Kalk Ve Uyar! Kötülüğe Dur De!

Hero Image

Birleşmiş Milletler Geleceğimizi Nasıl Çalacak [1]

  • 12 Şub 2024

  • 10 dakika

  • Paylaş:
Blog Detail Header

Birleşmiş Milletler Geleceğimizi Nasıl Çalacak (1)

Birleşmiş Milletler (UN) tüm itirazlara rağmen geleceğimizi çalmaya çalışıyor. Peki öyleyse bunu nasıl yapacak?

Küresel elitler ve işbirlikçi teknokratları bizim adımıza kararlar alıyorlar. BM merkezini kaynar kazana atmayı öneriyoruz. Çünkü bu seçilmemiş “sahtekârlar” aldıkları kararlardan duyduğunuz rahatsızlıklarla ilgilenmiyorlar. Hatta umursamıyorlar bile.

Görünen o ki, Great Reset (Büyük Sıfırlama) ile yeni bir dünya düzeni kurmaya ve yapay zekâ dijital kontrol sistemleri aracılığıyla kontrol sağlamaya devam etmeyi ne pahasına olursa olsun kurmaya kararlılar. Bunun içinde teknoloji ve sosyal değişim alanında doktora yapmış uzmanlar tarafından yürütülen BM üyesi hükümetler arası müzakereler, Birleşmiş Milletler Ortak Gündemi ve Agenda 2030 (Gündem 2020) işe Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri rehberliğinde geleceğimizi demokratik olmayan bir yeni nesil Nazizm benzeri şekilde şekillendirmeye çalışmaktadırlar.

Peki öyleyse tüm bunları hayata geçirmek için 2024 ve sonrası ne yapacaklar?

Gelecek için bir Sözleşme Çağrısı yaparak işe başladılar.

Bunu detaylandıralım şimdide;
22-23 Eylül 2024 tarihlerinde yapılması planlanan Gelecek Zirvesi’nde dünya liderleri Birleşmiş Milletler Ortak Gündemi 17 (SDGS 17) Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi ve 2030 Gündemine dayanan Gelecek Sözleşmesini imzalayacaklar.

Hazırlık için ise 500’den fazla çalışma grupları ve paydaşın katkılarıyla geliştirilen bir ön versiyon olan sıfır taslak 26 Ocak’ta yayınlandı. Dediklerine göre amaç, kriz yönetimine odaklanarak şimdiki ve gelecek nesiller için güvenli bir gelecek sağlamakmış.

Mevcut küresel durum dedikleri ise yoksulluk, açlık, eşitsizlik, silahlı çatışma, şiddet, yerinden edilme, terörizm, iklim değişikliği, hastalık ve teknolojinin olumsuz etkileri ile karakterize edilmektedir. Ancak bahsettikleri krizler aynı zamanda küresel şeytanlar ve işbirlikçileri olan etkili aktörler için fırsatlar da sunmaktadır. Dediklerine göre Birleşmiş Milletler Etkin Çok Taraflılık Üst Düzey Danışma Paneli, hem devletlerin hem de devlet dışı aktörlerin, teknokrasiye dayanarak gezegenin arz ve talebini dengeleyen döngüsel bir ekonomiye insanlığın yararına küresel geçişi ele almaları gerektiğini vurgulamaktaymış.

Gel de inan dediklerine…

Neyse devam edelim iddialarına;
Genel Sekreter António Guterres tarafından Mart 2022’de kurulan Üst Düzey Danışma Kurulu (HLAB), gelişmiş yönetişim gerektiren kilit küresel konularda Üye Devletlere rehberlik etmekteymiş. Hatta yayınladıkları; “İnsanlar ve Gezegen için Bir Atılım” başlıklı rapor ile “Bugün ve Gelecek için Etkili ve Kapsayıcı Küresel Yönetişim” başlıklı raporlarda, uluslararası işbirliğinde bir dönüşümü kolaylaştırmak ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemine doğru ilerlemeyi sağlamak için altı önemli değişiklik önermekteymiş..

Metinde, çok taraflılığa olan güvenin yeniden tesis edilmesi, doğayla dengenin yeniden sağlanması, sürdürülebilir küresel finansmanın sağlanması, dijital ve veri yönetişiminin desteklenmesi, barışın güçlendirilmesi ve önlenmesi ile üye ülkelerin barışını tehdit edebilecek riskler için yönetişimin iyileştirilmesi de dâhil olmak üzere, odaklanılması gereken çeşitli temel alanlar özetlenmekte. Hatta kapsayıcılık, hesap verebilirlik ve herkes için temiz enerji erişiminin teşvik edilmesinin önemini vurgulamaktadır. Ayrıca etkili ve adil güvenlik düzenlemelerine duyulan ihtiyacı da vurgulamaktadır.

Tabii burada aklımıza şu soru geliyor. Hesap verilebilirlik derken, bu hesap nereye verilecek?

