Kalk Ve Uyar! Kötülüğe Dur De!

Hero Image

İnsanlar Propagandaya Neden İnanır?

  • 10 Şub 2024

  • 10 dakika

  • Paylaş:
Blog Detail Header

İnsanlar Propagandaya Neden İnanır?

İnsanlar kendi yerli ve milli gündemlerini belirleme ya da otorite sahiplerini sorgulama yetilerini kaybettiklerinde, bunun da eleştirel yetilerde gerilemeye, batıl inançlara ve karanlığa doğru kayma eğilimine yol açtığı gerçektir.

Bu karanlığa doğru kayma ve gerileme, etkili medyadaki kaliteli ve önemli içeriğin azalmasında ve tuhaf bir şekilde cehaletin kutlanmasında açıkça görülmektedir. Çoğu insanı olayların düşünceli bir şekilde incelenmesi ve analiz edilmesiyle meşgul etmenin zorluğu, sürekli bilgi bombardımanından kaynaklanmaktadır. İnsanlar genellikle kendilerine söylenenleri boyun eğerek kabul etmekte ve çok azı herhangi bir şeyi sorgulayacak enerjiye sahip olmaktadır. Ancak, insanlığın karşı karşıya olduğu zorluklara etkili bir yanıt verebilmek için daha kapsamlı bir araştırma ve analize ihtiyaç vardır.

Propaganda gerçekte “sahte bayrak” saldırısıdır ve insanlar genellikle kendilerine söylenenleri dikkatlice araştırmadan inanırlar. Etkili siyasi gücün güdümündeki anlatıyı sorgulayanlar genellikle “komplo teorisyenleri” ya da “çürütülmüş bilim satanlar”, “aşı karşıtları” , “Yahudi karşıtları” ve “vatan millet düşmanı” gibi aşağılayıcı terimlerle etiketlenirler. Propagandanın dünyamızı şekillendirmede oynadığı rolü anlayarak, daha bilinçli ve sorumlu bir toplum için çalışabiliriz.

Peki öyleyse propaganda nedir?

Propaganda, insanları doğru olmayan bir şeye inanmaya ve ona göre hareket etmeye yönlendirmeye yönelik sistematik bir çabadır. Şirketler, eğitim sistemleri, kurumsal medya ve eğlence endüstrisi tarafından zararlı ürünler gibi yanlış bilgileri yaymak için kullanılır.

Bazıları propagandanın iyilik için kullanılabileceğini savunsa da, herhangi bir durumda çıkar ve rant sağlamak veya siyasi güç elde etmek için de kullanılabiliyor. Propaganda, hükümet ve şirket iletişimleri, eğitim sistemleri, kurumsal medya ve eğlence dahil olmak üzere çeşitli yollarla yayılır. Bireyleri dikkatle yönetilen elit siyasi, sosyal ve ekonomik kontrol sistemi içinde itaatkar tutmak için sınırlı bir dizi korku, yozlaştırılmış inanç ve davranışı aşılamak ve pekiştirmek için de kullanılabiliyor.

Örneğin eğitim, bireyleri pasif tüketiciler ve siyasi olarak itaatkar hale getirerek, ortaya çıkan teknokratik tiranlığı yaratmak, sürdürmek ve hizmet etmek için sınırlı bir dizi teknik işlevi öğretmek üzere de kullanılabiliyor. Bu durum, ilgili kanıtları araştırabilecek, toplumu eleştirebilecek ve zararlı olabilecek propagandalara güçlü karşılık verebilecek zeki bir zihnin gelişimini engellemektedir.

Sahte bayrak saldırısı nedir?

Sahte bayrak saldırısı, bir hükümet kendi halkına karşı bir terör saldırısı gerçekleştirdiğinde ve savaş gibi siyasi bir eylemi haklı çıkarmak için yanlış bir şekilde bir düşmanı suçladığında meydana gelir. Eleştirmenler genellikle “uçuk komplo teorisyenleri” olarak etiketlenirken, daha sonra fark edilen sahte bayrak saldırılarının belgeleri oldukça kapsamlı olduğu ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte, 11 Eylül örneğinde olduğu gibi, birçok sahte bayrak saldırısı zaman içinde ortaya çıkmaya devam etmektedir.

Peki öyleyse neden çoğu insan propagandaya inanıyor?

Sigmund Freud’un yeğeni Edward Bernays, 1928 yılında propaganda üzerine bir kitap yazmış ve demokratik bir toplumda örgütlü alışkanlıkların ve görüşlerin bilinçli ve akıllıca manipüle edilmesinin önemini vurgulamıştır. Bu görünmez mekanizmayı manipüle edenlerin, bir ülkenin gerçek yönetici gücü olan görünmez bir hükümet oluşturduğunu anlattı. Bu görüş, propagandanın en iyi, manipüle edilenlerin kendi özgür iradeleriyle hareket ettiklerine inandırıldıklarında işe yaradığını gözlemleyen Hitlerin propaganda bakanı Joseph Goebbels gibi ahlaki değerlere daha az bağlı kişiler tarafından da benimsendi.

Bernays’in yaklaşımının neden işe yaradığını anlamak için, çoğu insanın neden bu kadar saf olduğunu düşünmeliyiz. Temel sorun, ebeveynlerin, öğretmenlerin, dini figürlerin ve çocuğun hayatındaki diğer önemli yetişkinlerin itaat talep etmesidir. Bu da sadece çocuğun yetişkinin söylediklerini yapması değil, aynı zamanda yetişkinin inandıklarına inanması anlamına gelir. Çünkü yetişkinin inandığına inanmayan bir çocuk, yetişkini korkutacak hatta yerinden zıplatabilecek şekilde düşünebilir ve davranabilir.

