Dijital Kimliği Kabul Etmeye İlk Zorlanacak Olanlar Kimler?
16 Haz 2024
- Paylaş:
![Blog Detail Header](https://cdn.guwuste.com/imgsrv/Upload/banners/638541460625105320.webp)
Dijital Kimliği Kabul Etmeye İlk Zorlanacak Olanlar Kimler?
Dijital Bir Kimliğe Geçişte ve Sonrasında Kaos ile Endişe İçinde Bir Gelecek Vadediliyor…
Dijital kimlik programları, devletlerin vatandaşlarına sundukları hizmetleri daha etkin ve güvenilir bir şekilde sunma iddiasıyla öne çıkmaktadır. Dijital kimlik programlarının uygulanması ve olası zorunluluğu, toplumda ciddi endişelere neden olmaktadır. Bu yazıda, dijital kimlik programlarının toplum üzerindeki olumsuz etkileri ve bu programların potansiyel sonuçları ele alınacaktır.
Dijital Kimlik Programlarının Gelişimi
Endişeler yine ABD’yi merkeze alıyor. ABD Ticaret Bakanlığı bünyesindeki Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü (NIST), dijital kimlik yönergelerini onayladı ve bu yönergeler, kamu hizmetlerinin dijitalleşmesini hedefliyor. Resmi açıklamalara göre, bu sürecin amacı gıda, konut ve tıbbi masraflar gibi temel ihtiyaçları karşılamak suretiyle kamu hizmeti alanlara destek olmaktır şeklinde vurgulansa da; programların uygulanma şekli ve zorunlu hale gelme olasılığı ciddi endişelere neden olmaktadır.
Sosyal Yardım Alanlar Üzerindeki Etkiler
Dijital kimlik programları, sosyal yardım alanları hedef alacak. Hükümet, sağlık, gazi, Sosyal Güvenlik yardımları ve düşük gelirli refah programları gibi kamu yardımlarını dijital kimliklerle eşleştirecek. Bu durum, sosyal yardım alanların dijital kimlik kullanımını zorunlu kılacak. Bu zorunluluk, vatandaşların özgür iradelerine sınırlamalar getirecek ve devletin kontrol alanını genişletecektir.
Devlet ve Özel Sektör İşbirlikleri
Devlet kurumları, sosyal yardım programlarını dijital kimlik yönergeleriyle dijitalleştirmeyi hedefliyor. Bu sürecin bir parçası olarak, özel sektördeki çözüm ortaklarıyla iş birliği yapıldığı biliniyor. Fakat, bu iş birliklerinin yeterli şeffaflıkta olmaması, kamuoyu nezdinde önemli endişelere yol açıyor.
Güvenlik ve Gizlilik Endişeleri
Dijital kimlik programlarının hayata geçirilmesi, güvenlik ve mahremiyet konularında endişeleri de beraberinde getiriyor. Nitekim yetkililer halkın yararına olacak şekilde erişim ve güvenliği dengelemenin önemini vurguluyor olsalar da, bu programların güvenlik ve mahremiyet açısından ne derece güvenilir olduğu büyük soru işaretleri taşıyor. Dijital kimliklerin kötüye kullanılması ve kişisel verilerin ihlal edilmesi gibi riskler, insanların bu programlara olan güvenini zedeliyor.
Zorunlu Dijital Kimlik ve Toplumsal Etkiler
Dijital kimlik programlarının ilk etapta isteğe bağlı olması, zamanla ise zorunlu hale gelmesi toplum üzerinde ciddi sonuçlara sebep olacaktır. Bu süreç, vatandaşların devlet kontrolü altında artan bir baskı algılamasına sebep olacak. Dijital kimliklerin mecburiyet kazanması, bireylerin özgürlüklerini sınırlandırıp devletin kişisel kontrolünü güçlendirir.
Ronald Reagan’ın Uyarısı ve Günümüz
Ronald Reagan yarım asır önce devleti ve hükümet; “Hükümettenim ve size yardımcı olmak için buradayım” diyen bir hükümet yetkilisinden daha korkutucu bir şey olmadığını şekklinde doğrı ifade etmişti. Bu ifade, bugün dijital kimlik programlarının yaygınlaşması bağlamında daha da önem kazanıyor. Hükümetin vatandaşların özel hayatlarına bu kadar derinlemesine müdahale etmesi, özgürlüklerin sınırlandırılması ve insanların devlet denetimi altında yaşaması demektir.
