Kapitalizmin Yeni Pazarı; Sokak Hayvan Sektörü
28 May 2024
- Paylaş:
Kapitalizmin Yeni Pazarı; Sokak Hayvan Sektörüdür
Hükümet ve yerel yönetimler, halkın sağlığı ve güvenliği ile küresel baskılar arasında zor bir tercih yapmak zorunda…
Sokak hayvanlarının kontrolsüz çoğalması ve bu durumun insanlar için oluşturduğu riskler, özellikle saldırgan köpekler nedeniyle toplumda giderek artan bir öfkeye sebep oluyor.
ABD ve Avrupa’da sokak hayvanları sorunu yoktur. Köpeklerin soyağacı düzenli olarak kayıt altına alınıyor ve sahipler, evcil hayvanlarının bakımı konusunda sorumluluk sahibi. Genelde, maddi durumu iyi olanlar evcil hayvan ediniyor ve bu, devlet veya toplum kaynaklarına başvurmadan yapılıyor. Bu bölgelerde, hayvan üremesi sıkı denetim altında. Hatta, hayvanat bahçelerindeki hayvan popülasyonu bile uyutularak kontrol altında tutuluyor; bu, onları doğal yaşam alanlarına geri bırakmaktansa tercih edilen bir yöntem.
Türkiye’de pek çok insan, evlerinde veya bahçelerinde cins kedi yetiştirerek geçimlerini sağlamaktadır. Yeni doğan yavruları yüksek fiyatlara satarak önemli gelirler elde eden yetiştiriciler için, bu iş fırsatının kaybolmasını istemez. Fakat bir ya da iki kedi beslemek makul olsa da, bu işin boyutları bazen anlaşılması güç bir hal alabiliyor. Kişi başına düşen köpek sahipliği oranının en düşük olduğu ülke Türkiye’dir. İnsanlar, evcil hayvanların keyfini sokak hayvanlarıyla yaşayarak maliyetini topluma bırakıyorlar.
2011-2016 yılları arasında Türkiye’deki kedi gıda pazarı %56.8 oranında büyüdü. Bu süre zarfında 3 milyon 263 bin kedi için toplam 20 bin 233 ton mama satılarak 230 milyon 800 bin TL gelir sağlandı. Köpek gıda pazarı da %43.4 büyüme göstererek, 1 milyon 113 bin köpek için 21 bin 794 ton mama satışından 212 milyon 400 bin TL kazanç elde edildi. Evcil hayvan sahipleri ise, mamasından oyuncaklara, tişörtlerden yağmurluklara, taraklardan LED ışıklı tasmalara kadar her şey için aylık ortalama 1500 lira harcama yaptılar.
Türkiye’nin sokakları, kediler ve köpeklerle dolu. Eğer bu hayvan popülasyonu kontrol altına alınmazsa, vahşi kapitalizm bizi adeta birer kedi ve köpek bakıcısına dönüştürebilir. Hayvan hakları dernekleri ve aktivistlerinin çalışmaları sık sık kamuoyunun ilgisini çekmekte. Yurt dışı fonlarıyla desteklendikleri söylentileri arasında, Türkiye’deki sokak hayvanlarına harcanan para 2023 rakamlarıyla yaklaşık 450 milyon euroyu buldu. Bu rakam 2024 de daha da artacağı tahmin edilmekte.
Evcil hayvan edinme oranı her yıl %15 artıyor!..
Dünya çapında evcil hayvan ekonomisi, mama, aksesuar, bakım, sağlık ve eğitim gibi alanlarda 256 milyar dolarlık devasa bir pazar oluşturuyor. Türkiye’de evcil hayvan sahiplenenlerin sayısı 20 milyonu geçmiş durumda ve bu sevimli dostlarımız için yıllık 450 milyon euro harcanıyor. Ekonomistler, evcil hayvan sektörünün büyük bir potansiyel taşıdığını, ekonomiye önemli katkılar sunduğunu ve 45 bin kişilik istihdam sağlamıştır.
Türkiye pet sektörü, 6-7 bin şirketle canlılık gösteriyor. Bu şirketler arasında 1.100 sağlık kliniği, 3.500 pet mağazası, 6 büyük mama fabrikası ve 100 aksesuar dükkanı bulunuyor. Diğer işletmeler hayvan çiftlikleri, barınaklar ve pet otelleri şeklinde faaliyet gösteriyor. Evcil hayvan sayısı zengin ülkelerde sınırlı bir artış gösterirken, pet ürünleri ve hizmetleri pazarı küresel olarak 150 milyar dolar büyüklüğe ulaşmış durumda. ABD bu pazarda 57 milyar dolarlık payıyla öne çıkıyor. Gelişmiş pazarlarda büyüme yavaşlarken, gelişmekte olan ekonomilerdeki büyüme hız kazanıyor. 2003’ten beri gelişmekte olan ülkelerde evcil köpek sayısı %51 artışla 243 milyona çıkarken, gelişmiş ülkelerde bu rakam %5 artışla 137 milyon olmuştur.
