Kalk Ve Uyar! Kötülüğe Dur De!

Hero Image

Davos’un Büyük Sıfırlamasının Karanlık Kökenleri

  • 16 Haz 2024

  • Paylaş:
Blog Detail Header

Davos’un Büyük Sıfırlamasının Karanlık Kökenleri

 

Küresel Kontrol için KAOS dolu Büyük Planın Kökenleri

 

Klaus Schwab’ın Büyük Sıfırlama gündemi, son zamanlarda oldukça dikkat çeken bir konsept olmuştur. Bu distopik planın kökenleri, 1970’ler ve öncesine kadar uzanmakta ve David Rockefeller ile destekçisi Maurice Strong’un başlıca mimarlarıdır. Bu makale, söz konusu küresel teknokratik gündemin tarihsel arka planını ve önemli figürlerini derinlemesine incelemekte, hükümet ve kurumsal gücün Birleşmiş Milletler çatısı altında birleştirilmesi hedefini ve bunun muhtemel olarak distopik bir diktatörlüğe yol açacağını ele almaktadır.

 

David Rockefeller: Küresel Teknokrasinin Mimarlarından Biri

 

David Rockefeller, Chase Manhattan Bankası’nın eski başkanı olarak, küresel teknokratik gündemde önemli bir figürdü. Bankacılık sektörünün ötesine geçen etkisi, Birleşmiş Milletler’in küresel yönetişiminde belirleyici bir rol oynamasına katkı sağladı. Rockefeller’ın vizyonu, hükümet ve kurumsal güçlerin birleşimini hedefleyen, merkezi Birleşmiş Milletler’de olacak korporatist bir birlik yaratmaktı. Bu vizyon, yıllar boyunca geliştirilen pratik bir stratejiydi.

 

Roma Kulübü: Neo-Malthusçu Düşünce Kuruluşu

 

1968 yılında Aurelio Peccei ve Alexander King tarafından kurulan Roma Kulübü, dünya çapında çevresel felaket risklerine dikkat çekmek amacıyla oluşturulmuş bir düşünce kuruluşu diye bilinmektedir. Bu kuruluş, özellikle nüfus artışı ve doğal kaynakların tükenmesi gibi konulara çok farklı bir perspektifle odaklanarak, gezegenimizin karşı karşıya kaldığı zorlukları vurgulamıştır. 1972’de yayınlanan “Büyümenin Sınırları” raporu, dünyanın mevcut büyüme eğilimlerinin sürdürülemez olduğunu ve bu gidişatın devam etmesi halinde bir yüzyıl içinde kaynakların tükeneceğini öngörmüştür. Rapor, dönemin teknolojisiyle yapılan bilgisayar simülasyonlarına dayanarak hazırlanmış ve yayınlandığı dönemde büyük tartışmalara yol açmıştır. Ancak, raporun öne sürdüğü insanlık aleyhine olabilecek tezler ve çıkarımlar, bugün hala geçerliliğini korumakta ve sürdürülebilirlik konusunda önemli bir referans noktası oluşturmaktadır.

 

Maurice Strong: Çevreci ile Gizli Gündem

 

Maurice Strong, Kanada’nın petrol endüstrisindeki etkili bir figür olmasına rağmen, çevre koruma konusunda da en güçlü savunuculardan biri olarak tanınıyordu. Petrol sektöründe çalışıyor olmasına karşın, Strong karbon salınımını düşürme ve sözde iklim kriziyle mücadele konularında önemli bir ses oldu. 1972’de Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Konferansı’nın Genel Sekreteri olarak atandığında, bu onun kariyerinde bir milat oldu. Strong’un çevreci tutumu, sadece hayırsever bir çaba değildir. Küresel ekonomi ve nüfus üzerinde daha geniş bir kontrol stratejisinin bir parçasıydı.

 

Birleşmiş Milletler ve Küresel Yönetişim

 

Maurice Strong, Birleşmiş Milletler ile olan ilişkisi sayesinde küresel yönetişim gündeminin şekillenmesine katkıda bulunmuştur. Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) kurulmasında ve bu programın ilk Yöneticisi olarak görev almasında önemli bir rol üstlenmiştir. 1989 yılında Strong, Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı’nın (Rio Dünya Zirvesi) Genel Sekreteri olarak görevlendirilmiştir. Bu konferansta sürdürülebilir kalkınma kavramı ilk defa gündeme gelmiş ve 21. yüzyılın küresel yönetişim yapısının temelleri atılmıştır.

 

21. Yüzyıl ve Büyük Sıfırlama

 

yüzyılın başlarında, “Büyük Sıfırlama” olarak bilinen gündem, gerçek bir olgu haline gelmiştir. Birleşmiş Milletler’in 2030 Gündemi, sürdürülebilir kalkınma için belirlenen 17 hedefle, Roma Kulübü ve Maurice Strong’un vizyonlarının somut bir yansımasıdır. Bu gündem, küresel ekonomiden insan yaşamının her alanına, enerji tüketiminden toprak mülkiyetine kadar geniş bir yelpazede radikal dönüşümler öngörmektedir. Özel toprak mülkiyeti, sosyal adaletsizlik potansiyeli nedeniyle eleştirilmekte ve Birleşmiş Milletler, toprak mülkiyetini daha kolektif bir model doğrultusunda yeniden yapılandırmayı hedeflemektedir; bu da bazılarına göre Sovyetler Birliği’nin politikalarını hatırlatan bir kavram olarak görülüyor…

 

Sonuç olarak; Klaus Schwab’ın Büyük Sıfırlama fikri, aslında yeni olmayan ve küresel bir distopik diktatörlüğe yönelik güncellenmiş bir plan olarak görülmelidir. Bu planın kökleri 1970’lere, David Rockefeller ve Maurice Strong gibi ana figürlere kadar uzanmaktadır. Büyük Sıfırlama, yalnızca çevresel bir gündemle sınırlı kalmayıp, küresel ekonominin, nüfusun ve kaynakların kontrolünü amaçlayan geniş kapsamlı bir plan olarak tanımlanmaktadır. Dünya bu kaos dolu geleceğe doğru ilerledikçe, Büyük Sıfırlama (Great Reset) planının kökenleri ve arkasındaki motivasyonları anlamak ve ona karşı stratejiler geliştirmek büyük önem taşımaktadır.

 

Bu makale; insanlığın onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, insanlık aleyhine faaliyetler yürütenlerin “yenilmez” olduğu yanılgısını oluşturmak değildir, aksine insanlar izin vermediği müddetçe insanlık aleyhine olan hedeflerini asla başaramayacakları gerçeğini ortaya koymaktır. Bunlara izin vermemek, onlar için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır. 

 

Guwuste com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!

 

Bu makaleyi kullanmak isteyenler kaynak göstermek şartıyla izin almadan kullanabilirler…

Makale Yazarı

Article Author

GUWUSTE

Yazar

Yazarın Diğer Yazıları

Paylaş:
Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.