Modern Zaman Köleliği; Tek Dünya Polisiyesi

 

Polis Devletine Dönüşüm ve Özgürlüklerin Tehdit Edilmesi

 

Modern toplumlar, özgürlük ile güvenlik arasında hassas bir denge kurma çabası içindeyken, bazen hükümetlerin otoriter eğilimlerine tanık olabilirler. Halkın özgürlüklerine yapılan müdahaleleri kabullenmesi, bu durumun hızla totaliter bir rejime evrilebileceğinin bir işareti olabilir. Bu, insanların bozulmuş yönetimlerin egemen olduğu ülkelerde, ya sistemin bir parçası olarak kabullenme ya da direnme ve muhalefet etme ikilemiyle karşı karşıya kaldıkları bir gerçekliktir.

 

Bu masa, modern toplumların zamanla nasıl polis devletlerine dönüştüğünü ve bu sürecin bireylerin özgürlükleri üzerindeki tehditlerini ele alıyor. Özellikle bürokrasinin, insanların siyasi özgürlüklerini ve hareket serbestisini kısıtlama potansiyeline dikkat çekiyor. Modern devletin güvenlik ve hukukla ilişkisi, polis devletlerinde kamu bürokrasisi içinde nasıl bir rol oynayabileceğini bu bağlamda kısa izahatlarla inceleniyor.

 

Bürokrasinin Etkisi:

 

Bir polis devletinin tam teşekküllü bir örneği, bürokrasi aracılığıyla tartışmayı, şikayetleri ve halkın iktidara baskı yapma yeteneğini engelleyerek her bireyi siyasi özgürlüklerden ve eylem gücünden mahrum bırakır. Modern toplumlar içerisinde, bürokrasinin bireylerin özgürlüklerini nasıl sınırladığı ve onları nasıl etkisiz hale getirdiği, kritik bir inceleme konusudur.

 

Polis Devletine Alıştırma Taktikleri:

 

Hükümetlerin, halkı modern bir polis devletine alıştırmak için kullandığı taktikler arasında militarize edilmiş polis güçleri, çevik kuvvet ekipleri, zırhlı araçlar, kitlesel tutuklamalar, biber gazı, göz yaşartıcı gaz, coplar, çıplak aramalar, gözetleme kameraları, toplantı ve gösteri yapmaya engellemek, basın açıklaması yaptırmamak, basın açıklaması yapanları ve izleyenleri korumak yerine açıklama da hangi kelimeleri kullandıklarını takip ettirmek, insansız hava araçları, ölümcül silahlar, plastik mermiler, yüksek basınçlı su, sersemletici bombalar, gazetecilerin tutuklanması, kalabalık kontrol yöntemleri ve gözdağı verme stratejileri bulunmaktadır. Bu taktiklerin amacı, iddialara göre, halkı adım adım hapishane duvarlarına alıştırmak ve şiddete karşı duyarsızlaştırmaktır.

 

Toplumsal Normların Değişimi

 

Modern polis devletlerinde, hükümetlerin zorbalık, yolsuzluk ve bürokratik beceriksizlik gibi uygulamaları toplumsal normlar olarak kabul ettirilmeye çalışıldığı süreçte, genellikle insanları sessizliğe ve itaate sürükler. Hükümetler, terörizm, uyuşturucu, şiddet, yasadışı göç ve iç aşırılıkla mücadele bahanesiyle yürütülen abartılı savaşlarla halkı korkutabilir ve güvenlik vaatleri karşılığında özgürlüklerinden feragat etmeye zorlayabilir.

 

Modern Hükümetlerin Psikopatça Hareketleri

 

Günümüz modern polis devletlerinde, hükümetlerin bazen mantıksız ve psikopatça davranışlar sergilediği, vatandaşları manipüle edilecek, üzerinde veri toplanacak ve kötü muameleye maruz bırakılacak objeler olarak görürler. Bu tür bir yönetim anlayışı, anayasal bir cumhuriyetin temel ilkelerinden saparak, patokrasiye, yani duygusuz ve acımasız bir yönetim biçimine dönüşebilir. Psikopat bir hükümetin karakteristik özellikleri arasında, pişmanlık ve empati duygularının yokluğu, abartılı egoya sahip olma, yüzeysel çekicilik, dolandırıcılık ve manipülatif davranışlar yer alabilir.

