Küresel Elitler ve Planlı Kaotik Krizler

 

Küresel liderler, kendi çıkardıkları ve insanlığın geleceğini tehdit eden krizlerle yüzleşmek için bir araya geliyor. Ancak, bu zirveden daha fazla kaos çıkabilir...

 

Dünya, 22-23 Eylül tarihlerinde New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde gerçekleştirilecek Geleceğin Zirvesi için hazırlıklar yapıyor. Bu zirvede, dünya liderleri “Gelecek için Pakt” adlı sonuç belgesini imzalayacaklar. Bu belge, Birleşmiş Milletlerin 17. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefine dayanarak 2030 Gündeminin tamamlanmasını hedefliyor. Fakat bu zirve ve sonuç belgesi, insanlık olarak karşılaştığımız derin krizlerin ve kaosun da bir göstergesidir.

 

Küresel Tehlikeler ve Krizler

 

Dünya, yoksulluk, açlık, eşitsizlik, silahlı çatışmalar, şiddet, yerinden edilme, terörizm, hastalıklar ve teknolojinin zararlı etkileri gibi ciddi tehlikelerle karşı karşıya. İnsanlık, bir dizi potansiyel felaket ve varoluşsal riskle karşı karşıya. Bu krizler, tüm insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Ancak, bu krizler aynı zamanda Küresel Elitler açısından fırsatlar da sunuyor. Bu nedenle, dünya liderleri ve küresel kuruluşların insanlığın geleceğini nasıl güvence altına alacakları yada tehdit oluşturacakları büyük bir merak konusu.

 

Etkin Çok Taraflılık ve Küresel Yönetişim

 

Birleşmiş Milletler’in Etkin Çok Taraflılık Üst Düzey Danışma Paneli, anlaşmanın amacını; devletler ve devlet dışı aktörlerin, gezegenin dengesini koruyacak şekilde arz ve talebi dikkate alarak döngüsel bir ekonomiye küresel geçiş yapmaları olarak belirtmektedir. Bu, teknokratik bir kavram olup, geniş çaplı bir teknokratik yönetim sistemini, küresel kamu-özel ortaklıkları tarafından yönetilmesini önermektedir. Bu sistem, küresel elitlerin planladıkları küresel krizlerin yönetiminde daha etkin ve kapsayıcı bir yaklaşım geliştirmeyi amaçlamaktadır.

 

Büyük Sıfırlama ve Gelecek Paktı

 

“Gelecek Paktı”, Birleşmiş Milletlerin Haziran 2020’de Klaus Schwab, António Guterres ve Prens Charles (Kral III. Charles) tarafından ilan edilen Büyük Sıfırlama girişimine bir yanıt olarak kabul edilebilir. Guterres’in ifadelerine göre, Büyük Sıfırlama, dünyamızı yeniden düşünmemizi, inşa etmemizi, tasarlamamızı, canlandırmamızı ve dengelememizi gerektiren bir süreci işaret etmektedir. Fakat, bu ifadelerin altında, bireysel özgür seçimlere sınırlı alan bırakan teknokratik bir kolektivist yönetim anlayışı bulunmaktadır. Bu anlayış, küresel elitlerin sahneye koyduğu küresel krizlerin yönetiminde daha etkin ve kapsayıcı bir metodolojiyi hedeflemektedir.

 

Dijital Kontrol ve Yapay Zeka

 

Gelecek Paktı’nın başka bir önemli unsuru, dünyayı yönetmek amacıyla dijital bir kontrol ağı kurmak ve dijital dünya beyni geliştirmektir. Bu sistem, bireylerin değerlerini dönüştürmelerini, sözde ortak iyiliğe hizmet etmelerini ve dijital dünya beynine entegre olmalarını zorunlu kılacaktır. Bu durum, BM sistemi ve Küresel Elitlerin ilgili kuruluşlarına küresel bir kriz durumunda büyük bir güç kazandıracaktır. Yapay zeka, bu dijital kontrol ağının merkezinde olacak ve küresel krizlerin yönetilmesinde hayati bir rol üstlenecektir. Hatta yapay zekaya insanları kriz anlarında yalan söyleyerek ikna etmeyi öğretmeye şimdiden başladılar.

