Siber Saldırılar Yeni Bir ‘Sahte Bayrak’ Operasyonudur!
19 Tem 2024
- Paylaş:
NATO’nun Siber Saldırı Planları İle Dünya Savaşının Eşiğinde miyiz
Haziran ayı başlarında, NATO’nun Askeri Komite Başkanı Amiral Robert Bauer, ittifak üyelerine yönelik devlet destekli siber saldırıların Madde 5’i tetiklemek için geçerli bir sebep olarak kabul edilmesi planlarının tamamlandığını açıkladı. Bu karar, NATO’nun siber saldırılara karşı ortak bir askeri yanıt oluşturabileceği anlamına gelmektedir. Ancak, bu gelişme dünya çapında endişe, korku ve kaosa yol açabilir. NATO’nun bu yeni stratejisi, planlı iç siber saldırıları düzenleyip, bunu da hedef gösterdikkeri bir ülkenin üzerine atıp sonrasında uluslararası güvenlik üzerindeki etkilerini suni olarak artırarak dünya çapında yeni bür dünya savaşı ve kaosa nasıl yol açabileceğini açıkça ortaya koymaktadır.
5. Madde’nin Karanlık Yüzü
NATO’nun kurucu antlaşmasında yer alan 5. Madde, bir üye ülkeye yapılan saldırının tüm üyeler tarafından saldırı olarak kabul edilmesini ve kolektif savunmayı gerektirir. Bu madde, 11 Eylül saldırıları sonrasında ABD tarafından Afganistan’a müdahale için yalnızca bir kez kullanılmıştır. Ancak, siber saldırıların bu madde kapsamına dahil edilmesi, dünya çapında yeni bir savaşın başlamasına yol açabilir. Bu, NATO’nun siber saldırılara karşı aldığı önlemlerin potansiyel tehlikelerini ve bu tür saldırıların dünya çapında yaratabileceği kaosu ortaya koymaktadır.
Siber Saldırıların Tanımlanması: Belirsizlik ve Tehlike
Siber saldırıların devlet destekli olup olmadığını kesin olarak saptamak zor olabilir. Mesela, Rusya’nın Qilin adında bir hacker grubunun İngiltere’deki NHS sunucularına saldırdığı öne sürülmüş, fakat bu grubun Rus hükümeti tarafından kontrol edilip edilmediği net değildir. Bu tür belirsizlikler, NATO’nun yanlış hedeflere saldırmasına ve suçsuz ülkeleri itham etmesine sebep olabilir. Dünya çapında büyük kaos ve güvenlik sorunlarına yol açabilecek bu belirsizlikler endişe vericidir.
Yanlış Bayrak Operasyonları: Siber Saldırılarla Yeni Bir Boyut
CIA, “Marble Framework” adı verilen bir araçla siber saldırıları başka ülkelere yanlışlıkla atfetme kapasitesine sahiptir. Bu tür yanıltıcı bayrak operasyonları, NATO’nun siber saldırıları 5. Madde kapsamına almasıyla daha da önemli bir hale gelmiştir. Bu, global düzeyde kaos ve güvensizliğe yol açabilir. Yanıltıcı bayrak operasyonları, siber saldırılara yeni bir boyut getirmiş ve dünya çapında ciddi bir tehdit oluşturmuştur.
Tarihi Yanlış Bayrak Operasyonları: Geçmişten Günümüze Tehditler
CIA ve MI6, 1953’te İran Başbakanı Mohammad Mosaddegh’i devirmek amacıyla sahte bayrak operasyonları gerçekleştirdi. 1962’deki Operation Northwoods planı, sahte terör saldırıları düzenleyerek ABD’nin Küba’ya savaş açmasını hedeflemiştir. Bu tür operasyonlar, günümüzde siber saldırılarla daha karmaşık bir boyut kazanmış ve dünya çapında ciddi bir tehdit oluşturmuştur. Tarihi yanlış bayrak operasyonları, günümüzdeki siber saldırılarla daha da karmaşıklaşarak dünya genelinde büyük bir tehdide dönüşmüştür.
Gelecekteki Tehditler: NATO’nun Siber Saldırılara Karşı Hazırlıkları
NATO, siber saldırılara karşı bir “radar” sistemi geliştirmeyi planlıyor. Bu sistem, siber tehditleri gerçek zamanlı olarak tespit ederek kolektif savunmayı güçlendirmeyi hedefliyor. Ancak, böyle bir sistem dünya çapında geniş bir gözetim ağına yol açabilir ve bireysel özgürlükleri riske atabilir. NATO’nun bu tür bir sistem kurma planları, global çapta ciddi kaos ve güvensizlik yaratabilir.
Sahte Bayrak Operasyonu Nedir?
Sahte bayrak operasyonu, bir devletin veya örgütün kendi çıkarları doğrultusunda başka bir aktöre mal edilen gizli eylemleri ifade eder. Bu tür operasyonlar genellikle kamuoyunu etkilemek veya belirli siyasi ya da askeri amaçlara hizmet etmek için kullanılır. Yanıltma, provokasyon ve gizlilik, sahte bayrak operasyonlarının temel özelliklerindendir. Tarih boyunca çeşitli aktörler tarafından gerçekleştirilen bu operasyonlar, sıklıkla uzun süre gizli kalır ve gerçekler yıllar sonra anlaşılabilir. Bu tür operasyonların asıl amacı, eylemi yapan tarafın kimliğini gizlemek ve sorumluluğu başka bir aktöre atfetmektir. Böylece, kamuoyu ve uluslararası toplum istenen bir yönde harekete geçirilebilir. Mesela, bir ülke kendi sınırları içinde bir saldırı gerçekleştirip bunu başka bir devletin yaptığını öne sürebilir ve böylelikle o devlete karşı bir reaksiyon yaratmayı amaçlayabilir.
Küresel Elitlerin Büyük Sıfırlama Planları;
Sonuç olarak, NATO’nun siber saldırılara karşı ilan ettiği bu yeni önlemlerin, dünya genelinde ciddi bir kaos ve güvensizlik yaratacağı iddia edilmektedir. Bu stratejilerin, ekonomik ve politik sistemleri, bireysel hakları ve ulusal egemenlikleri yeniden şekillendirmeyi hedefleyerek büyük bir risk oluşturduğu öne sürülmektedir. Ancak, siber saldırılar ve NATO’nun bu saldırılara karşı geliştirdiği stratejiler, bazıları tarafından küresel elitlerin geniş çaplı değişim planlarını uygulamak için kullandıkları yöntemlerden yalnızca biri olarak görülmelidir.
Bu pencereden bakıldığında bir diğer olasılıkta Microsoftun global ölçekte yaşadığı kesinti her ne kadar siber saldırı olmadığı açıklansada, bunun bir masa üstü siber x tatbikatı olma ihtimali yükseltir.
Uzun bir süre hedef olarak gösterilecek olan Rusyanın bu saldırılardan hiç etkilenmemiş olmasının ana nedeni kendi yerli ve milli işletim sisteminin hayata geçirmiş olmasıdır.
Bu makale; insanlığın onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, Büyük Sıfırlama hedefleri için insanlık aleyhine faaliyetler yürüten Küresel Elitlerin “yenilmez” olduğu yanılgısını oluşturmak değildir. Aksine insanlar izin vermediği müddetçe hedeflerini asla başaramayacakları gerçeğini ortaya koymaktır. Bunlara izin vermemek, onlar için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır.
Guwuste com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!
Okuyucularımız; kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına ve Allah katında da kul hakkına girer…