“One by One” (Teker teker) filmde karakterler Yeni Dünya Düzeninin bir parçası olarak nüfusun azaltılması kavramını ve bunun nasıl başarılabileceğini tartışıyor.
Bunun WEF’in resmi anlatı dışındaki güncel tartışmalarla bu kadar yakından örtüşmesi hem çok ilginç hem de gerçekten çok rahatsız edici. Çünkü filmde Mayall’ın karakteri Ernest, dünya nüfusunu dengelemek için 6,5 milyar insanın ortadan kaldırma arzusu ya da niyeti olduğunu da belirtiyor.
“One by One” sinema filmi sıradan hayatı şok edici bir ifşaatla aniden altüst olan bir kafe çalışanı Ernest’in hikâyesini anlatan İngiliz yapımı bir sinema filmdir. Yaşadığı dünyanın yıkımın, devrimin ya da muhtemelen her ikisinin de eşiğinde olabileceğini öne sürüyor.
Filmin web sitesindeki “Hakkında” sayfasında “Araştırma ve Keşif” başlıklı bir bölüm yer alıyor ve burada One by One’nn ilham aldığı çeşitli kaynaklar vurgulanıyor. Bunlar arasında ‘Zeitgeist’ belgeseli de yer alıyor: Addendum’, Yann Arthus-Bertrand’ın ‘Home’ filmi, Charlie Chaplin’in ‘The Great Dictator’ filmi ve Amerikalı savaş gazisi Mike Prysner’ın 2008 yılında yaptığı bir konuşma yer alıyor.
Aşağıdaki video, Yeni Dünya Düzeni’nin nüfusu azaltma planını gösteren bir sahneyi tasvir etmektedir. Tüketimin ötesinde düşünme, hissetme ve hareket etme özgürlüğümüzü kısıtlayarak toplumumuzun bizi nasıl köleleştirdiğini vurgulamaktadır. Sürekli terörizm korkusu ve baskıcı kontroller bizi körleştirerek iktidardakilerin daha önce görülmemiş ölçekte büyük bir soykırım gerçekleştirmesine olanak tanıyor. Amaçları dünya nüfusunu sadece 500 milyon kişiye indirmektir.
Filmde nüfusun azaltılması için sahnelenmiş olaylar, düzenlenmiş çatışmalar ve biyomühendislik ürünü hastalık ve aşıların kullanımı gibi çeşitli yöntemlerden bahsediliyor.
Klibin sonuna doğru, Mayall’ın çekimler sırasında izleyicilerle sahne arkasında yaptığı konuşmanın kısa bir kaydı yer alıyor.
“One by One” filminin tamamını BURADAN izleyebilirsiniz.
Rik Mayall’ın 2013 yapımı filmi “One by One”: Dünya nüfusunun azaltılmasından bahseden tüyler ürpertici işte o sahne…
Sahnede şu konuşmalar geçiyor;
“Reenkarne olmam durumunda, ölümcül bir virüs olarak geri dönmek isterim. Yani, aşırı nüfus artışını çözmeye bir katkı. Prens Philip bunu söyledi. Siyahlar, Hispanikler, Amerikan yerlileri, homoseksüeller gibi etnik grupları ortadan kaldırmak için biyomühendislik ürünü patojenler yaratılıyor.”
“Homoseksüeller mi? Elbette bu nüfusu azaltacaktır!”
“Evet, ama doğanın yolu bu değil. Az sayıda insanın üremesi söz konusu olduğunda aşk bir faktör değildir.”
“Tek doğal unsurun iktidar olduğu doğal seleksiyon.”
“Nüfus kontrolü Çin’de zaten yapılıyor. İkinci bir çocuk yapmadan önce lisans almanız gerekiyor.”
“Hadi ama, kaç kez iyi bir yaşam sürmek için çalışmak zorunda olmanın ne kadar adaletsiz olduğunu düşündünüz, oysa başkaları ürüyor, ürüyor ve ürüyor, onlara yardımlar ve evler veriliyor. Diğerleri gibi, nüfusun akıllara durgunluk veren %95’ini ortadan kaldıran dünya nüfusunu azaltma programlarına ne gibi gerçek bir değer kattıklarını ne sıklıkla merak ettiniz?”
“Öjenik, fazla nüfusu itlaf etmenin sözde bilimidir.”
“Sahte bilim.”
“Bu barbarca yöntemlerle yapılacak ve bu küresel soykırım muhtemelen BM’nin düzlüğünün altından çıkacak.”
“Neredeyse evlerimizden kurbağa marifetiyle uzaklaştırıldığımızı hayal edebiliyorum. Kimsenin kılı kıpırdamıyor.”
“Nüfusun neredeyse %95’i.”
“Her 14 kişiden 13’ü öldürüldü, yok edildi ve katledildi.”
“Dünya nüfusunu dengelemek için altı buçuk milyar insanı yok etmeleri gerekiyor ya da bunu istiyorlar.”
Son 30 saniyede Rik Mayall’ın kendisi şöyle söylerken görüntüleniyor:
“İzleyiciler, kameramanın kim olduğunu bilmiyorsunuz. Bu şeyleri neden gördüğünüzü bilmiyorsunuz. Ben de bilmiyorum. Siz beni görüyorsunuz. Ben seni göremiyorum bile. Sen bunu izlediğinde ben ölmüş olabilirim. Görmenizi istediği şeyleri yapan adamın kim olduğunu muhtemelen bilmiyorsunuz. Televizyonlarınızı hemen imha edin. Hiçbir emri dinlememelisiniz. Konunun bu noktası için size söyleyebileceklerim bu kadar”.
Bu konuşma ve sahne düşündürücü ya da gerçekçi değil mi?
Yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. İnsanlar ise uyanık olduğu müddetçe şeytanın planları zayıftır…
Okuduğunuz ve uyanık kalmak istediğiniz için teşekkürler.