Ebeveynler neredeyse çocuk doğduğu andan itibaren itaat talep ederler. Çocuk bağımsız hareket etmeye başlar başlamaz çocuğu rahatlat bırakmak istemeyen ebeveynin iradesine aykırı davrandığı için cezalandırmaya kadar her şeyi yaparlar. Çocuk farklı düşünmeye veya inanmaya başladığında, teşvik ve/veya güç kombinasyonu yoluyla hızla hizaya getirilir.

Bir çocuğun hayatındaki özgürlük kavramı, okula devamın zorunluluğuna uymama korkusu nedeniyle genellikle reddedilir. Ebeveynler genellikle sınırlı bir özgürlük anlayışına sahiptir, bu da genelde çocuğun kendi başına düşünme ve hareket etme mücadelesiyle karşılık bulur.

Ebeveynler, öğretmenler ve dini figürler, sosyalleşme adına çocuğa sürekli baskı ve dahada fazlası olarak şiddet uyguladıkça; çocuk öz irade, muhakeme, öz farkındalık ve vicdan dahil olmak üzere doğuştan gelen birçok kapasitesini yavaş yavaş kaybeder. Çocuğun doğuştan gelen gerçeği algılama yeteneği bastırıldıkça, egemen ve ezberletilmiş anlatıdan herhangi bir sapma düşünülemez hale gelir.

Buna bir örnek verelim; Küresel Şeytanlar, insan nüfusunun fazlalığı, Başkan Kennedy suikastı, AIDS virüsü, Dünya Ticaret Merkezi’nin yıkılması, Covid-19 virüsü ve dünyaya ortak refah getirme çabaları gibi çeşitli sahte anlatılara inanmaları için güçlü propaganda ile manipüle etmek için güçlü manipülatif araca sahiptirler.

Propagandaya Direnmek

Küresel Şeytanların insani olayları şekillendirmek için güçlü propagandayı kullanması büyük ölçüde şeytani hedefleri olmasından kaynaklanmaktadır. Propagandayı engelleme çabaları, seçkinler tarafından kontrol edilen kurum ve kuruluşların propagandalarını sorgulamak ve itiraz etmekle başlar. İnsan zihnini bu yönde aktive etmek küresel şeytani propagandaya karşı en güçlü savunmadır ve bu da eğitim modelimizde köklü bir değişiklik gerektirir.

Propagandayı eleştirmek için bireyler zihinsel kapasitelerini sınırlayan korkuyu serbest bırakarak kapasitelerini genişletebilirler. Kişinin küresel şeytanların sistemlerine ve süreçlere bağımlılığı ne kadar büyükse, ilmik sıkılaştıkça direnme gücü de o kadar azalır. Barış, çevre veya sosyal adalet sonuçlarına yönelik stratejiler planlamak veya bunlara katılmak için bu yöndeki yayınlar takip edilip okunmalıdır.

Sonuç olarak;
Dünya karmaşıktır ve anlaşılması büyük çaba gerektirir.
Propaganda, insanların dikkatini gerçeklerden uzaklaştırmak ve günümüzde küresel şeytanların büyük sıfırlama hedeflerine ulaşmak için “kuşa bak” stratejisiyle güdümlü bir anlatıyı desteklemek üzere harekete geçmek için basit bir komut sunmak için kullanılıyor.

Örneğin bir virüs tehdidi, insan toplumunu, ekonomiyi ve bireyi dönüştüren teknokratik ve transhümanist bir darbe kisvesi altında gerçekleşen daha karmaşık ve tehlikeli olaylardan insanların dikkatini dağıtabilir. İnsan nüfusunun sadece küçük bir kısmı dünyanın nasıl işlediğine dair temel bir anlayışa sahiptir ve çocukları itaat etmeleri için terörize etmek dünyanın nasıl işlediğinin temel açıklamasıdır.

İnsanlığın karşı karşıya olduğu zorluklara yeterli bir stratejik yanıt verebilmek için, kontrolü küresel şeytanlara ve hizmetkarlarına kaptırmama sorumluluğumuzu kabul etmeli ve güçlü bireyler yetiştirmek için mevcut ebeveynlik ve eğitim modellerini gözden geçirerek bu sorunu çözmeliyiz.

İnsan neslinin tükenmesine giden dört farklı yoldan biri olan güçlü propaganda ile karşı karşıya olduğumuzdan dolayı her geçen gün artmaya devam bir aciliyetimiz vardır…
***

Şunu asla unutmamalıyız;
Küresel Şeytanların insanları köleleştirme amacıyla hiçbir taşın altını boş bırakmamacasına gizli planlarına rağmen yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. Ancak insanlar, uyanık olduğu ve mücadele etmek için kollektif olarak bir araya geldiği ve çalıştığı müddetçe Adem’in nesline düşman olan Şeytanın ve Küresel İşbirlikçi yavru şeytanlarının planları zayıftır ve kolaylıkla da bertaraf edilebilir. Çünkü Allah’ın çalıştığımızın karşılığını vereceği yönünde kesin vaadi vardır.

Merak ettiğiniz, okuduğunuz ve bir küresel planlarının daha ifşasını fark ettiğiniz için teşekkürler…

Guweste.Com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de !! (Get up and wake up! Stop the evil!)

 
 

Makale Yazarı

Article Author

GUWUSTE

Yazar

Yazarın Diğer Yazıları

Paylaş:
Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.