Dezenformasyon, yanıltıcı veya aldatıcı bilgilerin kasıtlı olarak yayılmasıdır ve genellikle toplumda kafa karışıklığına, yanlış anlamaya ve güvensizliğe yol açar. Özellikle sosyal medya platformları, bilginin hızlı ve yaygın bir şekilde yayılabildiği yerlerdir. Dolayısıyla bu platformlar dezenformasyonun yayılmasında önemli bir rol oynayabilir.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporu, dezenformasyonun kontrol altına alınması için sosyal medya sağlayıcıları ve kolluk kuvvetleri ile birlikte çalışılmasını tavsiye etmekte. DSÖ’ye göre bu tavsiye, dezenformasyonun toplum üzerindeki olumsuz etkisini azaltmayı amaçlamaktaymış. DSÖ’nün bu tavsiyesi, dezenformasyonun kontrol edilmesi ve doğru bilginin yayılmasının teşvik edilmesi için bir çerçeve sağladığından elbette önemlidir; bu da halkın genel sağlığını korumak ve bilinçli kararlar alma becerilerini güçlendirmek için önemlidir.

Peki ya gerçek niyetleri farklıysa?

Şüpheye sebep olan DSÖ’nün o açıklamasının sonundaki paragrafta; “Raporlar (daha önce burada listelenen BM kuruluşlarından), sürekli ortaya çıkan tehditlerle yüzleşirken, sağlık ve refahın iyileştirilmesi için yeni teknolojilerin faydalarından yararlanabilecek çok sektörlü ittifaklar kurmanın kritik ihtiyacını haklı çıkarmaktadır” ifadelerine yer verildi.

Birleşmiş Milletler (BM) son yıllarda keskin bir gerileme sürecine girmiştir. Başlangıçta çatışmaları çözmek ve ulusların egemenliklerine saygı göstererek aralarındaki işbirliğini teşvik etmek için uluslararası bir platform olarak tasarlanan ve işlev gören BM, asıl amacından sapmıştır.

BM, adalet ve güveni teşvik etmek yerine küresel şeytanların gündemlerin ve gizli ajandalarının destekçisi haline gelmiştir. Bu durum, küresel şeytanların toplanma merkezi WEF’in ve yine dünya nüfusunu azaltmayı öncelik edinen DSÖ’nün söylemleriyle paralellik göstermektedir. Şimdilerde ise bu iki şeytani kurumunun niyetlerini ifşa eden bağımsız çeşitli kurumlara, özellikle de çevrimiçi bilgi bastırma ve sansüre yoğun bir şekilde dahil olan Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) olan itaatinde ve işbirliğinde açıkça görülmektedir. Bu nedenle DSÖ’nün ısrarla “dezenformasyona” odaklanması şaşırtıcı değildir.

Dahası, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yakın zamanda yaptığı bir açıklama, Birleşmiş Milletler’in (BM) Büyük Teknoloji ile işbirliği yapan hükümetlerle aynı hizaya gelme eğiliminde olabileceğini gösteriyor. Bu kayda değerdir çünkü BM artık aşağılayıcı bir şekilde küresel bir hükümet olarak anılmaktadır.

Görünen o ki, DSÖ’nün birincil kaygısı, gerçek sağlık sorunlarından ziyade, insan nüfusunu azaltmaya yönelik sağlık hizmetlerine ilişkin ifşaları dezenformasyon olarak görmektedir. Birde bunun yanında DSÖ yanlısı gerçek dışı yayınlar yapan internet medyasına yönelik siber saldırıları da sağlık güvenliği riski olarak propagandasını yaparak istediği “Dezenformasyonu” Kontrol Etmek İçin Sosyal Medya Sağlayıcıları ve Kolluk Kuvvetleriyle Çalışmayı yapılmasını öneriyor.

Dolayısıyla sağlık risklerinden ziyade, yanlı sağlık bilgilerinin ve enformasyonun güvenlik risklerine odaklanmaktadır. Çoğu insanın DSÖ’nün bu açıklamalarının arkasındaki gizli niyeti anlayabilmesi mümkün değil. DSÖ her ne kadar sosyal medyada sansür getirilmesini istese de DSÖ’nün bu tuhaf çalışmasına dahil olan tüm kuruluşların listesini ortaya çıktı.

