iPhone’nin Ruh Sağlığınıza Yönelik Gizli Planları
29 Eyl 2024
- Paylaş:
İnsanlığın Geleceği İle Her Yerde Artan Tehditlerle Tehlike Altındayız!
Teknoloji, modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldi, ancak bunun ardında karanlık bir gerçek yatıyor olabileceği aklımızdan çıkarılmamalıdır.
- - Apple’ın iPhone’ları, sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda ruh sağlığınızı izleyen bir gözetleme cihazı olabilir mi?
- - Mahremiyetinizin sınırları zorlanırken, bu veri toplama süreçleri bireylerin özel hayatını tehdit mi ediyor.
- - Apple’ın ruh sağlığı verilerini toplama girişimi, küresel elitlerin kontrol planlarının bir parçası mı?
Bu makale, bu sinsi tehditleri ve arka planda dönen oyunları gözler önüne seriyoruz.
Hazır olun, çünkü gerçekler düşündüğünüzden daha ürkütücü olabilir..!
Büyük veri toplama, sağlık alanında devrim yaratma potansiyeline sahip olsa da, aynı zamanda modern öjeni uygulamalarının karanlık kapılarını aralayabilir. Öjenik uygulamalar, insan haklarını hiçe sayarak zorla kısırlaştırma ve ırkçılığı körükleyen politikalarla toplumsal eşitsizlikleri derinleştirir. Etik dışı genetik müdahaleler, insan onurunu zedelerken, bilimsel yanılgılarla dolu bu yaklaşımlar, psikolojik travmalara ve sosyal damgalamalara yol açar.
DNA verilerinin zorla toplanması ve kullanılması, bireylerin genetik bilgileri üzerinde kontrol kaybetmesine yol açabilir. Özellikle yenidoğan bebeklerden alınan DNA örneklerinin kolluk kuvvetlerinin baskısıyla toplanmaya çalışılması ve bilimsel araştırmalar için kullanılması, etik ve hukuki açıdan tartışmalıdır. Bu tür uygulamalar, bireylerin genetik mahremiyetini ihlal ederken, toplumsal eşitsizlikleri derinleştirebilir. Genetik verilerin kötüye kullanılması, belirli grupların hedef alınmasına veya ayrımcılığa uğramasına yol açabilir.
Ruh Sağlığı Verilerinin Toplanmasının Gizli Tehlikeleri
Batılı uzmanlara göre Apple’ın iPhone’larının kullanıcıların ruh sağlığını izlemek için gizlice veri topluyr! Bu cihazlar, depresyon, kaygı veya bilişsel gerileme gibi durumları tespit etmek amacıyla en mahrem bilgilerinizi ele geçiriyor olabilir. Ancak, bu tür bir veri toplama, kişisel bilgilerinizi açığa çıkararak sosyal ve profesyonel yaşamınızı tehdit edebilir. Dahası, bu verilerin yanlış yorumlanması veya yetkisiz kişilerle paylaşılması, damgalanma ve ayrımcılığa yol açabilir. Bu durum, mahremiyetinize yönelik ciddi bir tehdit oluşturacağını belirtiyorlar.
Veri Güvenliği ve Gizlilik Artık Kırılgan Bir Sistemdir
Hiçbir veri %100 güvenli değildir ve bu gerçeği göz ardı etmek, dijital dünyada büyük bir yanılgıya kapılmak demektir! Apple, kullanıcı verilerini koruma konusunda bir üne sahip olsa da, geçmişteki veri ihlalleri bu güveni ciddi şekilde sarsmıştır. Ruh sağlığı verileriniz, kariyerinizi alt üst edebilir veya aile ilişkilerinizi kökünden sarsabilir. Bu tür hassas bilgilerin gelecekte nasıl kullanılacağı tam bir muammadır. Özellikle, bu verilerin üçüncü taraflarla paylaşılması veya satılması, mahremiyetinizi tehlikeye atmanın ötesinde, sizi dijital bir kaosa sürükleyebilir. Veri güvenliği, sadece teknik önlemlerle değil, kullanıcıların bilinçlendirilmesiyle sağlanabilir ve bu konuda gözlerinizi dört açmanız şart!
