DSÖ’nün Finansörleri…

 

Küresel ilaç ve aşı ticaretinin üçte biri Avrupa Birliği ülkelerinden sağlanmaktadır. Bu ülkeler, aynı zamanda en büyük finansal destekçiler arasında yer almaktadır.

 

Avrupa Birliği, küresel ilaç ve aşı ticaretinde kilit bir oyuncudur ve Almanya, bu sektörlerde dünyanın önde gelen ihracatçıları arasında yer alıyor. AB, her yıl 6 trilyon dolarlık ürün ihraç ediyor ve ekonomisi, enerji ve maden endüstrilerinden otomotive, aşılardan teknolojiye kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Özellikle aşı ve ambalajlı ilaçlar alanında, AB’nin küresel ticaretteki payı yaklaşık %36 olup, bu da Almanya’nın bu alanda dünya lideri olduğunu kanıtlıyor.

 

2022 yılında, Visual Capitalist tarafından yayınlanan bir grafikte gösterildiği üzere, Avrupa Birliği (AB) üye ülkeleri arasında Belçika, Bulgaristan, Hırvatistan, Finlandiya, Yunanistan, Litvanya, İsveç ve Hollanda enerji ürünleri olan petrol gazı ve rafine edilmiş petrol ihracatıyla öne çıkmıştır. Otomobiller ve otomobil parçaları, AB ekonomisi için hayati öneme sahip olup, birçok AB ülkesi tarafından ihraç edilmektedir. Fransa uçak, helikopter ve uzay aracı ihracatıyla; İtalya ve Danimarka ilaç sektöründe liderlikle; İrlanda ise geniş bir ilaç endüstrisi ve burada faaliyet gösteren önemli ilaç firmalarıyla dikkat çekmektedir.

 

Avrupa Birliği’nin ambalajlı ilaç sektörü, AB dışındaki ülkelere toplamda 110,1 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirdi. Bu ihracatın içerisinde Danimarka’dan 15,9 milyar, İrlanda’dan 47,3 milyar, İtalya’dan 34,4 milyar ve Slovakya’dan 12,5 milyar dolarlık ambalajlı ilaçlar yer alıyor.

 

2022 yılı itibarıyla küresel ambalajlı ilaç pazarının değeri 460 milyar dolar olarak kaydedildi. En çok ilaç ihraç eden ilk beş ülke Almanya, İsviçre, Amerika Birleşik Devletleri, İrlanda ve İtalya olarak sıralandı. Aşı ihracatında ise İrlanda, Belçika, Amerika Birleşik Devletleri, İsviçre ve Almanya öne çıkarak, küresel aşı ihracatının %70,2’sini gerçekleştirdi..

 

Avrupa Birliği’nin (AB) en büyük ihracatçıları, küresel ihracatın %36’sını temsil eden 283,9 milyar ABD doları değerindeki ürünleri dünya çapında dağıtmıştır. Tüm AB ülkeleri farmasötik ürünlerin tamamını ihraç etmese de, ambalajlı ilaçlar ve aşılar AB ticaretinin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu, AB’nin sağlık sektöründe, özellikle de farmasötik alanda oynadığı etkin rolün bir kanıtıdır.

 

AB-Dünya Sağlık Örgütü İşbirliği

 

Avrupa Birliği’nin (AB) Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile olan işbirliği, küresel sağlık alanında hayati bir rol oynamaktadır. AB, ve özellikle Almanya, DSÖ’nün başlıca finansörleri arasında yer alıyor. Ambalajlı ilaç ve aşı ticareti konusunda dünya genelinde önemli bir paya sahip olan AB ülkeleri, bu işbirliği sayesinde küresel sağlık meselelerine karşı ‘Tek Sağlık’ anlayışını daha etkin bir biçimde uygulama fırsatı buluyor.

 

2011 yılında Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa Birliği, Evrensel Sağlık Kapsamı (UHC) Ortaklığı’nı başlattı. Avrupa Birliği, 2022 yılında 2027’ye kadar sürecek olan dönem için ek olarak 138 milyon Euro katkıda bulunarak, 2019’dan bu yana toplamda 306 milyon Euro’luk bir destek sağlamıştır. Bu katkılarla Avrupa Birliği, UHC Ortaklığı’nın en büyük finansörü haline gelmiştir.

 

Avrupa Birliği (AB) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), koronavirüs pandemisi sırasında edindikleri tecrübeleri kullanarak daha sıkı bir iş birliği yapmayı planlıyor. İki kuruluş, ilaç erişimi gibi konularda ortak çalışmalar yürütüyor ve bu çalışmalar, tropikal hastalıklar için yeni tedavi yöntemleri geliştirmeyi de kapsıyor. Bu hastalıkların, özellikle düşük gelirli ülkelerde birçok insanı etkilediği ve AB, bu insanlara daha iyi sağlık hizmetleri sunabilmek için destek vermeyi hedefliyor deniliyor. AB ve DSÖ tarafından 24,5 milyon Avro bütçeyle finanse edilen TEI projesi, sağlık sektöründeki yeniliklerin ötesine geçerek yeşil, dijital ve kapsayıcı politikaları amaçladığı, bölgesel istikrarı ve güvenliği güçlendirmeyi ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sağlamayı hedeflidiğini vurguluyor olsalarda işin içinde başka art niyetler olabilir.

 

Küresel elitlerin ilaç şirketleri, BM, DSÖ ve WEF, dünya nüfusunu azaltma ve “tek sağlık” sistemine geçiş yaparak Büyük Sıfırlamayı destekleme amaçları doğrultusunda iş birliği yapıyorlar.

 

Bu süreçte, Güney Yarım Küre ülkelerine yayılmaya çalışırken, ilaç ve aşı satışlarından sağladıkları gelirlerle kazançlarını arttırıyorlar ve aynı zamanda bu ülkeleri borçlandırarak onları borç ve faiz yükü altına sokuyorlar.

 

Bu makale; insanlığın onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, küresel elitlerin ve dünyanın dört bir yanına dağılmış işbirlikçilerinin “yenilmez” olduğu yanılgısını oluşturmak değildir, aksine insanlar izin vermediği müddetçe insanlık aleyhine olan “Büyük Sıfırlama” gibi hedeflerini asla başaramayacakları gerçeğini ortaya koymaktır. Bunlara izin vermemek, onlar için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır.

 

Guwuste.com
Kalk ve uyar, Kötülüğe de dur de…

 

Makalemizi beğendiyseniz paylaşmayı unutmayınız…