Barış Konferansı mı, Komedi mi!?

 

Fener Rum Patriği’nin Ekümeniklik İddiası ve Uluslararası Sahnede Yaşananlar...

 

Küresel dinamiklerin hızla değiştiği bir dönemde, Ankara’nın Kiev ve Moskova arasında yürüttüğü arabuluculuk çabaları, bazı güçler tarafından engellenmiş gibi görünüyor.

 

Şimdi ise, bu güçlerin yeni bir barış anlaşması için zemin hazırladıkları iddia ediliyor. İsviçre’nin pitoresk Nidwalden kantonunda, Alp Dağları’nın eteklerinde ve Lucerne Gölü’nün kıyısında yer alan Bürgenstock’taki lüks tatil beldesinde, taraflardan sadece birinin katılımıyla bir barış konferansı gerçekleştirildi. Bu gelişme, uluslararası ilişkilerdeki karmaşık dengeleri ve bölgesel politikalardaki ince çizgileri bir kez daha gözler önüne seriyor.

 

Barış Konferansı’na katılım gösteren 92 ülke temsilcisinin 84’ü, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne desteklerini ifade eden sonuç bildirgesini imzaladı; ayrıca ülkenin gıda ve enerji güvenliği için alınacak önlemlere dikkat çekildi. Türkiye’yi temsilen konferansta yer alan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Ukrayna’da yaşanan savaşın adil ve kalıcı bir şekilde çözülmesi yönünde uluslararası çabaları tam anlamıyla desteklediğini belirtti. Dr. Fidan, Türkiye’nin Karadeniz Tahıl Girişimi’nde liderlik yaptığını ve 2022 Mart’ında İstanbul’da gerçekleşen müzakerelere ev sahipliği yaptığını da vurguladı.

 

Konferansa Rusya’nın Davet Edilmemesi;

 

Bu sözde barış konferansına Rusya’nın davet edilmemesi, ateşkes olmaksızın ve insanlar ölürken müzakerelerin anlamını sorgulanmaktadır. Bu durum, ABD ve İngiltere liderliğindeki Batı’nın Rusya’ya karşı birleştiğinin bir işareti olarak görülmektedir. Rusya’nın Birleşik Avrupa Krallığı’nın oluşumuna yaptığı katkılar inkar edilemez. Kremlin elitleri için her ay binlerce Rus askerinin ölümü önemsiz gibi görünmektedir. Kızıl Ordu’nun mirasçısı olan Rus ordusunun generalleri ne strateji ne de taktik konusunda bilgili görünmüyorlar. Sonuçlar açıkça ortadadır. Rusya’nın cephede yaklaşık 400 bin askeri bulunmaktadır. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 2023’te Rusya’nın Ukrayna’daki savaşta yüzlerce uçak ve binlerce tankın yanı sıra 300 binden fazla asker kaybettiğini belirtmişti.

 

Fener Rum Patriği’nin Ekümeniklik İddiası;

 

15-16 Haziran’da İsviçre’de gerçekleşen Ukrayna Barış Konferansı’nda beklenmedik bir olay meydana geldi. ‘Ekümenik’ unvanıyla İsviçre’deki Ukrayna zirvesine katılan Fener Rum Patriği Bartholomeos, devlet başkanlarıyla görüşmeler gerçekleştirdi ve uluslararası bir bildiriye imza koydu. Ayrıca, ‘ekümenik’ unvanıyla konferansa katılan Patrik Bartholomeos’un zirvede gerçekleştirdiği en çarpıcı görüşme Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ile oldu.

 

Eski MİT Başkanı ve şimdiki Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, Fener Rum Patriği Bartholomeos’un mevcut yasaların kendisine izin vermediği bir unvan kullanmasından haberdar olmaması akla yatkın değildir. Aynı şekilde, Dışişleri Bakanı’nın ve Türk vatandaşı olan Fener Rum Patriği’nin aynı etkinliğe katılacak olmaları durumunda, Hariciye bürokrasisinin bu durumdan habersiz olması da düşünülemez.

 

Dışişleri Bakanlığı’nın Açıklaması ve Gerçekler;

 

Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre, 15-16 Haziran tarihlerinde İsviçre’de düzenlenen Ukrayna Barış Zirvesi’yle ilgili ortaya atılan iddialar gerçeği yansıtmıyor. Açıklamada, “Fener Rum Patrikhanesi’nin zirveye devlet statüsünde katıldığı ve Bakanımızın zirve sırasında Patrik Bartholomeos ile resmi bir görüşme gerçekleştirdiği” şeklindeki haberlerin doğru olmadığı ifade edilmiştir. Bununla birlikte, Patrik Bartholomeos’un “Ekümenik” unvanıyla zirvede yer aldığına dair fotoğraflar ve delegasyon listesindeki isminin durumu, hala soru işaretleri taşımaktadır.

 

Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin Tepkisi;

 

Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin Basın Sözcüsü Selçuk Erenerol, Dışişleri Bakanlığı ve Fener Rum Kilisesi’nin İsviçre’de gerçekleştirdiği toplantıya ilişkin bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerine ve Türk kimliğine yönelik savaşın sınırları aşarak sürdüğü, Türk hukukunun ve milli vicdanın göz ardı edildiği, kabul edilemez kararlara imza atıldığı ifade edilmiştir. Anayasa ve Lozan Antlaşması’nın defalarca ihlal edilmesinin, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk milletini derinden incittiği vurgulanmıştır.

 

Sonuç olarak; İsviçre’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Ukrayna Barış Konferansı, Rusya’nın davet edilmemesi ve Fener Rum Patriği’nin “ekümenik” unvanı ile katılması sebebiyle tartışma konusu olmuştur. Bu gelişmeler, Türkiye’nin iç ve dış politikalarında duyarlılığa sebep olmakla kalmayıp ulusal egemenlik meselelerinde kaygılara sebep olmuştur. Barış sürecinin başarısı ve objektifliği, tüm ilgili aktörlerin dahil edilmesiyle mümkündür.

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin sarsılmaz birliği ve egemenliğinin muhafazası için, bu tür yanlışların derhal düzeltilmesi şarttır.

 

ÖMÜR ÇELİKDÖNMEZ
Guwuste com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!

 

Okuyucularımız içeriği kaynak göstermek şartıyla izin almadan kullanabilirler…