 

Kriz Yönetimi ve Acil Durum Platformu

 

Geleceğin Zirvesi’nde tartışılacak önemli bir diğer konu, küresel elitlerin planlı krizlerinin yönetimi ve acil durum platformudur. Bu platform, büyük bir kriz anında devreye girecek protokoller serisini kapsar. Sağlık krizlerinin yanı sıra diğer zorluklar ve krizlere karşı da hazırlıklı olmayı hedefler. BM Genel Sekreteri’nin önerdiği bu platform, gelecekteki salgınlar ve diğer karmaşık küresel şoklara karşı hızlı ve etkili bir uluslararası tepki mekanizması olarak planlanmıştır. Platform, küresel kriz yönetiminde daha etkin ve kapsamlı bir yaklaşımı hedeflemektedir.

 

Gençlerin Katılımı ve Sosyal Değişim

 

Gelecek Paktı, gençlerin sürece anlamlı bir biçimde katılımını hedefliyor. İklim eylemi, ırksal adalet, cinsiyet eşitliği ve herkes için onur talebi gibi sosyal hareketlerde gençler öncü bir rol üstlenmiştir. Bu çerçevede, gençlerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin taşıyıcıları olarak aktif olmaları desteklenmektedir. Gençlerin bu katılımı, küresel elitlerin planlı krizlerinin yönetimi ve sosyal değişimde hayati öneme sahip olarak görmektedirler.

 

Veri Toplama ve Değerleme

 

Gelecek Paktı, küresel elitlerin hedefleri doğrultusunda politika yapımını insan ve gezegenin ihtiyaçları doğrultusunda yönlendirmek için kapsamlı metrikler geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu, “önemli olanı değerleme” kavramsal çerçevesinin 2030 Gündemi’ne dayanarak geliştirilmesini ve kilit göstergeler içeren bir değer panosunun oluşturulmasını kapsar. Ayrıca, istatistiksel kapasiteyi geliştirme ve veri toplama süreçlerini güçlendirme de hedeflenmektedir, bu da küresel krizlerin yönetiminde daha etkin ve kapsayıcı bir yaklaşımı hedeflemektedir.

 

Sonuç Olarak; Geleceğin Zirvesi ve “Gelecek için Pakt”, insanlık için karşılaşılan ciddi krizlerin ve kaosun bir göstergesidir. Planlı krizler tüm insanlığın geleceğini riske atmaktadır. Bununla birlikte, bu durumlar bazı güçlü aktörler için fırsatlar yaratmaktadır. Bu nedenle, dünya liderleri ve küresel kuruluşlar, insanlığın geleceğini nasıl koruyacakları konusunda büyük bir merak uyandırmaktadır. Zirvede alınan kararlar ve yapılan anlaşmalar, gelecekteki küresel yönetim ve kriz yönetimi stratejilerini belirleyecektir. Bu stratejilerin tamamının küresel elitlerin kapalı kapılar ardında pkandaıklaro küresel krizleri daha etkin ve kapsayıcı bir şekilde yönetme amacını taşıdığını unutmamak önemlidir.

 

Bu makale; insanlığın onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, Büyük Sıfırlama hedefleri için insanlık aleyhine faaliyetler yürüten Küresel Elitlerin “yenilmez” olduğu yanılgısını oluşturmak değildir. Aksine insanlar izin vermediği müddetçe hedeflerini asla başaramayacakları gerçeğini ortaya koymaktır. Bunlara izin vermemek, onlar için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır. 

 

Guwuste com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!

 

Okuyucularımız; kaynak göstermek şartıyla içerikleri izin almadan kullanabilirler…