Röportajda başlıca şu konular üzerine konuştular:
- YZ’nin gelişimi ve potansiyeli: GPT-4 gibi dil modellerinin nasıl çalıştığını, gelecekteki kilometre taşlarını, multimodalite, akıl yürütme ve güvenilirlik gibi önemli alanlarını konuştular.
- Yapay Zeka’nın toplumsal etkileri ve düzenlenmesi: Yapay Zeka’nın işgücü, eğitim, sağlık, savaş, kutuplaşma gibi insan sorunlarına nasıl katkıda bulunabileceğini veya zarar verebileceğini konuşup, Yapay Zeka’nın küresel bir kurum tarafından denetlenmesi gerekip gerekmediği konusunda fikir alışverişinde bulundular.
- Yapay Zeka’nın felsefi ve psikolojik zorlukları: Yapay Zeka’nın insan amacı, yaratıcılık, değer ve anlam üzerindeki olası etkilerini sorguladılar. Ayrıca Yapay Zeka’nın bolluk yaratacağı, ancak aynı zamanda insanların kendilerini yeniden tanımlamalarını gerektireceği sonucuna vardılar.
- OpenAI’nin kuruluşu ve işleyişi: Altman, OpenAI’nin misyonunu, kültürünü, ekibini, ürünlerini, finansmanını ve Microsoft ile olan ortaklığını anlattı. Ayrıca, OpenAI’nin diğer Yapay Zeka oyuncularıyla rekabet etme şeklinden bahsetti.
- Kişisel ilgi alanları ve tavsiyeleri: Müzik, kitap, film, spor, oyun gibi hobilerinden, kullandıkları telefon uygulamalarından, en çok verdikleri tavsiyelerden ve en çok aldıkları öğütlerden bahsettiler.
Özetine baktığınızda çokta verimli geçmiş gibi görünüyor değilmi? Yoksa öylemi propaganda yapmak istediler?
Öncelikle söyleşide Yapay Zeka’nın “kutuplaşma” sorununu çözebileceğine ve böylece “demokrasiyi kurtarabileceğine” inandıklarını söylüyor olsalarda, Küresel şeytanlar ve toplanma merkezi WEF’in Büyük Sıfırlama ajandasına göre Yapay Zekanın konuşmayı kontrol edecek ve yalanları gerçekmiş gibi gösterecek, propagandayla halkların beynini yıkayacak ve herkes “birlik” uğruna aynı fikirde olmaya zorlanana kadar insanları kandıracak şekilde tasarlanması gerekiyor. Bunu 54. WEF toplantısında katılımcılar adeta itiraf ettiler.
Özellikle dikkat çekici bir gelişmede WEF üyesi olan hükümetler ve sosyal medya şirketleri halihazırda Bill Gates’in iklim, tarım, pandemi ve dijitalleşme başta olmak üzere neredeyse söylemlerini tekrarlıyor ve sansür yoluyla herkesi kendileriyle aynı şeyleri söylesinler diye sosyal medya başta olmak üzere her alanda kontrol etme çabasındalar.
Uzmanlardan yapılan açıklamalara göre özellikle WEF üyesi olan hükümetler son dört yıldır doğrudan sosyal medya şirketleriyle birlikte çalışıyor. Ancak bu çalışmalar sosyal medyanın gelşimi için değilde, farmasötik ve hükümet anlatılarına meydan okuyan önemli bilgileri gölgelemek, sansürlemek ve kara listeye almak için yapıldı.
Buna en iyi örnek ise; “güvenli ve etkili” COVID aşısı söylemi, insanları aşı olmaya yönlendirmek için rüşvet vermek, utandırmak, sahte erdem empoze etmek ve sahte suçluluk duygusu aşılamak için kullanılmıştır. Planlı Pandemi başladığından beri COVID aşısı hakkındaki tüm gerçek bilimsel bilgiler kara listeye alınmıştır. Bu kara liste bugünde devam etmektedir.
Bu propaganda ve kontrol söylemleri toplum için yıkıcımı olduğu yoksa bir uyanışamı vesile olduğunu tam tespitini yapmak için şimdilik erken gibi görülüyor.
Ortada tartışılmaz bir gerçek ise Yapay Zeka’yi kim tekel oluşturacak şekilde kontrol ederse kamuoyunu şekillendirebilecek ve insanlar üzerinde önemli bir etki yaratabilecek gücede sahip olacaktır.
Hızla gelişen Yapay Zeka ile propaganda daha kolay bir şekilde gerçekmiş gibi gösterilebiliyor artık. Böyle bir dünyada Yapay Zeka sistemlerinin insanları psikolojik, duygusal ve davranışsal düzeyde kontrol etmek için nasıl tasarlandığını anlamak için inanılmaz bir içgörü ve bilgelik gerekecektir.
Yapay Zeka Bill Gates gibi insanlar tarafından geliştirildiğinde, onun “dünya barışı” olmayacağı tekrar tekrar anlatmaya devam edeceğiz.
Onun gibi insanların geliştirdiği yapay zekanın muhalif seslerin sansürlenmesi, bilimsel yöntemin (ve etiğin) tamamen terk edilmesi ve bireysel sağlığımızı ve özgürlüğümüzü etkileyen konularda gerçeğin durmaksızın aşağılanması ile birlikte gelmesini beklememek aptalıktan başka bir şey olamaz.
Gates, yapay zekayı kendi “dünya barışı” versiyonunu desteklemek için kullanma konusundaki hevesini dile getirsede, yapay zekanın, demokrasiyi potansiyel olarak kırabilecek kutuplaşma gibi bazı zor sorunlarda bize yardımcı olabileceğine inandığını belirtesede buna asla inanmayız.
Çünkü söyleşide Küresel Şeytanların büyük sıfırlama sonrasındaki “Tek dünya devleti” ne olan desteğini de göstererek, eğer anahtar tüm dünyanın tehlikeli bir şey yapmasını engellemekse, neredeyse küresel bir tek dünya hükümeti isteyeceğini üstü kapalı söyledi. Hatta ona göre insanların yapabileceği en tehlikeli şeylerden biri aşı olmayı reddetmek ve “iklim krizini” çözmek için küresel yönetişimi kabul etmemek olacağını bile söyledi.
Görünen o ki, Gates’in yapay zekaya dahil olmasıyla birlikte, Bill Gates’i kamuoyu önünde savunmak üzere tasarlanmış aynı propagandaları önce Microsoft bilgisayar sistemleri ve Windows işletim sistemlerinde daha fazlasını göreceğiz.
İnsanlar hala gözünün önünde olan en tehlikeli gelişmeleri fark edemezlerde Küresel Şeytanların Büyük Sıfırlama hedeflerinin gerçekleşmesi sürecinde farkına varmadan gönüllü asker olacakları kara günler gelebilir…