Erdoğan az bile söyledi! (2)
20 Ağu 2024
- Paylaş:
Vay vay vay..
Duyuyorduk, okuyorduk ama konduramıyorduk!.
Dostlarımız uyarıyordu ama abartıyorlar sanıyorduk!.
“O kadarına da cüret edemezler” diyorduk!.
Meğerse Azerbaycan’da Erdoğan’a ders vermeye (!) ne meraklı bir hâkimiyet varmış!
Karabağ Muharebesinde SİHA’ların rolü şişirtilmemeliymiş!.
Alınan her silahın parası kuruşu kuruşuna ödenmişmiş!.
Sadece Türkiye’den değil bir çok ülkenin katkısı olmuşmuş!. (İsrail’i kastediyorlar)
Zafer, sadece “Muzaffer Başkomutan”a ve ordusuna aitmiş!.
Akıllarınca “bizim size hiçbir borcumuz yok” demek istiyorlar!.
“Parasını verdik ya, daha ne istiyorsunuz” demeye getiriyorlar!.
Allah kimsenin pusulasını şaşırtmasın!.
Madem öyle biz de gerçekleri yazmaya devam edelim!.
Kardeş Azerbaycan’la Türkiye arasında 2020 yılından itibaren sürecin nasıl geliştiğini önceki yazımızda geniş olarak ele aldık.
Türk Devlet Aklının devreye girmesiyle Güney Kafkasya’da yıllardır devam eden statükonun nasıl değiştirildiğini ve bölgede yarattığı etkileri masaya yatırdık.
Bu sinerji, Azerbaycan halkında Türkiye’ye ve Tayyip Erdoğan’a karşı öyle büyük bir sevgi seli oluşturdu ki, çok net söylüyorum; eğer İlham Aliyev’in ikircikli tutumları olmasa şu anda “tek devlet, tek millet” konseptine geçmiştik.
Zaten sorun da buradan kaynaklanıyor..
Böyle bir ihtimal dahi Azerbaycan’da bazı kesimlerin tüylerini diken diken etmeye yetiyor!
Çünkü bu gerçekleşirse bütün foyaları ortaya dökülecek!
Azerbaycan’da demokrasinin D’si olmadan demirperde sisteminin nasıl devam ettirildiği ve güzelim ülkenin kaynaklarının rejim destekli bir avuç harami tarafından nasıl parsellendiği afişe olacak.
Meşhur “Demir Yumruk”un Ermenistan Ordusundan çok içerdeki muhaliflerin tepesine indiği anlaşılacak!
Daha da vahimi Türk kamuoyu “Terter Faciası” gibi asrın en büyük skandalından haberdar olacak!
Azerbaycan şu anda büyük bir hapishaneyi andırıyor!.
Ülkenin bütün sınır kapıları hâlâ Covid 19 bahanesiyle kapalı; durumun vahametini anlayın!.
Yurtdışına çıkmayıp ülkede demokrasi mücadelesi verdikleri için komik ötesi gerekçelerle tutuklanan siyasetçi, gazeteci ve akademisyenlerin listesini yapmaya kalksak herhalde sayfalar yetmez!.
Bunca petrol ve doğalgaz zenginliği, genç ve yetenekli nüfus potansiyeliyle normal şartlarda İsviçre gibi müreffeh bir ülke olması gereken Azerbaycan halkın büyük ekseriyeti geçinebilmek için gurbet kapılarını aşındırıyor!
Son iki yılda 70’ten fazla savaş gazisi ekonomik sıkıntılar nedeniyle intihar etti ki içlerinde hükümet konağının önünde kendilerini yakanlar var!.
İşte bu ahval ve şerait altında 2003’ten beri iktidarda olan İlham Aliyev son seçimlerde yüzde 92.12 oy aldı!.
“Muzaffer Başkomutan” öyle bir özgüven patlaması yaşıyor ki, kendi kontrolündeki Azerbaycan Gazetesinde böyle bir başyazı yayınlatıyor!.
Aslında Putin’in Bakü ziyaretinde verilen fotoğraf, hangi motivasyonla hareket edildiğini gayet net ortaya koyuyor ama bu altı boş bir özgüven..
Neden derseniz, küçük bir hatırlatma yaparak bu faslı kapatalım..
Cumhurbaşkanı Aliyev, 11 Kasım 2022’de Özbekistan’da düzenlenen TDT zirvesinde ülke dışında yaşayan Azerbaycanlıların haklarını savunacaklarını vurgulayarak İran’da yaşayan 40 milyon Azerbaycan Türküne işaret etmişti.
Fakat bu tehdit dili Molla rejiminde en küçük bir yankı bulmadı!
Oysa Erdoğan’ın Bakü’deki Zafer Geçidi sırasında Bahtiyar Vahabzade’nin meşhur şiirinden sadece bir dörtlük okuması bile hatırlayın İran’ı nasıl sallamıştı!.
Hadi size daha da ilginç bir soru soralım..
Azerbaycan’da gerçek bir referandum yapılsa Erdoğan mı yoksa “Muzaffer Başkomutan” mı diye sonuç ne çıkar dersiniz?
Mustafa GÜRBÜZ