GSM Şirketleri, Teknoloji İle BigPharma Arasında İnsan Sağlığına Tetditkar Kâr Odaklı İşbirliği
Uzmanlara göre günümüzün dev teknoloji şirketlerinden Apple, ruh sağlığı verilerini kullanarak sağlık kuruluşları ve akademik kurumlarla işbirliği yapıyor. Ancak, bu verilerin ilaç devleri tarafından nasıl kullanılabileceği konusunda ciddi endişeler var. İlaç şirketleri, bu verileri kârlarını artırmak için kullanmayı hedefliyor. Örneğin, Pfizer gibi devler, ruh sağlığı değerlendirme yazılımlarının geliştirilmesine katkıda bulunarak, kendi ürünlerinin pazarlanmasını daha da kolaylaştırabilir. Bu tür işbirlikleri, sağlık hizmetlerinin kişiselleştirilmesi açısından faydalı görünse de, ticari çıkarların ön planda tutulması, etik sorunları da beraberinde getirebilir…
Psikoloji ve Psikiyatri Alanındaki Tartışmalı Uygulamalar
Psikoloji ve psikiyatri dünyası, tarihin karanlık köşelerinde yankılanan tartışmalı ve sarsıcı uygulamaların sahnesi olmuştur. Lobotomi gibi tehlikeli tedaviler, sayısız bireyin ve ailenin hayatını altüst etmiş, adeta bir fırtına gibi yaşamları silip süpürmüştür. Beynin ön lobları ile diğer bölgeleri arasındaki bağlantıların kesilmesiyle gerçekleştirilen bu cerrahi işlem, 20. yüzyılın ortalarında ciddi zihinsel rahatsızlıkların tedavisi için kullanılmıştır. Ancak, kalıcı beyin hasarına ve ciddi yan etkilere yol açabileceği için günümüzde neredeyse hiç uygulanmamaktadır. Bu tür uygulamaların, günümüzün veri toplama çılgınlığıyla birleşmesi, gelecekte daha da büyük ve karmaşık sorunların habercisi olabilir. Üstelik, psikoloji alanındaki köklü önyargılar, bireylerin inançlarını derinden sarsabilir ve toplumsal çatışmaları körükleyebilir.
Asıl Sorunun Kalbine İnelim Şimdide
Yakın gelecekte, Türk halkının en mahrem sağlık verilerinin siber saldırılar ve kişisel bilgiler hacklendiği ortaya çıkmıştı. Bu yabancı gizli servislerin eline geçtiğini hayal edelim. Siber güvenlik konusunda sınıfta kalan Türkiye’de, DNA’mıza yönelik aklımıza bile gelmeyecek dijital saldırılarla karşı karşıya kalabiliriz... iPhone’lar üzerinden bu tür saldırıların mümkün olduğu ortaya çıktıktan sonra, Android ve Windows işletim sistemli telefonlarda da aynısının kolaylıkla yapılabileceğini bilmekte fayda var. Hazır olun! Çünkü dijital cephelerdeki bu savaş, düşündüğümüzden çok daha yakın olabilir!
Küresel Elitlerin Büyük Sıfırlama Planları ve Dijital Gözetim
Teknoloji ve veri toplama süreçleri, bireylerin mahremiyetini sinsice tehdit ederken, aynı zamanda küresel elitlerin büyük sıfırlama planlarının karanlık bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. Bu planlar, dünya ekonomisini ve toplumsal yapıları kökten değiştirmeyi hedeflerken, dijital gözetim araçları bu devrimci dönüşümün tam kalbinde yer alıyor. Apple’ın ruh sağlığı verilerini toplama hamlesi, bireylerin en mahrem bilgilerini ele geçirerek, bu büyük sıfırlama planlarının bir parçası olduğunu açıkça ortaya koyuyor.Büyük sıfırlama, ekonomik ve sosyal sistemlerin yeniden yapılandırılmasını hedeflerken, bireylerin verileri üzerinden kontrol edilmesi, bu sürecin en kritik ve tehlikeli unsurlarından biri. Küresel elitler, bu verileri kullanarak toplumsal davranışları manipüle ederek breylerin özgürlüklerini sinsice kısıtlamak istemektedirler. Bu bağlamda, dijital gözetim ve veri toplama süreçleri, sadece bireysel mahremiyeti değil, aynı zamanda toplumsal özgürlükleri de tehdit eden birer araç haline gelmiştir.
Sonuç olarak, dijital dünyada özgürlüğümüzü korumak için daha dikkatli ve bilinçli adımlar atmamız şart. Teknoloji şirketleri, kullanıcı verilerini toplarken şeffaf olmalı ve bu verilerin kötüye kullanılmasını önlemek için gerekli önlemleri almalıdır. Bireyler ise, verilerinin nasıl kullanıldığı konusunda bilinçlenmeli ve bu süreçlere aktif olarak katılmalıdır. Küresel Elitlerin faaliyetlere izin vermemek ve bunlarla başa çıkmak için dünya genelinde güçlü işbirliği ve kolektif dayanışmanın kurulması önemlidir. Bu da onlar için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır. Ancak bu şekilde, küresel elitlerin büyük sıfırlama planlarına karşı durabilir ve kendimi, çocuklarımızı ve gelecek nesillerimi kaos dolu bir gelecekten koruyabiliriz.
Guwuste com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!
Uyanık olun, sorgulayın ve gerçeği aramaktan asla vazgeçmeyin…
Okuyucularımız; kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.