 

Hükümetin Zorbalığı ve Yolsuzluk

 

Modern polis devletlerinde, hükümet despotizmi ve yolsuzluğu, vatandaşların özgürlüklerine gölge düşüren önemli sorunlardan biri haline gelmiştir. Kamu güvenliğini gerekçe göstererek özgürlükleri kısıtlayan yetkililer, bireysel hakların ihlal edilmesine neden olan uygulamaları da beraberinde getirmektedir.

 

Bu uygulamalar arasında; aşırı polis denetimleri, hatalı polis operasyonları, güvenliği bahane ederek yapılan gereksiz harcamalar, keyfi yasa ihlalleri, militarizasyon, insansız hava araçları ve yapay zekâ destekli robotlarla yürütülen sofistike polislik faaliyetleri, polis devleti anlayışına hizmet eden mahkemeler ve eğitim kurumları yer almaktadır. Bu durum, toplumun özgürlük ve güvenlik arasındaki hassas dengesini bozarak, demokratik değerlerin korunmasını zorlaştırmaktadır.

 

Toplumsal Duyarsızlaşma ve İtaat

 

Modern Polis devletlerinde hükümet despotizmi ve yolsuzluğuna karşı halkın sessizliğe ve itaate zorlanması, toplumsal duyarsızlığın bir işaretidir. Halk, hükümetin despotizmini ve yolsuzluğunu toplumsal norm olarak kabullenmeye itilmekte, şiddete karşı duyarsızlaştırılmakta ve askeri varlığa alıştırılmaktadır. Bu, halkın sadece militarize bir hükümetin ulusun kötü gidişatını değiştirebileceğine ikna edilmesine yol açmaktadır.

 

Korku Siyaseti ve Özgürlüklerin Kısıtlanması

 

Modern Polis devletlerinde hükümetler, korku siyasetiyle halkı manipüle ederek özgürlüklerini sınırlamaktadır. Terörizm, uyuşturucu, şiddet, yasadışı göç ve iç aşırılıkçılık gibi konularda abartılı savaşlar, halkı korkutmak ve güvenlik adına özgürlüklerinden vazgeçirmek için kullanılan araçlardır. Korkuların manipüle edilmesine ve eylemlerin suç sayılmasına izin verdikten sonra, her davranışın suç sayıldığı tuhaf ve yeni bir dünyada buluruz kendimizi.

 

Psikopat Hükümetin Özellikleri

 

Modern polis devletlerinde mantıksız ve psikopatça davranan hükümetin karakteristikleri arasında, pişmanlık ve empati eksikliği, büyüklük hissi, yüzeysel çekicilik, dolandırıcılık ve manipülatif davranışlar bulunur. Hükümetin, halkı manipüle edilecek, veri toplanacak ve kötü muameleye maruz kalacak nesneler olarak gördüğü ve bu yönde hareket etmektedir.

 

Sonuç olarak;
Halk hükümetin özgürlüklere müdahalesine izin verdiğinde, bu durumun hızla tiranlığa doğru ilerleyen bir yokuşa dönüşebileceği ve halkın, totaliter bir rejime dönüşen rejiminin çöküşüne katılmak ya da bu duruma karşı çıkarak reddetmek arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaklardır.cŞunu da asla unutmamak gerekiyor ki, günümüz modern devletlerini Büyük Sıfırlamaya hazırlık sürecinde polis devletlerine büyük görev düşmektedir. Bunun günümüzde en yaygın uygulaması ABD’de gerçekleştirilmektedir.

 

Bu makale; insanlığın onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, insanlık aleyhine faaliyetler yürütenlerin “yenilmez” olduğu yanılgısını oluşturmak değildir. Aksine insanlar izin vermediği müddetçe modern zaman köleliği olan “tek dünya polisi” geçişi ile Büyük Sıfırlama hedeflerinde mesafe kat etmeyi başaramayacakları gerçeğini ortaya koymaktır. Bunlara izin vermemek, onlar için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır.

 

Guwuste com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!

 

Okuyucularımız; kaynak göstermek şartıyla içerikleri izin almadan kullanabilirler…