Tabii ki gerçekte bu bir muamma…
Belki de Küresel Şeytanlara ya da Büyük Sıfırlama ile Küresel Şeytanların yeni dünya düzeninde tek dünya hükümetine olabilir..

Peki bu sistemi kim nasıl yönlendirecek?

Bu sistem Haziran 2019’da Birleşmiş Milletler ve Dünya Ekonomik Forumu arasında Stratejik Ortaklığın imzalanmasıyla resmileşen küresel kamu-özel sektör ortaklığı tarafından yönlendirilecektir. G20 hükümetler arası forumu, ulusal düzeyde mevzuat ve politikaları etkileyerek bu hedeflerin uygulanmasında önemli bir rol oynayacaktır.

Peki sonra ne oldu?

Birleşmiş Milletler’in Haziran 2020’de EWF Ceo’su Klaus Schwab, BM Genel Sekreteri António Guterres ve Kral III. Charles tarafından yapılan “Büyük Sıfırlama” çağrısı yaptılar.

Bu çağrıda; salgın hastalıklar, iklim değişikliği ve diğer küresel zorluklar karşısında dirençli, adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomiler ve toplumlar geliştirme ihtiyacını vurgulandı. Dijital dünyaya etkin bir şekilde uyum sağlamak ve kamu yararına katkıda bulunmak için değerlerin dönüştürülmesi gerekiyordu.

Peki öyleyse dönüşüm politikaları neler?

Geçtiğimiz bir kaç yıl boyunca, büyük sıfırlama gündemi için 12 taahhüdün uygulanmasına yönelik stratejileri özetleyen 11 politika özeti yayınlanmıştır. Politika süreci, DSÖ ie Yeni Pandemilere Hazırlık ve Müdahale Sözleşmesi ve Uluslararası Sağlık Tüzüğünün güncellenmesi için devam eden müzakerelerle yakından bağlantılı olduğunu öncelikle kavramamız gerekiyor. Anlaşma aynı zamanda BM Genel Sekreteri tarafından, gelecekteki pandemiler gibi karmaşık ve ikincil etkileri olan küresel bir şok durumunda organize edilmesi önerilen “Acil Durum Platformu” (Politika Dosyası 2) ile de yakından bağlantılıdır.

Şimdide gelelim küresel şokları ele almak için kurulmak istenen Acil Durum Platformuna…

Birleşmiş Milletler, sadece pandemi gibi planlı küresel sağlık acil durumlarına değil, çeşitli krizlere karşı hazırlıklı olma taahhüdü olan Acil Durum Platformuna odaklanan bir politika notu yayınladı.

DSÖ sözde “Pandemiye Hazırlık ve Müdahale Bağımsız Paneli” ve “G20 Pandemiye Hazırlık ve Müdahale için Küresel Ortaklığın Finanse Edilmesi Üst Düzey Bağımsız Paneli”nin raporlarına dayanan anlaşma ise iddialarına göre “sahte haberlerin, yalanların ve komplo teorilerinin yayılması nedeniyle tehdit altında” imiş. Anlatılarına göre dijital platformlarda bilgi bütünlüğünün sağlanması konusu ve buna ilişkin politikalar halka açık dijital platformlar tarafından etkisiz kılınmak isteniyormuş ve insanlık için büyük tehdit oluşturmakta imiş.

Dediklerine göre, yanlış bilgi ve dezenformasyon demokrasi üzerinde önemli bir olumsuz etkiye sahip olduğu için demokratik kurumlara ve bağımsız medyaya olan güveni aşındırır ve siyasi ve kamu işlerine katılımı caydıracağı için yanlış bilgi ve dezenformasyonla mücadele BM, WEF ve G20’nin gündeminde önemli bir yer tutmakta imiş. BM politikaları ve Al Gore tarafından savunulan ilkelerle uyum sağlamak üzere “güvenilir” yapay zeka teknolojisini kullanacak Küresel Dijital Sözleşme adı verilen dijital bir sistem öneren on bir politika özeti geliştirilmiş.

Devam edecek…

>> İkinci bölüme buradan ulaşabilirsiniz (Bölüm 2)

***

Şunu asla unutmamalıyız;
Küresel Şeytanların insanları köleleştirme amacıyla hiçbir taşın altını boş bırakmamacasına gizli planlarına rağmen yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. Ancak insanlar, uyanık olduğu ve mücadele etmek için kollektif olarak bir araya geldiği ve çalıştığı müddetçe Adem’in nesline düşman olan Şeytanın ve Küresel İşbirlikçi yavru şeytanlarının planları zayıftır ve kolaylıkla da bertaraf edilebilir. Çünkü Allah’ın çalıştığımızın karşılığını vereceği yönünde kesin vaadi vardır.

Merak ettiğiniz, okuduğunuz ve bir küresel planlarının daha ifşasını fark ettiğiniz için teşekkürler…

Guwuste.Com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de !! (Get up and wake up! Stop the evil!)


Kaynaklar;

Makale Yazarı

Article Author

GUWUSTE

Yazar

Yazarın Diğer Yazıları

Paylaş:
Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.