Illinois’deki Northwestern Üniversitesi araştırmacıları 2021 yılında dünyanın ilk mikrofiberlerini ya da uçan mikroçiplerini geliştirdi.

Bu görünmez uçan nesneler tabiki insanların faydasına olmayacak.
Dünya Ekonomik Forumu, (WEF) Dünya Sağlık Örgütü (WEF) ve Birleşmiş Milletler (UN) gibi kuruluşlar tarafından nüfusları izlemekle kalmayıp, vatandaşlar tarafından işlenen “düşünce suçlarını” tespit etmek için kullanılacak.

Yaklaşık bir kum tanesi büyüklüğünde olan ve motoru bulunmayan uçan mikroçip, tıpkı rüzgarda dağılan tohum polenler gibi havada hareket ederken ve yere doğru alçalırken bir helikopter gibi dönüyor.

Uzmanlar ise çevresel izleme, nüfus gözetimi, hastalık yönetimi ve geniş alan kapsamı gerektiren diğer uygulamalar için gelecekteki sistemlerin minyatürleştirilmiş, kablosuz elektronik cihazların büyük koleksiyonlarını gerektirebileceğini şimdiden öngörmeye başladılar bile. Ayrıca, rüzgarla dağılan tohumlardan esinlenerek, bu ağların bileşenlerini dağıtmak için havadaki sistemlere duyulan ihtiyaçtan da bahsediyorlar.

Bu gelişme George Orwell’in “1984” kitabını çöpe atacal gibi görünüyor. Çünkü gerçek amaçın potansiyel suç eylemlerini gerçekleşmeden önce tahmin ederek insanları kusursuz bir şekilde kontrol etmek olduğunu şimdiden söylersek abartmamış bile olabiliriz.

Principia Scientific, uçan mikroçiplerle tam gözetimin yanı sıra, Bill Gates’in insan vücudunu bilgisayarlaştırmaya yönelik özel hakkının patentini aldığınıda açıkladı. Bu patent, insan vücudunun bir bilgisayar ağı olarak işlev görme yeteneğinden tam anlamıyla yararlanmayı amaçlıyor. Buna ek olarak patent, insan vücudunun güç kaynaklarını ve vücuda bağlı cihazları iletmek için bir araç olarak kullanılmasını da öngörüyor (bkz. US6754472B1 patenti).

2004 yılında Bill Gates’e, Microsoft aracılığıyla, insan vücudunu kullanarak güç ve veri iletimi sağlayan bir sistem için patent verilmiştir. Patent belgesinde şu ifadeler yer almaktadır;

“Mevcut buluş, insan vücuduna bağlı cihazlara güç dağıtımı için yöntem ve aparatlara yöneliktir. Buluş aynı zamanda veri ve kontrol sinyalleri gibi bilgilerin insan vücuduna bağlı cihazlara iletilmesine yönelik yöntem ve aparatlara da yöneliktir… Mevcut buluşa göre, insan vücudu, üzerinde gücün dağıtıldığı iletken bir ortam, örneğin bir veri yolu olarak kullanılır. Mevcut buluşa göre, örneğin veri ve kontrol sinyalleri gibi bilgiler de insan vücudu üzerinden dağıtılabilir.

Güç kaynağı ve çevresel cihazlar tam bir bilgisayar ağı oluşturmak için etkileşime girebilir ve vücut cihazları birbirine bağlayan veri yolu olarak hizmet eder.

Buluşa göre, güç ve/veya iletişim sinyalleri bir vücuttan diğerine dokunma yoluyla da iletilebilir.

Mevcut buluşun önerilen yöntemleri, yepyeni bir giyilebilir cihaz sınıfının kullanılmasına olanak sağlamaktadır. Bu cihazların doğrudan bir arayüzü yoktur, ancak kullanıcıya bilgi toplamak ve iletmek için röle olarak kullanılırlar. Örneğin, bir kişinin nabız hızını ölçmek için kullanılabilen küpeler veya hatta kişinin kemerine takılan bir telefon aracılığıyla kulağa ses iletimi.

