Finansal Parazitler
10 May 2024
- Paylaş:
Finansal Parazitler
Küresel Elit Şeytanlar tarafından oluşturulan ve kıyamet gününe kadar sürmesi için çeşitli planlar yapılan Federal Rezerv Sistemi (FED) hakkında bilinmeyenleri anlatmaya ve ifşasına devam ediyoruz.
Birleşik Dünya Federalistleri (UWF); Hitler’i finanse eden James Warburg’un babası Paul Warburg tarafından “Tek Dünya ya da Hiç” ilkesiyle kurulmuştur.
Cord Meyer, UWF’nin ilk başkanı olarak görev yaparken, CIA’da önemli bir pozisyon almak üzere ayrıldı. UWF’nin asıl hedefi, ulusların bölünmesini veya isyanlarını önlemekti; atom bombasına sahip bir federal hükümet, bu tür eylemleri gerçekleştiren herhangi bir ulusu yok etme gücüne sahip olurdu. James Warburg, dünya hükümetinin ya fetih yoluyla ya da rızayla kurulacağını belirtti. Afrika Birliği ve Birleşik Afrika Federasyonu, Dış İlişkiler Konseyi (CFR) ve David Rockefeller ile Zbigniew Brzezinski’nin 1974’te kurduğu Üçlü Komisyon (TC) ile sıkı bağlantılar kurmuştur.
Albay Ely Garrison, Başkan Roosevelt ve Woodrow Wilson’ın yakın dostu olarak bilinir ve “Roosevelt, Wilson ve Federal Rezerv” isimli bir kitap yazmıştır. Kitapta, Aldrich Planı’nın ardından karşılaşılan yoğun muhalefet sonrasında FED Yasası’nın oluşturulmasında Paul Warburg’un etkili olduğunu öne sürmüştür. Garrison’a göre, her iki planın da zihinsel mimarı Londra’daki Baron Alfred Rothschild’di.
1910’da, JP Morgan’ın Güney Carolina’daki Jekyll Adası’nda bulunan özel bir mekânda, Aldrich Planı’nın temelleri atıldı. Gizli bu toplantıya, Nelson Aldrich, Rockefeller ve Paul Warburg gibi bankacılık sektörünün önde gelen isimleri katıldı. New York Kongre üyesi Aldrich, Rockefeller ailesine girdi ve oğlu Winthrop Aldrich, Chase Manhattan Bank’ın başkanı oldu. Başkan Woodrow Wilson’ın danışmanı Albay Edward House ise, Wilson’ı bir merkez bankası kurma ve ulusal gelir vergisi getirme konusunda ikna etmeye çalışıyordu. House’un bağlantıları arasında, İngiliz MI6’nın Permindex ile ilişkili General Julius Klein da bulunuyordu.
Wilson, talebi hemen kabul etti çünkü bakır endüstrisinin önde gelen isimlerinden biri olan Dodge’a büyük bir borcu vardı. Dodge’un şirketi Phelps Dodge, dünyanın en büyük madencilik şirketiydi. Wilson’ın önceliği, 1922’de New York Belediye Başkanı John Hylan’ın da ifade ettiği gibi, halkın bankacılara olan güvenini yeniden tesis etmekti.
Sonunda, Sekizler Grubu zafer kazandı ve 1913’te Paul Warburg’un başkanlığını yaptığı FED kuruldu. Dört yıl sonra, Arşidük Ferdinand ve eşi Habsburg’un suikaste uğraması sonucu ABD I. Dünya Savaşı’na katıldı. İsrail’in kurulmasına önayak olan Balfour Deklarasyonu ise Siyonist İkinci Lord Rothschild tarafından kaleme alınmıştı.
1920’lerde Baron Edmund de Rothschild, Filistin Ekonomik Komisyonu’nu oluşturdu ve bu komisyonun denetimi General Julius Klein tarafından yapıldı. Klein, sonrasında ABD Ordusu Karşı İstihbarat Teşkilatı’nın liderliğine atandı. İkinci Dünya Savaşı sonrasında, Klein, Marshall Planı kapsamında Avrupa’ya yapılan yardımları, Rudolph Sonneborn’un yönettiği Sonneborn Enstitüsü aracılığıyla, Filistin’deki militan Siyonist gruplara aktarmak için kullandı.
1917’de ABD Anayasası’na eklenen 16. Değişiklik ile ulusal gelir vergisi getirildi. IRS, Delaware’de kurulan bir federal kurumdur. Rockefeller Vakfı ise dört yıl önce, aile servetini yeni gelir vergisi yasalarından korumak ve toplumu sosyal mühendislik yoluyla şekillendirmek amacıyla kuruldu. Vakfın faaliyet alanlarından biri de Genel Eğitim Kurulu idi.
Bazı Amerikalılar FED’in devlet kurumu olduğunu düşünse de, aslında özel bir kuruluşa aittir. “Halkın Tasarısı” olarak nitelendirdiği FED Yasası’na, bu yasanın dünyanın en büyük tröstlerini oluşturacağını ve bu teröstlerin istedikleri zaman enflasyon yaratıp ekonomik krizleri manipüle edebilecekleri için karşı çıkılsada engellenemedi.
FED, ABD’deki bankaların oluşturduğu bir gruptur ve büyük sermaye kaynakları sayesinde önemli bir etkiye sahiptir. Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC), FED’in gerçek güç merkezi olarak para politikasını şekillendirir ve New York Fed binasında yer alır. Bu 14 katlı binanın beşinci bodrum katında, dünya altın rezervlerinin üçte birine denk gelen ve dünyanın en büyük altın deposu olarak bilinen 10.300 tonluk muazzam bir altın rezervi bulunmaktadır.
