Amazon Pay-by-Palm uygulaması insanlık aleyhine kullanmak üzere kişisel biyometrik veri toplamayı hızlandırıyor…
Amazon, kullanıcıların evlerinin konforunda ‘Amazon One’ biyometrik ödeme hizmetine kayıt olmalarını sağlayan yeni bir uygulama başlatmıştı. Bu gelişme, kişisel verilerin korunması bağlamında büyük teknoloji firmalarının hesap verebilirlik eksikliği ile ilgili gizlilik uzmanları arasında endişeleri sürdürüyor. 2020’de piyasaya sürülen ve 2024’te daha geniş bir kullanıma yayılması planlanan avuç içi ödeme teknolojisi, kişisel verilerin güvenliği konusunda büyük teknoloji şirketlerinin sorumluluklarının yetersizliği hakkındaki kaygıları artırmıştır.
Bilmeyenler için Amazon’un Pay-by-Palm uygulamasının ne olduğunu tekrar hatırlatalım;
Kendi açıklamalarına göre Amazon’un Pay-by-Palm uygulaması; “Kişisel biyometrik verilerin toplanmasını hızlandırarak kullanıcıların avuç içlerini kullanarak ödeme yapmalarını, sadakat kartlarını sunmalarını, mekanlara giriş yapmalarını veya iş yerlerine giriş kartı olarak kullanmalarını sağlıyor. Bu sistem, her avuç içinin benzersiz olduğu ve sadece ilgili kişi tarafından kullanılabileceği gerçeğine dayanarak, kullanıcıların sadece avuç içlerini bir Amazon One cihazının üzerine tutarak hızlı ve kolay bir şekilde işlemlerini gerçekleştirmelerine olanak tanıyor. Biyometrik veriler, fiziksel, fizyolojik veya davranışsal özellikler gibi kişisel verilerin spesifik teknik işlemlerden kaynaklanan ve bir kişiyi özgün bir şekilde teşhis etmeyi sağlayan verilerdir”
Amazon, 28 Mart’ta yaptığı açıklama ile Amazon One biyometrik ödeme sistemini ilk defa kullanacak olan müşterilerin, ellerinin fotoğrafını çekerek ve bu fotoğrafları Amazon sunucularına yükleyerek evlerinin konforunda kayıt olabileceklerini bildirdi. Kendi anlatılarına göre; “Bu hizmetin kullanıcılara sağladığı avantajlar arasında; işlemlerin kolaylaşması, kasa kuyruklarının hızlanması ve mağaza içinde daha akıcı bir alışveriş deneyimi bulunmaktadır.”
Amazon’un 2020’de biyometrik ödeme hizmetini ilk duyurmasıyla, gizlilik uzmanları büyük teknoloji firmalarının müşterilerin hassas kişisel verilerini koruma ve kötüye kullanımını önleme konusunda yeterli yasal düzenlemelerin olmamasından dolayı endişe dile getirmişlerdi. Ancak, Amazon’un bu yeni hizmetinin piyasaya sürülmesi, şirketin teknoloji destekli sosyal gözetim, kontrol ve sosyal puanlama sistemlerinin bir parçası olarak kişisel verilerin potansiyel istismarını kolaylaştırabileceği yönündeki eleştirileri daha da artırmıştır.
‘Dijital sığır insanlar’ toplulukları oluşturulacak
Amazon One uygulamasının geliştirilmesi, teknoloji destekli ‘dijital kölelik’ yönünde geniş bir ilerlemenin bir parçası olabilir. Bu sistemin, merkez bankası dijital para birimleri (CBDC’ler), evrensel temel gelir (UBI) ve Çin tarzı sosyal kredi sistemini kapsadığına inanıyoruz. Bu, ‘kötü teknokratlar’ tarafından yönetilen hükümetlerin insan onurunu göz ardı ettiği ve tüketicileri yalnızca kâr amacıyla veya diğer amaçlarla kullanılacak evcil hayvanlar olarak gördüğü anlamına gelebilir.
Etkili bir şekilde çalışacak bir ‘dijital sığır’ sistemi için temel fikir, finansal ödüller ve cezalarla bağlantılı bir sosyal kredi sistemi olan UBI’ye; UBI’nin üzerine oturan ve ‘mükemmel sosyal kredi’ için ekstra ödüller veren bir bonus sistemine ve ‘çocukları kilitleyen bir eğitim sistemine’ dayanmaktadır. Dijital kölelik sistemini işler hale getirmenin anahtarı veridir.
Dijital sosyal kontrol mekanizmalarının kullanıcılara karşı kullanılacağına ve onları ‘son derece yapay’ ve anlamsız yollarla ödüllendirirken, cezaların çok daha gerçek olabileceğine inanıyoruz. Kullanıcılar uçamayacak, seyahat edemeyecek, mercimek yiyemeyecek ve temel tahsisatlarının üzerinde özel bonus krediler alamayacaklar. Hesaplarında para olsa bile çekemeyecek ve konut satın alamayacaklar.
Amazon, yapay zekâ destekli avuç içi tarama ödeme hizmetiyle ilgili eleştirilere yanıt vermekten kaçındı, ancak müşteri gizliliği ve veri güvenliği konusunda “yüksek standartlara” sahip olduğunu vurguladı. Şirket, Amazon One uygulamasıyla çekilen görüntülerin şifrelendiğini ve bulut sunucularında güvenli bir şekilde saklandığını iddia etsede şüphelerimiz hala giderilmiş değildir.
Her ne kadar ‘dijital köleleştirme’ sistemi korkularının abartıldığını savunanlar olsa da insanlara ‘dijital sığır’ gibi davranan ‘dijital köleleştirme’ sistemi riskinin gerçek olduğuna inanıyoruz. Makalemize konu ettiğimiz Amazon gibi birçok küresel dijital şirketlerin kurumsal uzantıların kolaylık vaadinin tam bir dijital köleleştirmeye yol açacağına da inanıyoruz.
Ayrıca Uluslararası Ödemeler Bankası’nın (BIS) “dijital kimlik sisteminin” etkili merkez bankası dijital para birimleri (CBDC’ler) için bir ön koşul olduğunu belirttiğini ve paraya erişimin tam bir siyasi profil de dahil olmak üzere dijital bir kimliğe bağlı hale getirilmesinin Küresel Elit Şeytanların insanlık aleyhine kurdukları çemberlerden en önemli halkasının tamamlanmasına yol açabileceğini ve Büyük Sıfırlamada önemli mesafe kat edeceklerini bilmeniz gerektiğini tekrar hatırlatıyoruz.
***
Şunu da asla unutmamalıyız;
Küresel Elit Şeytanların (KEŞ) insanları köleleştirme amacıyla hiçbir taşın altını boş bırakmamacasına gizli planlarına rağmen yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. Ancak insanlar, uyanık olduğu ve mücadele etmek için kollektif olarak bir araya geldiği ve çalıştığı müddetçe Adem’in nesline düşman olan Şeytanın ve Küresel İşbirlikçi yavru şeytanlarının planları zayıftır ve kolaylıkla da bertaraf edilebilir. Çünkü Allah’ın çalıştığımızın karşılığını vereceği yönünde kesin vaadi vardır.
Merak ettiğiniz, okuduğunuz ve bir küresel planlarının daha ifşasını fark ettiğiniz için teşekkürler…
Guwuste.Com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!
(Get up and wake up! Stop the evil!)