Kalk Ve Uyar! Kötülüğe Dur De!

Hero Image

KAOS: Acil Durum Kapıları Açılıyor!

  • 11 Haz 2024

  • Paylaş:
Blog Detail Header

KAOS: Acil Durum Kapıları Açılıyor!

 

Uluslararası Sağlık Tüzüğü Değişiklikleri Taslağı Sürekli Acil Durumlara Kapı Açtığının Farkında mısınız?

 

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 77. Dünya Sağlık Asamblesi’nde onaylanan Uluslararası Sağlık Tüzüğü (IHR) değişiklikleri, küresel sağlık yönetiminde ve halk sağlığı politikalarında önemli ve potansiyel olarak riskli etkiler oluşturabilir. Bu yazıda, söz konusu değişikliklerin ve anlaşmanın farklı boyutlarını inceleyerek, olası sorunları ve kaygı verici sonuçlarını değerlendirilecektir.

 

Pandemi Anlaşması ve IHR Değişiklikleri

 

WHO, pandemiye hazırlık ve müdahale süreçlerini güçlendirmek amacıyla yeni bir pandemi anlaşması ve IHR’de değişiklikler yapmayı planlamaktadır. Bu değişiklikler, ülkelerin WHO Genel Direktörü’nün kararlarına uymasını zorunlu kılacak. Bu, ulusal egemenlik ve bağımsızlık konusunda endişelere yol açabilir. Ülkelerin WHO kararlarına uyması gerektiğinde, ulusal sağlık politikalarının esnekliği ve yerel ihtiyaçlara uyumu azalabilir, bu da ülkelerin kendi halk sağlığı önceliklerini belirleme kapasitelerini sınırlayabilir.

 

Hızlı ve Şeffaf Olmayan Süreç

 

Değişikliklerin ve anlaşmanın onay süreci hızlı ve şeffaf olmayan bir biçimde ilerledi. Ekonomik maliyetler, insan haklarına etkileri ve sistematik gözetimin bilimsel dayanakları gibi önemli konular yeterince ele alınmadı. Bu, halk sağlığı politikalarının oluşturulmasında daha fazla açıklık ve hesap verebilirlik gerektiğini gösteriyor. Halk sağlığı politikaları, geniş katılımlı ve açık tartışmalarla şekillendirilmeli, böylece toplumun güveni sağlanmalıdır. Ne yazık ki, mevcut süreç bu ihtiyaçları karşılamaktan uzak.

 

Halk Sağlığına Etkiler

 

Covid-19 pandemisi sırasında uygulanan bilimsel olmayan önlemler, ekonomik ve toplumsal zararlara yol açmıştır. Yeni tedbirlerin de benzer şekilde dengesiz ve uygun olmayabileceği kaygısı ifade edilmektedir. Pandemi döneminde alınan önlemlerin, toplum sağlığı üzerindeki etkileri göz önünde bulundurulmalıdır. Ekonomik ve sosyal yaşamın durma noktasına gelmesi, uzun dönemde kamu sağlığına zarar verebilir. Bu tür tedbirler, toplumun en korunmasız bireylerini daha da zorlayabilir.

 

İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler

 

Değişikliklerin ve anlaşmaların insan hakları ve temel özgürlükler üzerindeki olumsuz etkileri konusunda endişeler bulunmaktadır. Zorunlu karantina, test ve aşılar gibi sağlık önlemleri, insan haklarının ihlaline yol açabilir. Halk sağlığı politikaları, bireysel hak ve özgürlükleri koruyacak biçimde oluşturulmalıdır. Bu çerçevede, zorunlu sağlık önlemleri uygulanırken, kişilerin rızası ve bilgilendirilmiş onayları esastır. Ne var ki, son dönemdeki değişiklikler bu temel ilkeleri ihmal ediyor gibi görünmektedir.

 

Küresel Sağlık Yönetimi

 

WHO’nun pandemiye hazırlık ve müdahale konusunda daha fazla yetki ve kontrol elde edeceği, fakat bu süreçlerin şeffaflık ve hesap verebilirlik eksikliği gösterebileceği eleştiriliyor. Küresel sağlık yönetim yaklaşımlarının, özellikle düşük gelirli ülkelerde, mevcut sağlık sorunları için ayrılan kaynakların yanlış kullanılmasına yol açabileceği ifade ediliyor. Bu ülkelerde, temel sağlık hizmetlerine erişim ve mevcut sağlık sorunlarının çözümüne öncelik verilmesi gerektiği vurgulanıyor. Pandemiye hazırlık ve müdahale süreçlerinin yerel sağlık ihtiyaçlarını ihmal etmemesi önemli. Ancak, yapılan değişikliklerin bu ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığı belirtiliyor.

 

Toplumsal ve Ekonomik Maliyetler

 

Yeni düzenlemeler ve anlaşmaların, ülkelerin sağlık sistemleri ve ekonomileri üzerinde önemli maliyetler doğurabileceği ancak bu maliyetlerin yeterince incelenmediği belirtiliyor. Pandemiye hazırlık ve müdahale etkinliklerinin maliyetleri, ülkelerin ekonomik koşulları ve sağlık sistemlerinin kapasiteleri göz önünde bulundurularak planlanmalı. Aksi halde, bu faaliyetler ülkelerin ekonomik ve sosyal yapısına zarar verebilir. Özellikle düşük gelirli ülkelerde, bu tür maliyetler halk sağlığı hizmetlerinin devamlılığını riske atabilir.

 

Sonuç olarak; WHO’nun pandemiye hazırlık ve müdahale süreçlerine yönelik yeni yaklaşımları, halk sağlığı politikalarını ciddi ve potansiyel olarak riskli bir şekilde etkileyebilir. Bu süreçlerin şeffaf, hesap verebilir ve bilimsel temellere dayalı olması şarttır. Halk sağlığı politikalarının geniş katılımlı ve açık bir tartışma ile şekillendirilmesi, toplumsal güveni artırabilir. İnsan haklarının ve temel özgürlüklerin korunması, pandemiye hazırlık ve müdahale süreçlerinin temel ilkelerinden biri olmalıdır. Küresel sağlık yönetim yaklaşımlarının yerel sağlık ihtiyaçlarını göz ardı etmemesi ve ülkelerin ekonomik ve sosyal yapılarına olan etkilerini dikkate alması önemlidir. Adil ve etkili bir küresel sağlık yönetimi için bu şarttır. Ancak, mevcut değişiklikler ve anlaşmalar bu ihtiyaçları karşılamaktan uzak görünmekte ve endişe uyandırmaktadır.

 

Artık açıkça görülüyor ki, bu çabaların ve aceleciliğin altında yatan neden, Küresel Elitlerin Büyük Sıfırlama hedeflerine hızla varmak istemeleridir. Ülkelerin ve Türkiye’nin bu değişikliklere karşı çıkma hakkı bulunmakta ve bunun için 10 aylık bir süreleri var!

 

Bu makale; insanlığın onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, küresel elitlerin ve dünyanın dört bir yanına dağılmış işbirlikçilerinin “yenilmez” olduğu yanılgısını oluşturmak değildir, aksine insanlar izin vermediği müddetçe insanlık aleyhine olan “Büyük Sıfırlama” gibi hedeflerini asla başaramayacakları gerçeğini ortaya koymaktır. Bunlara izin vermemek, onlar için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır.


Guwuste.com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!


Bu makaleyi kullanmak isteyenler kaynak göstermek şartıyla izin almadan kullanabilirler…

Makale Yazarı

Article Author

GUWUSTE

Yazar

Yazarın Diğer Yazıları

Paylaş:
Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.