Finans sektörü, Sekiz Aile’nin türevler, opsiyonlar, putlar ve vadeli işlemler gibi karmaşık finansal araçları piyasaya sürmesiyle hızla bilgisayarlaşmaktadır. Bu durum, bankalar arası işlemlerde büyük bir artışa neden olmaktadır. Bu süreci yönetmek amacıyla CHIPS (Clearing Interbank Payment System) adında sofistike bir sistem geliştirmiştir.
FED’ın kuruluşunda, Citibank, Chase, Chemical Bank, Manufacturers Hanover ve Bankers Trust gibi beş New York bankası, New York Fed’in %43’üne sahipti. 1983 yılına gelindiğinde, bu beş bankanın sahip olduğu hisse oranı %53’e yükseldi. Citigroup, JP Morgan Chase ve Deutsche Bank gibi bankalar, birleşmeler yoluyla ve Sekiz Aile’nin Avrupa fraksiyonu ile işbirliği yaparak, 2000 yılına kadar hisselerini daha da artırdılar. Şimdi, Fortune 500 şirketlerinin çoğunun kontrol hisselerine ve hisse senedi ile tahvil piyasalarının büyük bir kısmına hakim durumdalar.
Sekiz Aile’nin adını taşıyan yatırım bankalarının etkisi ise daha da büyüktür. Morgan bankacıları, 1982’deki Falkland Savaşı sonrasında İngiltere ve Arjantin arasındaki müzakerelerde önemli bir rol oynadı. Aynı dönemde, Başkan Reagan’ın SEC Kural 415’i yürürlüğe koyması, Goldman Sachs, Merrill Lynch, Morgan Stanley, Salomon Brothers, First Boston ve Lehman Brothers gibi altı büyük yatırım şirketinin menkul kıymet piyasasında daha etkin olmalarını sağladı. Bu bankalar, 1980’ler ve 1990’larda gerçekleşen bir dizi birleşme ile etkilerini genişlettiler.
Salomon Smith Barney’de daha önce çalışmış olan James Wolfensohn, yakın zamanda Dünya Bankası Başkanı olarak görev yapmıştır. Merrill Lynch, 1994 yılında 435 milyar dolarlık varlıklarıyla birleşme dalgasından önce en büyük bankalardan biriydi. 1991’de Merrill Lynch, dünya çapında gerçekleşen banka birleşmelerinin %26.8’ini yönetirken, Morgan Stanley 1989’da 60 milyar dolarlık bir birleşme gerçekleştirmiştir. Glass-Steagall’in kaldırılmasının ardından, 2007 yılında ilk on NMA danışmanı arasında Goldman Sachs, Morgan Stanley, Citigroup, JP Morgan Chase, Lehman Brothers, Merrill Lynch, UBS Warburg, Credit Suisse, Deutsche Bank ve Lazard yer almıştır.
New York Ticaret Borsası ve Londra Petrol Borsası’nda petrol vadeli işlem piyasalarının önde gelen katılımcıları Morgan Stanley Dean Witter, Goldman Sachs, Citigroup ve Deutsche Bank olarak sıralanmaktadır. 2002 yılında, Enron Online iflas mahkemesi tarafından UBS Warburg’a ücretsiz olarak devredildi. İlk iki yılın sonunda, UBS’nin Enron Online’dan elde ettiği gelirlerin Lehman Brothers ile paylaşılması öngörülmüştü; fakat Lehman’ın 2008’deki iflası sonucunda bu pay Barclays’e geçti. Lehman Brothers krizi ve 2008 finansal çöküşünün ardından, ‘Bankacılığın Dört Atlısı’ olarak bilinen büyük bankalar, etki alanlarını genişletmeye devam etti. JP Morgan Chase, Bear Stearns ve Washington Mutual’ı; Bank of America, Merrill Lynch ve Countrywide’ı; Wells Fargo ise sorunlu ABD’nin beşinci büyük bankası Wachovia’yı satın aldı.
FED’deki sekiz güçlü aile hakkında endişeler sürerken, ABD’nin iki fiili hükümeti olduğu görülüyor: resmi olarak tanınan bir hükümet ve FED Sistemi içinde bağımsız, denetimsiz bir hükümet. FED kurulduğundan beri, ABD’nin borcu 1 trilyon dolardan 33 trilyon dolara yükseldi. Bu da tüm Üçüncü Dünya ülkelerinin toplam borcundan daha fazla. Bu borcun büyük bölümü, dünya merkez bankalarının çoğuna sahip olan bu sekiz aileye ödenecek. Uluslararası bankacıların hükümetlere borç vererek kazanç sağladıkları ve Avrupa’nın ulusal bankalarının özel çıkar grupları tarafından kontrol edildiği biliniyor. Ancak, bu ailelerin mali güçlerini nasıl elde ettikleri ve kullandıkları, gizemini koruyor.
Bu makale; insanlık onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, küresel elitlerin ve dünyanın dört bir yanına dağılmış işbirlikçilerinin “yenilmez” olduğu yanılgısını oluşturmak değildir, aksine insanlar izin vermediği müddetçe insanlık aleyhine olan “Büyük Sıfırlama” gibi hedeflerini asla başaramayacakları gerçeğini ortaya koymaktır.
Guwuste.com
Kalk ve uyar, Kötülüğe de dur de