınladılar.

Bunun bir diğer dezavantajı, satranç ve video oyunları oynayabilmesini sağlayan beyin implantlarının pilinin yeniden şarj edilmesini beklemek olabilir mi?

Amaç, transhümanist insanları çoğaltmaktır. Ancak, kusurlu olacaklarını şimdiden söyleyebiliriz. Bu araştırmaların, güçlü görünmek için sadece gösteriş amaçlı başka versiyonlarını da ilerleyen süreçte sıkça göreceğiz.

Bu öjenik zihniyet, bireylerin sonsuza dek yaşama yetenekleri için öldürülmelerini normalleştirmeyi araştırıyorlar. Bu öjenik düşünce, teknolojinin sonunda damlama etkisiyle tüm insanlığa fayda sağlayacağı inancına dayanıyor. Bazı araştırmacılar, başlangıçta sadece zenginlerin erişebileceği teknolojilerin, hava yolculuğu, akıllı telefonlar ve tıp gibi zamanla daha yaygın hale geldiğini ve bu gelişmelerin insan vücuduna implantlar yerleştirilerek ilerletilmesi gerektiğini savunuyorlar.

Onların savunmalarına birkaç örnek verelim;

İstemsiz ölüm, ahlaki olarak kötü olarak görülmemeli ve uzun ömürlülük arayışını ahlaken yüce bir hedef olarak görülmeli. Fırsatı kaçırmamalıyım ve ilklerden olmak isteyenler genellikle daha yüksek fiyatlar ödemeye ve daha büyük riskler almaya meyillidirler. Ancak bu tür operasyonların/tedavilerin pahalı olmasının yanında riskli olarak başlaması beklenir. Bu araştırmalarda ilerleme kaydettiğini iddia eden Tesla’nın bir şirketi olan Neuralink, insanların yapay zekâ ile simbiyotik bir ilişki kurmasını sağlamayı hedefliyor ve bu ütopyanın hemen köşe başında olduğu fikrini yerleştirmeye çalışıyor.

Şunu iyi anlamalıyız;
Ölümü geciktirme ve hatta ölümsüzlük teknolojisi felsefesi üzerine uzmanlaşmış akademisyenler, post-humanistlerin boş vaatlerine dikkat çekiyorlar. Bu yaklaşım, insanların kusurlu, eksik ve istenmeyen varlıklar olarak görülüp geliştirilmesi gerektiğini savunurken, ilerlemeyi destekleyenler insanın sadece fiziksel varlığıyla değil, Tanrı’nın suretinde yaratıldığını iddia ediyorlar.

İçinde bulunduğumuz durumun saçmalığını, cennetten kovulmasına sebep olduğuna inandığı Adem’den intikam almak için onun soyundan gelenlerden kıyamete kadar intikam almak isteyen Küresel Elit Şeytanların ve teknoloji tanrılarının bizleri transhümaniste dönüştürmek için yüce yaratıcı olan Allah ve yarattığı insanlarla kasten alay ettiklerini anlamayız artık.
***

Şunu da asla unutmamalıyız;
Küresel Elit Şeytanların (KEŞ) insanları köleleştirme amacıyla hiçbir taşın altını boş bırakmamacasına gizli planlarına rağmen yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. Ancak insanlar, uyanık olduğu ve mücadele etmek için kollektif olarak bir araya geldiği ve çalıştığı müddetçe Adem’in nesline düşman olan Şeytanın ve Küresel İşbirlikçi yavru şeytanlarının planları zayıftır ve kolaylıkla da bertaraf edilebilir. Çünkü Allah’ın çalıştığımızın karşılığını vereceği yönünde kesin vaadi vardır.

Merak ettiğiniz, okuduğunuz ve bir küresel planlarının daha ifşasını fark ettiğiniz için teşekkürler…

Guwuste.Com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!
(Get up and wake up! Stop the evil!)