Yuvarlak Masa

 

Bazılarına göre “ABD Derin Devleti” olarak adlandırılan, ancak bizim bakış açımıza göre, Küresel Elit Şeytanlar tarafından oluşturulan ve kıyamet gününe kadar sürmesi için çeşitli planlar yapılan Federal Rezerv Sistemi (FED) hakkında bilinmeyenleri anlatmaya devam ediyoruz…

 

Rothschild ailesi ve onların işbirlikçileri, “Yuvarlak Masa” adı verilen gizli bir yapılanma aracılığıyla siyasi arenada nasıl bir kontrol mekanizması oluşturdukları konusunda derinlemesine bir inceleme yapacağız. Bu yapılanmanın kökenleri, tarihsel bağlamı ve etkileri üzerinde durarak, bu konuda geniş bir perspektif sunmayı amaçlıyoruz. Rothschild ailesinin finansal gücü ve siyasi etkileri, birçok komplo teorisine konu olmuş ve tarih boyunca tartışmalara sebep olmuştur. Bu makalede Rothschild ailesinin siyasi kontrol uygulama yöntemlerini ve bu yöntemlerin dünya siyasetine etkilerini ele alarak bir pencere açmaya çalışacağız.

 

“Yuvarlak Masa” adıyla tanınan ve Rothschild ailesinin de aralarında bulunduğu önemli katılımcılarla 1909 yılında Lord Alfred Milner ve Güney Afrikalı iş insanı Cecil Rhodes’un desteğiyle kurulan gizli Business Roundtable, siyasi arenada etkin bir kontrol mekanizması olarak işlev görmekteydi. Oxford Üniversitesi tarafından verilen Rhodes Bursu, akademik çevrelerde prestijli bir ödül olarak kabul edilirken, petrol endüstrisi üzerine araştırmalar yapan Cambridge Energy Research Associates ise Rhodes’un desteğiyle Cambridge Üniversitesi’nde faaliyetlerini sürdürmekteydi. Cecil Rhodes, ünlü elmas şirketi De Beers ve Standard Chartered Bank gibi kuruluşların temellerini atarken, Lord Alfred Milner, Jacob Schiff ve Max Warburg gibi isimlerin desteğiyle Rothschild ailesi adına Rus Bolşevik hareketine finansal destek sağlamıştı.

 

1917’de İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur Balfour, Siyonist lider İkinci Lord Lionel Walter Rothschild’a bir mektup göndererek, Orta Doğu’da, o zamanlar Filistinlilerin yaşadığı topraklarda bir Yahudi yurdunun kurulmasına destek verdiğini belirtti. Balfour Deklarasyonu olarak bilinen bu mektup, İkinci Dünya Savaşı sonrasında İsrail devletinin kurulmasının yolunu açtı ve Filistin topraklarının ele geçirilmesini meşrulaştıran bir araç olarak görüldü. Bazı görüşlere göre, İsrail’in kuruluşu sadece bir “Yahudi vatanı” oluşturmakla kalmayıp, aynı zamanda Rothschild/Eight ailesinin dünya petrol arzı üzerindeki etkisini artıran stratejik bir hamle olarak planlandı. Baron Edmond de Rothschild, İsrail’in enerji altyapısının geliştirilmesinde önemli bir rol oynayarak, Kızıldeniz’den Akdeniz’e uzanan ilk petrol boru hattının inşasına öncülük etti. Ayrıca, İsrail Genel Bankası ve Paz Oil şirketlerini kurarak, birçok kişi tarafından modern İsrail’in kurucu babalarından biri olarak kabul edilmesini sağladı.

 

Yuvarlak Masa, tarihin en gizemli ve etkili gruplarından biri olarak kabul edilir. Bu grubun önde gelen üyeleri arasında Lord Milner, Cecil Rhodes, Arthur Balfour, Albert Grey ve Lord Nathan Rothschild gibi isimler bulunmaktadır. Yuvarlak Masa’nın adı, Kral Arthur efsanesi ve onun Kutsal Kan kavramıyla bağlantılı Kutsal Kâse hikayesinden esinlenmiştir. Bu grup, altın, elmas ve uyuşturucu tekelleri üzerinden büyük servetler biriktirmiş ve bu güçle, faaliyet gösterdikleri ülkelerin siyasi liderliklerini ve mali ile parasal politikalarını etkilemek amacıyla global bir ağ oluşturmuşlardır. Yuvarlak Masa’nın etkisi, dünya çapında siyasi ve ekonomik dengeler üzerinde derin izler bırakmıştır. Bu etki, bugün bile çeşitli teoriler ve tartışmalarla anılmaya devam etmektedir.

 

1919 yılında Londra’da kurulan Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (RIIA), dünya çapında birçok benzer kuruluşun oluşumunda önemli bir rol oynamıştır. RIIA’nın etkisiyle, Amerika Birleşik Devletleri’nde Dış İlişkiler Konseyi (CFR), Asya-Pasifik bölgesinde Asya Pasifik İlişkileri Enstitüsü, Kanada’da Kanada Uluslararası İlişkiler Enstitüsü, Avrupa’da Brüksel Uluslararası İlişkiler Enstitüsü ve Danimarka Dış Politika Topluluğu, Hindistan’da Dünya İşleri Konseyi ve Avustralya’da Avustralya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü gibi kurumlar kurulmuştur. Ayrıca, Fransa, Türkiye, İtalya, eski Yugoslavya ve Yunanistan gibi ülkelerde de şubeler açılmıştır.

 

Yuvarlak Masa’nın Çocukları, Dionysos tarikatı olarak da bilinen Güneşin Çocukları’nın üyeleri arasında Aldous Huxley, T. S. Eliot, D. H. Lawrence ve H. G. Wells gibi seçkin isimleri barındırır. Bu etkili İngiliz edebiyatçılar, Yuvarlak Masa ile bağlantılı olup, İngiliz İmparatorluğu’nun yayılmasına dolaylı yoldan destek vermişlerdir. Aleister Crowley, Thule Society’nin İngiliz karşılığı olan Isis-Urania Hermetic Order of the Golden Dawn’ın kurucusudur ve LSD çalışmalarında öncü bir figür olan Aldous Huxley’e danışmanlık yapmıştır.

 

Atlantik Birliği (AU), Cecil Rhodes’in Amerika Birleşik Devletleri’ni İngiliz egemenliğine geri döndürme amacıyla kurduğu Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nün (RIIA) bir şubesiydi. 1939 yılında New York’ta ilk ofislerini açan AU, 1949’dan 1976’ya kadar Kongre’ye, Bağımsızlık Bildirgesi’nin yürürlükten kaldırılması ve “Yeni Dünya Düzeni”nin oluşturulması yönünde öneriler sunmuştur. Bu iddialar, tarihsel kaynaklarda farklı yorumlara ve tartışmalara neden olmuştur. Örneğin, Chatham House olarak da bilinen Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nün 1919’da Paris Barış Konferansı’nda kurulduğu ve daha sonra İngiliz Milletler Topluluğu ve dünya genelinde çeşitli şubeler açtığı bilinmektedir.

 

Bu makale; insanlık onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, küresel elitlerin ve dünyanın dört bir yanına dağılmış işbirlikçilerinin “yenilmez” olduğu yanılgısını oluşturmak değildir, aksine insanlar izin vermediği müddetçe insanlık aleyhine olan “Büyük Sıfırlama” gibi hedeflerini asla başaramayacakları gerçeğini ortaya koymaktır.

 

Guwuste.com
Kalk ve uyar, Kötülüğe de dur de