Chemtrails Gerçektir
29 May 2024
- Paylaş:
Chemtrails Gerçektir
Chemtrails ile jeomühendislik gerçektir. Hem de sağlam kanıtlar vardır. Ancak çoğu insan bunu bilmiyor.
İkna etmek ve eğitmek adına kesin kanıtlar sunmak zorunludur. Bu mesele o derece evrensel ve reddedilemezdir ki, konuya yabancı olan kişileri bile ikna etmeye yetebilir. Durumu anlayan bir kişi ya durumu kınayacak ya da bu durumun küresel ısınmayı önleyeceğine inanacaktır. Ancak insan kaynaklı küresel ısınma teorisinin de çürütülebileceği iddia edilmektedir.
Chemtrails ve jeomühendislik konuları, geleneksel düşünce yapısına kabul ettirilebilmesi için güçlü bilimsel kanıtlar gerektirir. Ancak, chemtrails ve HAARP gibi jeomühendislik konuları popülerliğini korumaktadır. Ayrıca, ‘chemtrails’ terimi, genellikle uçakların bıraktığı içerisinde zararlı maddelerin bulunduğu gazlar için kullanılır.
Bu yazı, Chemtrails ve jeomühendislik karşıtı hareketle ilgili en güçlü delilleri kapsamlı bir şekilde derlemekte ve bu konuda bilgi sahibi olmayanlar için kılavuz niteliğinde bir kaynak sunmaktadır. Chemtrails, uçakların atmosfere kimyasal maddeler püskürttüğü iddiasına dayanan bir teoridir. Jeomühendislik ise, iklim değişikliğiyle mücadele amacıyla yapıldığı iddia edilen ve yeni bir alan olan bir bilim dalıdır. Bu makale, söz konusu bu iki başlığın temelini bilimsel bir perspektiften ele alarak, okuyuculara detaylı bir bakış açısı sağlamayı amaçlamaktadır.
Bu makalede, bilimsel deliler için Chemtrails ve jeomühendislik konularında kitapları bulunan araştırmacı, yazar ve aktivist Peter A. Kirby’nin yapılmış olan bilimsel araştırmalardan ortaya koyduğu yazısından yararlanılmıştır.
CARB verileri
1990 ile 2002 yılları arasında, Kaliforniya Hava Kaynakları Kurulu (CARB), atmosferde alüminyum ve baryum gibi toksik maddelerin yüksek seviyelerini saptadı. Bu maddeler resmi olarak ‘toksik’ olarak etiketlenmiş olmasına rağmen, yapılan testlerde defalarca kez yeniden tespit edildiler. CARB, bu maddelerin atmosferde bulunmaması gerektiğini savunurken, bazı kişiler CARB’nin bu maddelerin oluşturduğu sağlık risklerini ele almak için daha fazla önlem alması gerektiğine inanıyor. İlgili veriler on yıldan fazla bir süre yayınlandı. Fakat daha sonra web sitelerinden kaldırıldı. Bu nedenle o zamandan beri yeni bir bilgi bulunmuyor. CARB’nin bu konudaki tutumu, atmosferdeki spreylerin potansiyeli ve bu toksik maddelerin yol açabileceği sağlık riskleri konusunda endişeleri iyice artırmıştır. Ancak iyi haberki daha önceden alınmış bir ekran görüntüleri ortaya çıktı.
Yağmur suyu örnekleri
Avrupa ve Kuzey Amerika’daki yağmur suyu örnekleri, beklenmedik toksinlerin varlığı için düzenli olarak laboratuvarlarda inceleniyor. Bu durum, genellikle bu zararlı maddelerin uçaklar tarafından atmosfere yayılmasından kaynaklanıyor gibi görünüyor.
Test sonuçlarını buradan inceleyebilirsiniz:
https://www.geoengineeringwatch.org/water-tests/
http://globalskywatch.com/chemtrails/ubbthreads.php?ubb=postlist&Board=294&page=1
Radyometrik kanıtlar
Dr. Marvin Herndon, bir uzman olarak, jet izlerindeki parçacıkların varlığını kanıtlamak için radyometrik ölçümler kullandı. Hükümetin, bu izlerin zararsız su buharı olduğu yönündeki iddialarına karşın, Herndon ve ekibi bu izlerin aslında buz kristalleri yerine partikül maddelerden oluştuğunu ortaya koydu. Dr. Herndon, Raymond Hoisington ve Dr. Mark Whiteside, 2020’de Journal of Geography, Environment and Earth Science International’da yayımlanan makalelerinde, bir jet izinin güneşi takip eden radyometre arasından geçişinin, buz kristalleri yerine aerosol partikülleri içerdiğini gösteren güçlü radyometrik veriler sundular.
Doğrudan örnekleme
Dane Wigington'ın 2021 yapımı "The Dimming" belgesel filmi, iklim mühendisliğinin, özellikle jeomühendislik yoluyla olumsuz etkilerini ve ulusları istikrarsızlaştırma ve devirme potansiyelini araştırıyor. Belgesel, insan sağlığına ve çevreye verilen potansiyel zararı ve jeomühendisliğin zararlı etkilere maruz kalan yüzey alanını nasıl azaltabileceğini vurgulamaktadır.
NOAA'nın hava laboratuvarı tarafından toplanan örneklerle gökyüzünde bulunan kimyasal izlerin (chemtrails) doğrudan analizini sunuyor. Araştırma ekibi, yağmur suyu örneklerinde tespit edilenlerle benzer yüksek düzeyde toksik elementler keşfetti. İlerleyen bulgular, uçakların bıraktığı izlerin, insan vücudu ve beynine zarar verebilecek düzeyde yüksek nanopartiküller içerdiğini ortaya koydu.
Chemtrails'in varlığı ve bunun bilimsel delilleri konusunda şüpheye yer bırakmayan çalışmalar mevcut. EPA ve Hava Kuvvetleri'nden gelen ihbarlar, konu hakkında konuşan pilotlar ve projeden haberdar olduğunu belirten birçok kişi, bu iddiaları destekleyen başka kanıtlar arasında. Bu bulgular, gökyüzündeki izlerin, yüz yılı aşkın süredir devam eden ve geniş çaplı bir hava modifikasyonu projesinin parçası olduğunu işaret ediyor.
Ancak, tüm bunlara rağmen hala pek çok insan chemtrails konusunda yeterli bilgiye sahip değil. Küresel medya ve ulusların medyası ise bu gerçekleri insanlarından gizlemek için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Medyanın gizlediği insanlık aleyhine sessiz silaha dönüşen Chemtrails ve jeomühendislik gerçeğini okuyucuların dikkatine kanıtlar ortaya koyarak toplumda bu konuda farkındalık yaratmayı amaçlanmıştır.
Bu makale; insanlığın onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, küresel elitlerin ve dünyanın dört bir yanına dağılmış işbirlikçilerinin “yenilmez” olduğu yanılgısını oluşturmak değildir, aksine insanlar izin vermediği müddetçe insanlık aleyhine olan “Büyük Sıfırlama” gibi hedeflerini asla başaramayacakları gerçeğini ortaya koymaktır. Bunlara izin vermemek, onlar için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır.
Guwuste.com
Kalk ve uyar, Kötülüğe de dur de…
Makalemizi beğendiyseniz paylaşmayı unutmayınız…