Kedi, Köpek, Kuş pazarı için ciddi pazar araştırmaları yapılıyor…
Kapitalizm, işleri tesadüflere bırakmıyor! En bilimsel metodlarla çalışarak güvenilir veriler topluyorlar. Son verilere göre, gelişmekte olan ülkelerdeki kedi nüfusu %49 artışla 126 milyona ulaştı. Zengin bölgelerde ise kedi sahiplenme oranı %5 artarak 15 milyona çıktı. 2012’den bu yana, Japonya hariç Asya Pasifik’te evcil hayvan harcamaları %68 artarak 6.5 milyar dolara yükseldi. Ortadoğu, Afrika ve Latin Amerika’da bu harcamalar %20-30, Kuzey Amerika’da %12, Batı Avrupa’da %8 ve Japonya’da yaklaşık %1 artış gösterdi.
Hindistan’da evcil hayvan sahipliği, orta sınıf arasında prestijin bir göstergesi olarak yükselişte; 2003’ten bu yana köpek sahibi olanların sayısında %120’lik bir artış görüldü. Kedi sahiplerinin sayısı ise %67 oranında arttı. Tayvan, Vietnam ve Tayland gibi ülkelerde evcil hayvan sahipliği giderek popüler hale gelirken, Güney Kore’de kedi sahipliği %617 gibi dikkat çekici bir oranda yükseldi. Romenlerin kedi sevgisi sıkça gözden kaçsa da, Bükreş’te her yıl düzenlenen uluslararası kedi fuarı ve hanelerin %47’sinin kedi sahibi olmasıyla Romanya, bu alanda dünya lideri durumunda.
Türkiye’de toplam ne kadar sokak hayvanı var?
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) raporlarına göre, dünya genelinde 600 milyondan fazla sokak hayvanı yaşamaktadır. Bu hayvanların büyük bir kısmı, sahipleri tarafından terk edilmiş veya kaçmış evcil köpekler ve onların yavrularıdır. Ayrıca, sokak hayvanlarının üremesiyle oluşan yeni nesiller de popülasyonun büyük bir bölümünü teşkil etmektedir. Türkiye’deki sokak hayvanları sayısı konusunda net bir rakam vermek zordur; farklı kaynaklara göre bu sayı yaklaşık 10 milyon civarındadır. Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse 2019’da 8 milyon olarak tahmin ederken, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin 2021’de, kısırlaştırma yapılmazsa, 10 yıl içinde köpek sayısının 60 milyona ulaşabileceğini ifade etmiştir.
Köpek lobisinin küresel destekçileri Türkiye’nin güvenlik tehdididir!..
Türkiye’de, özellikle çocuklara yönelik olmak üzere, sokak köpeklerinin saldırıları giderek artıyor. Bu saldırılar, yaralanmalara ve hatta ölümlere yol açabiliyor. 2022 yılında, sokak köpeklerinin saldırıları sonucunda 13 vatandaş hayatını kaybederken, 307 kişi yaralandı. Resmi kayıtlara geçmeyen yüzlerce olayın daha olduğu biliniyor.
Sokak köpekleri, Türkiye’de yaşayanlar için olduğu kadar, diğer bazı ülkeler için de endişe verici bir durum teşkil ediyor. Bu sebeple, Türkiye’ye seyahat edecek olanlara sokak köpekleri hakkında uyarılarda bulunuluyor. Mesela, İngiltere’nin Türkiye için hazırladığı seyahat rehberinde, “Emniyet ve Güvenlik” kısmında, Suriye sınırı ve doğu illerine dair uyarıların yanı sıra “Sokak Köpekleri” konusu da özel bir alt başlık olarak ele alınıyor.
Son 21 ayda, 40’ı çocuk 92 kişi başıboş köpekler yüzünden hayatını kaybetti. Bakanlıklar, sokak köpekleri sorununa çözüm arayışını sürdürüyor. Son beş yılda yapılan etki analizleri, başıboş köpeklerin 3 binden fazla trafik kazasına yol açtığını ve bu kazalarda 67 kişinin öldüğünü ortaya koydu. 2018’den 2023’e kadar, sokak köpekleri sebebiyle 3 bin 476 trafik kazası yaşandı ve bu kazalarda 67 kişi ölürken, 5 bin 200’den fazla kişi yaralandı.
2004 ile 2023 yılları arasında, 2 milyon 450 bin 365 başıboş sokak köpeği kısırlaştırıldı ve 529 bin 480’i yeni yuvalar buldu. Fakat sokaklarımız hâlâ bu sorundan tamamen temizlenemedi. Bu durumun hızla ele alınması şarttır, zira can güvenliği her şeyin üstündedir. Sokak köpeklerinin sebep olduğu zararlardan korunmak için masum çocuklarımız ve vatandaşlarımız adına acil önlemler alınmalıdır. Elbette herkes, istediği kadar sokak hayvanını evinde veya bahçesinde besleyebilir; bu konuda bir itiraz yok. Ancak “hayvan hakları” meselesi gündeme geldiğinde, bu konunun arkasında olan küresel batılı ülkelerin etkisi göz ardı edilmemelidir.
ÖMÜR ÇELİKDÖNMEZ
Guwuste.com
Kalk ve uyar, Kötülüğe de dur de…
Makalemizi beğendiyseniz paylaşmayı unutmayınız…