Karbon Vergisinin Tehlikeleri

Dünya, 2025’te büyük bir küresel mali krizin eşiğinde…

 

İklim değişikliği tartışmaları yoğunlaşırken, şimdide karbon vergilerinin hayata geçirilmesi gündeme geldi. Bunu da sera gazı emisyonlarını azaltmanın ve aşırı harcamaları finanse etmenin bir yolu olarak görüyorlar. Ancak, bu vergi ekonomik ve sosyal açıdan ciddi tehlikeler barındırıyor. Bu makalede, karbon vergisinin ekonomik ve sosyal etkilerini inceleyecek ve neden reddedilmesi gerektiğine değineceğiz.

 

Karbon Vergisinin Ekonomik Yıkımı

 

Karbon vergisi, tüketim vergisinden ziyade gelir vergisi gibi çalışır ve sermaye malları üretimi ile inşaat gibi sektörleri de kapsar. Bu sektörler karbon salınımında büyük paya sahiptir, yani vergi bu sektörlere orantısız bir yük getirir ve yatırım ile inovasyonu engeller. Örneğin, Türkiye’de inşaat sektörü karbon emisyonlarının önemli bir kısmını oluşturur. Bir karbon vergisi, bu sektörü ağır bir şekilde cezalandırarak büyüme, yeni konut üretimi ve istihdam kapasitesini azaltır.

 

İdari Maliyetler ve Karmaşıklık

 

Karbon vergisinin uygulanması büyük idari maliyetler getirir. Türkiye’de vergi kanunu zaten karmaşık ve maliyetlidir. Üstüne birde karbon vergisi bu sorunları daha da kötüleştirir. Net karbon emisyonlarının belirlenmesi, sürekli değişen ve keyfi tanımlara tabi olan karmaşık bir süreçtir. Bu durum işletmeler ve tüketiciler için uyum maliyetlerini artırır. Batı ülkelerinde yapılan çalışmalar, karbon vergisinin idari maliyetler açısından yıllık milyarlarca liraya mal olacağını ve bu yükün nihai olarak daha yüksek fiyatlar, daha az ekonomik faaliyet ve daha az istihdam yoluyla dar gelirliye yansıyacağını göstermektedir.

 

Ekonomik Bozulma ve Tüketici Maliyetleri

Türkiye ekonomisi, enerji ile ilgili pek çok kısıtlama da dahil olmak üzere yıllık milyarlarca liralık düzenleme maliyetinden zaten mustariptir. Karbon vergisi, üretim maliyetlerini artırarak mal ve hizmet fiyatlarının yükselmesine yol açar ve düşük ve orta gelirli hane halklarını orantısız bir şekilde etkiler. Örneğin, ton başına 50 dolarlık bir karbon vergisi, hane halkı enerji maliyetlerini yılda 3000 liraya kadar artırabilir ve en çok da bunu karşılayabilecek durumda olmayanları vurur.

 

Serbest Piyasa ve Hükümet Müdahalesi

 

Serbest piyasa kapitalizminin temel ilkelerinden biri, sınırlı hükümet müdahalesidir. Karbon vergisi, günlük ekonomik faaliyetlere yönelik hükümet düzenlemelerini genişleterek bu ilkeyle çelişir. Vergi gelirleri daha fazla harcama yapılmasını sağlar, ancak verginin amacı karbon emisyonlarını ve dolayısıyla toplanan vergileri azaltmak olduğunda bu tartışmalıdır. Ayrıca, bir karbon vergisi belirli üretim yöntemlerini diğerlerine tercih ederek serbest piyasaların geliştiği eşit oyun alanını bozabilir ve verimsizliklere yol açabilir.

 

Pigouvian Vergileri ve Ekonomik Modeller

 

Bu vergi modeli dışsal zarar yayan firmalara, topluma verdikleri zararın maliyetini yüklemeyi amaçlar. Örneğin, kirlilik yapan bir işletmeye bu vergi uygulanarak, çevreye verdiği zararın maliyeti hesaplanır. Böylece firma, marjinal sosyal maliyete yaklaşır ve fazla üretimi sosyal optimum düzeye indirdiği için örnek model olarak alınmak istenmekte. Ancak, yanlış vergi oranına sahip olmaları nedeniyle üretimi aksatabilir. Neresinden bakarsanız bakın hayata geçirilmek istenen karbon vergileri, borca ve faize dayalı para kredi sistemine dayalı karmaşık ekonomi modellerin doğurduğu istenmeyen sonuçları hesaba kattığımızda ekonomiyi canlandırmada başarısız olacağını şimdiden söyleyebiliriz.

 

Avrupa’daki bazı ülkeler gibi karbon vergisi uygulayan ülkelerde istenmeyen karmaşık sonuçlar görülmüştür. Ekonomik büyüme sekteye uğramıştır. Bu politikalar genellikle iş kayıplarına ve küresel rekabet gücünün azalmasına yol açarak istenmeyen sonuçlar doğurur.

 

Karbon Vergileri Küresel Elitlerin Büyük Sıfırlama Planlarının Neresinde?

 

Karbon vergisinin ardındaki niyet iddia edildiği gibi küresel iklim değişikliğiyle mücadele etmek amacıyla sera gazı emisyonlarını azaltmak olduğu sorgulanabilir ve itiraz edilebilir olsa da, ekonomik gerçekler bunun çok büyük hatalı bir yaklaşım olduğunu göstermektedir.

 

Ancak, bu politikanın arkasında daha derin ve karanlık bir plan yatmaktadır.
O da Küresel elitlerin büyük sıfırlama planlarıdır. Bu planlar, dünya ekonomisini yeniden şekillendirmeyi ve kontrol altına almayı amaçlamaktadır. Karbon vergisi gibi politikalar, bu büyük sıfırlama planlarının bir parçası olarak, ekonomik ve sosyal yapıları dönüştürmek için kullanılacaktır. Bu nedenle, karbon vergisi gibi politikaların uygulanmasına kesinlikle karşı çıkılmalıdır.

 

Bu makale; insanlığın onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, Büyük Sıfırlama hedefleri için her alanda insanlık aleyhine faaliyetler yürüten Küresel Elitlerin “yenilmez” olduğu yanılgısını oluşturmak değildir. Aksine insanlar izin vermediği müddetçe hedeflerini asla başaramayacakları gerçeğini ortaya koymaktır. Bunlara izin vermemek, onlar için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır. 

 

Guwuste com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!

 

Okuyucularımız; kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen hem fikir hırsızlığına ve hem de Allah katında da kul hakkına girer…