Zorluklarla Mücadele: Hayatın Vazgeçilmez Gerçekleri
20 Haz 2024
- Paylaş:
Zorluklarla Mücadele: Hayatın Vazgeçilmez Gerçekleri
Her birey, hayat yolunda farklı mücadeleler içinde varlığını sürdürmeye çalışmaktadır.
Hangi iş olursa olsun, insanın karşısına mutlaka zorluklar çıkmaktadır.
Kimileri kısa sürede hedefine ulaşırken, kimileri de yıllar boyunca aynı yerde takılıp kalmaktadır. Bu durum, aslında bireyin kendi iç sesiyle ilgilidir. Zorluklarla mücadele etmek, insanın iradesi ve dayanıklılığı ile doğrudan ilişkilidir. Zorluklar, ilk bakışta yenilgi gibi görünebilir, ancak sonrasında insanın içsel gücünü ortaya çıkarır.
Kişi, iç dünyasında saklı kalan becerilerini zorluklar karşısında keşfettiğinin farkına varır. Böylelikle bilinmeyen potansiyelini ve becerilerini öğrendikçe kendine olan güveni artar. Her birey yaşam yolunda farklı bir mücadele içinde hayatta kalmaya çalışmaktadır.
Zorlukların Hayatımızdaki Yeri
Zorluklar, hayatın vazgeçilmez gerçekleridir. Zorluklar bizleri yıpratır, ancak aynı zamanda önümüzü de açar. Zorluklardan sonra rahatlık gelir. Bedel ödenmeden başarı elde edilemez. Kur’an-ı Kerim’de de belirtildiği gibi: “Öncekiler gibi hiç zorluk çekmeden cennete girebileceğinizi mi zannediyorsunuz?” (Bakara: 214). Zorluklar, dünyanın meşakkatidir; kolaylıklar ise ahiret âleminin rahatlığıdır. Hayatı yaşanır hale getiren zorluklardır. Zorluklar olmasaydı hayatın bir anlamı olmazdı. “Eziyet olmadan meziyet olmaz” denmiştir. Bu nedenle sabredip dünya meşakkatinin üstesinden gelebilmek büyük önem taşır. Zaten bunun provasını dünyada yaşayarak görüyoruz.
Hayatın Zorlukları ve Üstesinden Gelme Yolları
Hayat gerçekten zor mu? Kar soğuk olmasa “kar” olmazdı. Taş sert olmasa “taş” olmazdı. Güneş yakmasa “güneş” olmazdı. Amacı olan bütün zorlukların üstesinden gelebilir. Zorluklar, insanın gizli kalmış becerilerini ortaya çıkarır ve insanı hayata hazırlar. Hayat zor ama üstesinden gelinebilir. Bunun için sağlam bir irade, planlı ve programlı olmak, çok çalışmak ve yılmamak gerekir.
Teknolojinin Etkisi
Teknoloji bize rahatlık ve kolaylıklar sağlıyor, ancak var olan becerilerimizi de alıp götürüyor. Beynin birçok görevi elektronik ortamda yapıldığından, beyin pasif konuma düşüyor ve bu da beynin körelmesine yol açıyor. Beyin, zorlandıkça gelişir. Bunun en canlı örneğini yeni nesil üzerinde görüyoruz. Yeni nesil, hiç zorlanmadan, eziyet çekmeden her şeyi hazır ve kolay elde etmek istiyor. Bugünün ebeveynleri de “Biz çektik onlar çekmesinler” diyerek çocuklarının her isteklerini yerine getiriyorlar. Bunun sonucunda da her şeyi tüketen bir nesil meydana gelmiş oldu. İstedikleri olmayınca da isyan edip baş kaldırıyorlar.
Kolay Elde Edilen Hayatın Tehlikeleri
Kolay elde edilen hayat, kolay da gider. Emek ve alın teri olmadan hiçbir getirinin kalıcılığı olmaz. Kolay zengin olanın düşüşü büyük felaketlere yol açabilir. Totodan, milli piyangodan, kumardan elde edilen gelirler çok kısa zamanda insanın elinden kayıp gidiyor. Sadece kaybolmuyorlar, aynı zamanda büyük acılara, büyük felaketlere, hatta ölümlere bile götürebiliyorlar. Atalarımızın dediği gibi: “Kolay elde edilen şeyler değersizdir. Zor elde ettiğimiz şeyler değerlidir.”
Zorluk ve Kolaylık Dengesi
Kur’an-ı Kerim’de; “Zorlukla beraber kolaylık vardır, evet zorlukla beraber kolaylık vardır.” (İnşirah: 5-6) ayetlerinde de bu açıkça beyan edilmekte ve öğüt verilmektedir. Böylece zorluğun üstesinden gelen, kolaylığı da elde etmiş olur. Şunu unutmamak gerekir ki, zorluklar ve kolaylıklar hiçbir zaman uzun süreli değillerdir. Beynimize verdiğimiz komutlar ve bunların takibi bizleri hedefimize ulaştırır. Hedefe doğru ilerlerken de önümüze pek çok engel çıkabilir. Bunlarla mücadele etmek, bazen düşmanla mücadele etmekten daha zor olabilir. Böyle durumların farkında olanlar, fırsatları değerlendirdiğinde gelecekle ilgili hayat yolunu yakalamış olurlar.
Sonuç olarak; mutluluk ve başarı varılacak bir hedef değildir. Esas hedef, uğrunda mücadele vererek hayatı anlamlı hale getirmektir. Sakin denizde kaptanlık kolaydır; fırtınalı havalarda kaptanlık önemlidir. Zorlukla mücadele etmenin yolu alternatifler üretmek, üretken olmak, boş kalmamak ve çalışmaktır. Çalışmayı engelleyen dört düşman ise şüphe, endişe, tembellik ve rahatlığa düşkünlüktür. Zorluklar kısa sürede acı verir ama gelecekte rahatlatır. Zorlukların temelinde olumsuzluklara kilitlenmek ve onlara teslim olmak yatar. Çınar ağacının hikayesinde olduğu gibi, hızlı büyüyen ağaçlar çabuk ölür.
Zorlukla baş edebilmek için 19 ana kural vardır:,
- Zorlukla baş edebilme isteğiniz olsun.
- Yaşamak için bir nedeniniz mutlaka olsun.
- Fazla uyumayın, fazla eğlenmeyin, fazla yemeyin.
- Sonuçlarla uğraşmayın.
- Gücünüzü ve kapasitenizi keşfedin.
- Zor işleri parçalara ayırarak mücadele edin.
- Risk alın.
- Hata yapmaktan çekinmeyin.
- “Bu işi ben yapamam” endişesine kapılmayın.
- Öğrenmek için okuyun.
- Başarılı insanları araştırın.
- Güne iyi başlayın.
- İstemek yetmez, şiddetle isteyin.
- İnsanın içinde olağanüstü güçler vardır.
- Zorluklara konsantre olmayın.
- Boş kalmayın.
- Bir işi en zor yanından düşünün.
- Zorluklarla neden mücadele etmek zorundayız?
- Zorluklarla mücadele ederek hayatta ya tozu dumana katarsınız, ya da tozu dumanı yutarsınız.
Bundan sonrası için seçim sizindir…
MUSTAFA K. TOPALOĞLU
Araştırmacı – Yazar