İklim Krizine Karşı Çıkanları Hapse Atalım
19 May 2024
- Paylaş:
İklim Krizine Karşı Çıkanları Hapse Atalım mı?
İklim krizi safsatası çökerken, iklim krizi karşıtlığının cezai suçlar kapsamına alınması gündeme geldi.
İklim Krizi Safsatası Çökerken şimdi de iklim krizi karşıtlığının cezai bir suç olarak kabul edilmesi gerektiğini savunanlar, net sıfır hedeflerine ulaşmak amacıyla endüstriyel faaliyetlerin durdurulmasını destekleyen küresel elitler tarafından finanse ediliyor olsalarda gerçek şu ki, 2000 yılından bu yana aşırı hava koşulları nedeniyle yaşanan can kayıpları ve ekonomik maliyetlerde bir artış olduğuna dair güçlü veriler yoktur.
Hatta 1900 yılından bu yana dünya genelinde 26 bin felaket yaşanmış olmasına karşın, hava koşullarının aşırı derecede kötüleştiğine dair net veriler mevcut değildir.
Amerika Birleşik Devletleri’nde, özellikle genç yetişkinler arasında, iklim değişikliğinin aciliyeti ve önemi konusundaki algıda bir azalma gözlenmiştir. Bundan sonra benzer eğilimin diğer ülkelerde de görülmesi muhtemeldir. Bu da küreselcilerin iklim krizi iddialarına karşı çıkanların, halkla daha iyi iletişimde bulunarak iklim değişikliğinin gerçekliğini vurgulama fırsatı sunmaktadır.
Ancak, bazı ülkeler iklim yasası çıkarma konusunda proaktif adımlar atarak önemli ilerlemeler kaydetmeye çalışmaktadırlar. Bu ülkelerin medyası, halkı sözde iklim krizi varmış gibi bilinçlendirmeye çalışıyorlar. Ancak bunu yaparken, korku ve endişe pompalamak için abartılı bir dil kullanarak insanları etkilemeye çalıştığı apaçık ortadadır. Türkiye, sözde iklim kriziyle mücadele adı altında küresel elitlerin stratejik planları geliştiren ve uygulamaya koymaya çalışan ülkeler arasındadır artık.
Ancak, tüm bunlara rağmen geçmişteki gözlemlenebilir kötü hava modellerine dayalı güçlü raporlar, bu yüzyılın sonuna kadar herhangi bir iklim krizi öngörmemektedir.
İnsan ve hayvan faaliyetlerinin iklim değişikliği üzerindeki etkileri, meteorolojik olayların iklim üzerindeki minimal etkisi veya bu konuda kanıt eksikliği, toplumların genel algısının aksine, şu anki ve gelecekteki durum için aşırı bir iklim krizi oluşturmadığını ortaya koymaktadır.
Bu göstergeler iklim krizi savunucuları için kötü haberlerin başlangıcı olabilir mi?
Kanıt eksikliği, net sıfır hedefine ulaşmayı amaçlayan ve küresel elitler tarafından desteklenen iklim aktivistlerini ve mühendislerini bir çıkmaza sürükleyerek, bilimsel gerçeklikten sapmalarına neden olmaktadır.
İklim kriziyle ilgili endişe duyduklarını belirten ve küresel elitlerce finanse edilen iklim bilimcileri, insanlığın yararına çalışan aktivistlerin karşıt kampanyalarının ardından, makalelerini tek tek geri çekmeye başladılar.
Öyle bir çıkmaza girdiler ki, bazı önerilerinde iklim krizi karşıtlarının cezalandırılmasını savunmaya başladılar. Bazıları daha da ileri giderek “İklim Krizi karşıtları hapse atılmalı” diye öne sürdüler. Tabii konunun bir başka boyutu daha var. O da İklim kanunun çıkarmaya çalışan bir çok ülke daha sonrasında iklim krizi karşıtlarına karşı ağır müeyyideler uygulanması ceza kanunları gündem gelebilir.
Ancak iklim krizini inkar etmenin suç sayılması gerektiğini düşünürken, bunun özgür düşünceye ters düştüğünü ileri sürmeleri kafalarının iyice karıştığının göstergesidir. Bu tartışmalar sürerken, iklim krizi safsatası üzerine bilimsel görüş birliklerinin olmaması düştükleri durumlarını daha da karmaşıklaştırıyor.
Bu durum, iklim krizini gündemde tutmaya çalışan küresel elitlerin ve işbirlikçilerinin gelecekteki eylemlerinin daha sıkı bir şekilde izlenmesini ve sorgulanmasını daha da önemli kılmaktadır.
Bu nedenle, iklim krizi sahtekarlığı ile iklim değişikliği arasındaki anlatıların uyumsuzluğu gidermek için toplumdaki bilinçli farkındalığı artırıcı stratejik eylemlerin sayısını artırmak önemlidir.
Bu makale; insanlığın onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, küresel elitlerin ve dünyanın dört bir yanına dağılmış işbirlikçilerinin “yenilmez” olduğu yanılgısını oluşturmak değildir, aksine insanlar izin vermediği müddetçe insanlık aleyhine olan “Büyük Sıfırlama” gibi hedeflerini asla başaramayacakları gerçeğini ortaya koymaktır. Bunlara izin vermemekte iklim krizi savunucuları için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır.
Guwuste.com
Kalk ve uyar, Kötülüğe de dur de…
Makalemizi beğendiyseniz paylaşmayı unutmayınız…