Bu kuruluşlar arasında Interpol (küresel bir polis örgütü), BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC), BM Terörle Mücadele Ofisi, BM Uluslararası Bilgi İşlem Merkezi (UNICC), BM Bölgelerarası Suç ve Adalet Araştırma Enstitüsü ve CyberPeace Enstitüsü yer alıyor.

DSÖ’nün açıklaması, planlı pandemi sırasında sağlık kurumlarının dijital altyapısının normalden daha fazla siber saldırılarla hedef alındığını gerekçe göstererek devam ediyor. Şaşırtıcı bir şekilde de “dezenformasyon” terimi bu şekilde tanımlanmıyor, bunun yerine DSÖ’nün amaçladığından daha fazlasını ortaya çıkarabilecek bilginin silah haline getirilmesi olarak tanımlanıyor.

Çözüm önerilerinde ise, önerilerden biri ve makalemize konu olan ise dezenformasyon ve bilgi manipülasyonu konusunda farkındalık yaratmak konusunda işbirliğine gidilmesi gerektiğine değiniyor.

Ancak, anlattıklarının dışındaki faaliyetlerinin ifşa edebileceği endişesi de yaşayan DSÖ’nün bunu gerçekten isteyip istemediği sorusunu gündeme getirmesi muhtemeldir

Açıklamasında son olarak, güvenilir bilgi kaynaklarının ve resmi idarelerin DSÖ ile aynı paralellikte açıklamalar yapmasının teşvik edilmesinin yanı sıra, öncelikle “BigTEch” (Büyük Teknoloji Projesi) tarafından yönlendirilen hem teknoloji hem de insan doğruluk kontrolörleri kullanılarak doğruluk kontrol faaliyetlerinin desteklenmesinden bahsedilmektedir.

DSÖ’nün o açıklamasının sonundaki paragrafı tekrar alıntı yapalım ve soralım;

“Raporlar (daha önce burada listelenen BM kuruluşlarından), sürekli ortaya çıkan tehditlerle yüzleşirken sağlık ve refahın iyileştirilmesi için yeni teknolojilerin faydalarından yararlanabilecek çok sektörlü ittifaklar kurmanın kritik ihtiyacını haklı çıkarmaktadır.”

Bu laf salatalarını gerçekten bir insan mı yoksa Küresel Şeytanlar mı yazdı?
Yoksa ademin nesline insanlık aleyhine altın vuruşlar yapmak isteyen Cennetten kovulan Şeytan mı yazdı?

Tüm bunlar ise; Küresel Şeytanların ve işbirlikçileri olan BM, DSÖ, WEF, FDA ile birlikte 2021 Covid19 salgın sürecine rahmet ettirecek yeni ve çok daha büyük planlı pandemileri uygulamaya koyabilecekleri şüphesi uyandırmaktadır.
***

Şunu asla unutmamalıyız;
Propaganda bir strateji sanatıdır ve günümüzde küresel şeytanlar bunu çok güzel kullanmaktadırlar. Ancak tüm bunlara rağmen Küresel Şeytanların insanları köleleştirme amacıyla hiçbir taşın altını boş bırakmamacasına gizli planlarına rağmen yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. Ancak insanlar, uyanık olduğu ve mücadele etmek için kollektif olarak bir araya geldiği ve çalıştığı müddetçe Adem’in nesline düşman olan Şeytanın ve Küresel İşbirlikçi yavru şeytanlarının planları ortaya çıkar ve kolaylıkla da bertaraf edilebilir. Çünkü Allah’ın çalıştığımızın karşılığını vereceği yönünde kesin vaadi vardır.

Merak ettiğiniz, okuduğunuz ve bir küresel planlarının daha ifşasını fark ettiğiniz için teşekkürler…

Guweste.Com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de !! (Get up and wake up! Stop the evil!)