İnsan vücudunu kullanarak güç ve veri iletimi için yöntem ve aparat, ABD Patenti US6754472B1, Başvuru 2004 yılında yapılmıştır, Durumu: Süresi Doldu – Dönem (2020)”

-*-

Patent manyağı Microsoft’un bu patenti, bir bilgisayar ağının parçası olarak bir kişinin bilgilerinin toplanmasını ve iletilmesini de içerdiğine belirtmelte fayda vardır.

Bu durumda işin içinde Bill Gates varsa; Veriler ne kadar özel ve güvenli olacak. Sistem gözetim ve kontrol gibi hain amaçlar için kullanılabileceği yönünde şüphelenmemek elde değil. İşin içinde Gates ve Microsoft varsa, bu durum, verilerin gizliliği ve güvenliğinin yanı sıra gözetim ve kontrol gibi kötüye kullanım potansiyeline ilişkin endişeleri de beraberinde getirmektedir.

Microsoft’un kurucusu Bill Gates, yakın zamanda verdiği bir röportajda OpenAI CEO’su Sam Altman ile yaptığı röportajında hedeflediği yapay zekanın geleceğini ve küresel kontrollerin potansiyel uygulamasını anlatmıştı. Ayrıca röportajda Gates ve Altman, son dört yılda sosyal medya platformlarındaki “kutuplaşma” sorununu ele almadaki başarısızlıklardan duydukları hayal kırıklığını dile getirmişlerdi. Yapay zekanın bu sorunu çözme potansiyeline sahip olduğuna inandıkları ortaya çıkmıştı.

Kendilerince sorun ettikleri bu konuyu çözmek için Yapay Zekanın (AI) dili manipüle edecek ve yalanları gerçek olarak sunacak şekilde tasarlanması propaganda ile halkı etkili bir şekilde etkilemesi ve bireyleri “birlik” uğruna uyum sağlayana kadar kandırması gerektiğini öne sürüyor. Üstü kapalı olarak sanki “Büyük Sıfırlama” başarıya ulaşana kadar sansürcülük önerdi.

Buna ek olarak, uçan mikroçipler, insan-bilgisayar ağları ve yapay zeka gibi ileri teknolojilerde devam eden gelişmeler var. Bu yenilikler halihazırda kullanılmakta olan gözetleme cihazlarına ek olarak ortaya çıkmaktadır. Brownstone Enstitüsü, yüz tanıma teknolojisi, ateşli silah tespit cihazları, cep telefonu simülatörleri ve otomatik plaka okuyucuları (ALPR’ler) dahil olmak üzere bu cihazlardan birkaçını vurgulamıştır.

Ancak bu teknolojinin ABD ile sınırlı olmadığını belirtmek gerekir. Londra Belediyesi otomatik plaka tanıma sistemini kullanan Detroit Projesi adlı benzer bir sistemi uygulamaya koymuştur. Rusya ve ÇİN de benzer sistemi uygulamaya hazırlanıyor.

Asıl sorular şunlar:

• ABD’deki verileri kim toplayacak ve saklayacak?
• İngiliz Detroit Projesi hangi spesifik verileri topluyor ve saklıyor?
• Tüm bu veriler, özellikle araçların uzaktan devre dışı bırakılabilecek elektrikli araçların hareketlerinin izlenmesi ve kontrol edilmesi de dahil olmak üzere gözetim amacıyla kullanılabilir mi?

Gözetim araçları konusuna devam edeceğiz…
***

Şunu asla unutmamalıyız;
Küresel Şeytanların insanları köleleştirme amacıyla hiçbir taşın altını boş bırakmamacasına gizli planlarına rağmen yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. Ancak insanlar, uyanık olduğu ve mücadele etmek için kollektif olarak bir araya geldiği ve çalıştığı müddetçe Adem’in nesline düşman olan Şeytanın ve Küresel İşbirlikçi yavru şeytanlarının planları zayıftır ve kolaylıkla da bertaraf edilebilir. Çünkü Allah’ın çalıştığımızın karşılığını vereceği yönünde kesin vaadi vardır.

Merak ettiğiniz, okuduğunuz ve bir küresel planlarının daha ifşasını fark ettiğiniz için teşekkürler…

Guweste.Com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de !! (Get up and wake up! Stop the evil!)