Teknolojik Bağımlılık ve Toplumsal Kontrol
Dijital kimlik programlarının zorunlu olması, teknolojik bağımlılığı artırabilir ve devletin toplumsal kontrolünü güçlendirecektir. Bu, vatandaşların günlük yaşamlarını etkileyen birçok alanda devlet müdahalesinin artmasına yol açacaktır. Banka hesapları, maaş ödemeleri, eğitim fırsatları gibi alanlarda dijital kimliklerin zorunluluğu, bireylerin özgürlüklerini sınırlayabilir ve devlet kontrolünü genişletecektir.
Dijital Kimliklerin Ekonomik ve Sosyal Etkileri
Dijital kimliklerin zorunlu olması, ekonomik ve sosyal boyutlarda önemli sonuçlar doğuracaktır. Ekonomik açıdan, dijital kimliklerin zorunluluğu, vatandaşların finansal işlemlerini ve ekonomik aktivitelerini devlet denetimine alacaktır. Bu, bireysel ekonomik özgürlükleri sınırlayacak ve devletin ekonomi üzerindeki denetimini güçlendirecektir. Sosyal açıdan, dijital kimliklerin zorunluluğu toplumsal eşitsizlikleri derinleştirerek sosyal adaletsizliklere sebep olacaktır. Erişimde dezavantajlı gruplar, bu durumdan kötü olarak etkileneceklerdir.
Dijital Kimliklerin Psikolojik Etkileri
Zorunlu dijital kimlik uygulamaları, bireylerin psikolojik sağlığı üzerinde zararlı etkilere sahip olacaktır. Devletin artan kontrolü, kişisel özgürlükleri sınırlayabileceği için bu da psikolojik sağlık üzerinde olumsuz sonuçlar doğuracaktır. İzlenme ve denetlenme duygusunun sürekliliği, stres düzeylerini yükseltip psikolojik sorunlara neden olacaktır.
Dijital Kimliklerin Geleceği ve Direniş
Dijital kimlik programlarının geleceği, vatandaşların bu programlara yönelik tepkilerine bağlı şekillenecektir. Vatandaşlar, dijital kimliklerin zorunlu olmasına itiraz etmeli ve uygulama süreçlerinin daha açık ve katılımcı olmasını talep etmelidir. Aksi halde, dijital kimlik programları toplumsal huzursuzluk ve endişeye yol açacaktır.
Bu pilot uygulamayı ve olası kötü etkilerini öğrendikten sonra; “bize ne Amerikadan” mı dersiniz yoksa “bunun bir benzeri bizim ülkemizde hayata geçirilmek istenirse neler olabilir” mi dersiniz?
Bu soruya cevap vermeden önce makaleyi tekrar okumanızı ve sunları düşünerek cevap vermenizini sizi doğru cevaba ulaştırabileceğini düşünmekteyiz.
Dijital kimliklerin, Küresel Elitlerin en büyük hedeflerinden biri olan “büyük sıfırlama” (Great Reset) hedeflerinde kontrol amaçlı önemli bir rol oynadığı unutulmamalıdır. Bu yüzden, hayata geçirilmesinde ısrarcı oldukları “dijital kimlik programlarının” uygulanması ve zorunlu hale gelme ihtimali dikkatle takip edilmeli ve halkın endişeleri göz önünde bulundurup bulundurmazlarsa dijital kimlik programları KAOS’lara ve toplumsal endişelere sebep olacaktır.
Bu makale; insanlığın onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, insanlık aleyhine faaliyetler yürütenlerin “yenilmez” olduğu yanılgısını oluşturmak değildir, aksine insanlar izin vermediği müddetçe insanlık aleyhine olan hedeflerini asla başaramayacakları gerçeğini ortaya koymaktır. Bunlara izin vermemek, onlar için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır.
Sadi ÖZGÜL
Guwuste com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!
Bu makaleyi kullanmak isteyenler kaynak göstermek şartıyla izin almadan kullanabilirler…