Küresel Elit Şeytanların ‘Dijital Kamu Altyapısı (DPI)’ çerçevesindeki bu şeytani girişim, 2028 yılına kadar 50 ülkede dijital kimlik, işlem ve veri paylaşımını entegre etmeyi hedefliyor. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ise 2030 yılına kadar küresel ölçekte zorunlu dijital kimliklerin uygulanmasına yönelik bir strateji açıkladı. Açıklamaya göre bu kimlikleri gelişmekte olan toplumlarda katılım için zorunlu kılınması hedeflenmektedir.
Sosyal Kredi Sistemi
Dijital Kamu Altyapısı (DPI), dijital kimlikler, aşı pasaportları ve merkez bankası dijital para birimleri (CBDC’ler) dahil olmak üzere, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Gates Vakfı, Bill Gates, Birleşmiş Milletler (UN) ve Avrupa Birliği (EU) tarafından desteklenmektedir. Dijital Kamu Altyapısı DPI’nın piyasa ve sosyal katılım için elzem olduğunu savunanlar, başarılı olması durumunda hükümetlerin ve şirketlerin sosyal kredi sistemlerini kullanarak seyahat, tüketim ve finansal işlemleri programlanabilir para birimiyle yönlendirebileceklerini ileri sürmektedir. Bu, kişisel karbon ayak izi takibi, ultra düşük emisyon bölgeleri ve CBDC’ler aracılığıyla satın alımları sınırlama gibi uygulamaları da içerebilir. Tabii bu uygulamaların bazı kısıtlamalar getireceğini daha önceki makalelerimizde yayınladık.
50 de 5 Kampanyası
’50’de 5; 2028 yılına kadar 50 ülkenin dijital kamu altyapısı bileşenlerini tasarlamasına, başlatmasına ve ölçeklendirmesine yardımcı olmayı amaçlayan 50 ülke liderliğinde şeytani savunuculuk kampanyasıdır. Özellikle Sahraaltı Afrika ve Hindistan’a odaklanan kampanya, dijital kimliklerin 2030 yılına kadar Birleşmiş Milletler (UN) üyesi ülkelerin tüm vatandaşlarına küresel olarak yaygınlaştırılmasını hedeflemektedir. Kampanya, Bill & Melinda Gates Vakfı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Digital Public Goods Alliance ve Co-Develop ile iş birliği içindedir.
Dijital Kamu Malları İttifakı’nın yol haritası ise, dijital kamu mallarını küresel elit şeytanlara peşkeş çekmeyi teşvik etmeye yönelik faaliyetleri içermekte. Gates ve Rockefeller vakıflarının yanı sıra çeşitli hükümetlerin katkılarını listelemektedir. Bu şeytani girişim ise sözde finansal katılım, kolaylık, gelişmiş sağlık hizmetleri ve çevresel ilerleme için gerekli olan dijital kamu altyapısını geliştirerek güçlü ekonomileri ve eşitlikçi toplumları teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Dijital kamu altyapısı, dijital kimlik, dijital ödemeler ve yaygın veri paylaşımı tarafından yönlendirilen teknokratik bir yönetişim sistemi olarak görünse de aslında Büyük Sıfırlama “Great Reset”in gerçekleşmesi için faaliyet göstermektedir.
Dünya Ekonomik Forumu (WEF)
‘Dünya Ekonomik Forumu (WEF), çocuk haklarını dünya genelinde ilerletmek amacıyla dijital bir kamu altyapısının kurulmasını destekleyen makaleler yayınlamıştır. İleri sürdüğü iddiasına göre, Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin (SKH) çocuklarla ilgili olanlarının üçte ikisinin henüz karşılanmadığına inanmakta ve dijital kamu altyapısına acil yatırım yapılmasının önemini vurgulamakta. UNICEF’in “Her Çocuk İçin Sürdürülebilir Bir Gelecek” başlıklı en son raporuna göre, 2030 yılına sadece yedi yıl kala, çocukların refahına dair göstergelerin üçte ikisi düşük ilerleme oranları sergilemekte.
Bakalım hedeflere ulaşabilmişler mi?
Şu anda 1,9 milyar çocuk geride kalma riski altında bulunuyor ve dünya çocuklarının %25’ini oluşturan yalnızca 60 ülke, 2030 yılı hedeflerine ulaşma yolunda ilerlemekte. Bu durum sonucunda, yaklaşık 1.9 milyar çocuk, 140 ülkede potansiyellerini tam olarak gerçekleştiremeyecek.
Küresel açlık, en son 2005 yılında görülen seviyelere düşmüş olup, 2015-2019 dönemine kıyasla gıda fiyatları daha fazla ülkede yüksek seviyelerde seyretmeye devam etmektedir. Eğitim açısından, 600 milyon çocuk ve genç temel okuryazarlık ve matematik becerilerinden mahrumken, 11 milyon çocuk da temel okuma becerilerinden yoksundur.
Dünya Ekonomik Forumu, pandeminin durumu daha da kötüleştirdiğini ve ‘çözümün’, 2030 yılına kadar çocuklara yönelik Sosyal ve Kültürel Haklar (SKH) eylemlerini ve sonuçlarını hızlandırmak için gerekli görülen dijital kamu altyapısı olduğunu bıkmadan usanmadan anlatmaya devam ediyor.
Ancak, yüzeysel basmakalıp ifadelerin ve kurumsal retoriğin ötesini bakım doğru okumalar yapanların sayısı artarsa bu kavramı ve politikayı, “Plan 2030” kapsamında,2030 tarihine kadar dijital kimliklerin ve ödemelerin benimsenmesini hızlandırmak amacıyla Büyük Sıfırlamayı gerçekleştirmek isteyen Küresel Elit Şeytanların bir manevrası olarak değerlendireceklerdir.
Guwuste.com olarak Dijital Kimlikler konusunu arkasında küresel şeytanlar olduğu için böyle görüyor ve okuyoruz. Herkesi uyanmaya ve uyandırmaya çağırıyoruz...
***
Şunu da asla unutmamalıyız;
Küresel Elit Şeytanların (KEŞ) insanları köleleştirme amacıyla hiçbir taşın altını boş bırakmamacasına gizli planlarına rağmen yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. Ancak insanlar, uyanık olduğu ve mücadele etmek için kollektif olarak bir araya geldiği ve çalıştığı müddetçe Adem’in nesline düşman olan Şeytanın ve Küresel İşbirlikçi yavru şeytanlarının planları zayıftır ve kolaylıkla da bertaraf edilebilir. Çünkü Allah’ın çalıştığımızın karşılığını vereceği yönünde kesin vaadi vardır.
Merak ettiğiniz, okuduğunuz ve bir küresel planlarının daha ifşasını fark ettiğiniz için teşekkürler…
Guwuste.Com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!!
(Get up and wake up! Stop the evil!)