Google ve YouTube, 2024 ABD başkanlık seçimleri öncesinde zararlı gördükleri içeriği sansürleme planlarını doğruladı. Google, “manipüle edilmiş medya” veya “nefret ve taciz” olarak kabul edilen içeriği zaten sansürlüyor. Ağustos ayında Google, bilgi kalitesini artırmayı amaçlayan “Doğruluk Kontrol Araçları” adı verilen yeni sansür araçlarının geliştirilmesi için BM ve DSÖ gibi küreselci kuruluşlarla ortaklık kurduğunu duyurmuştu
Önde gelen bilgi kaynakları olarak tanınan Google ve YouTube, 2024 başkanlık seçimlerine hazırlık amacıyla internette bilginin yayılması üzerinde kendisi maniplasyonlar yaparak gerçek bilginin yayılmaması için büyük bir etki gücü oluşturma amacıyla bunu fırsata çevirmeye çalışmayı planlamış olabilir.
Bunu yaparkende sözde “Manipüle edilmiş medya” ya da “nefret ve taciz” olarak sınıflandırılan içerikleri tespit edip bastırabilecek bir sistem geliştirmek için gelişmiş dil modelleri (LLM’ler) kullanıyorlar. Bu durum da ifade özgürlüğü ve gerçek demokrasi konusunda endişelere yol açıyor. Çünkü bu teknoloji devleri gerçeği belirleme tekelini oluşturup Küresel Şeytani hedeflerine uygun bilgileri almamızı ve ona göre yaşamımzı belirlemeye ve yönlendirmeye çalışıyorlar.
Hatta 2019 Ağustos’unun ilk günlerinde eski Google çalışanı, Google’ın arama sonuçlarına manipüle ettiğini iddia etmişti. Google’da mühendis olarak çalışan Mike Wacker, Twitter hesabından Google’ın arama sonuçlarına nasıl müdahale ettiğini ortaya çıkardığını yazdığı yazısını paylaştı.
Wacker yazısında, Google’ın kara listeye almış olduğu başlıkları ile ilgili özel bir dosyası olduğunu ve bu kara listedeki başlıklarla ilgili arama yapıldığında alternatif bir algoritmanın alternatif arama sonuçlarını harekete geçirdiğini iddia etti. Eski Google mühendisi, bu kara listenin özel bir Google ekibi tarafından dışardan elle müdahale edilerek üretildiğini keşfettiğini söyledi.
Medium.com internet sitesinde paylaştığı yazısında Wacker “Google’da bir mühendis olarak çalıştım ve burada bu hikâyelerin arkasındaki gerçeği açıklamak için geldim” ifadelerini kullandı. Wacker, özel bir isimle anılan kara listenin, bu alternatif algoritmayı elle harekete geçirilmek için kullanılmış olabileceğini, herhangi bir aramanın bu kara listedeki isimlerle eşleştiğinde YouTube’un normal arama sonuçlarını kara listeye alarak alternatif arama sonuçlarını listelediğini iddia etti. Bu algoritmanın ‘otoriter’ bir sıralama olduğunu ve otoriter kaynaklara hizmet ettiğini iddia eden Wacker “Bu alternatif arama sonuçlarında kim kazanıyor kim kaybediyor ve Google’ın bunları ne zaman kullanacağına nasıl karar veriyor? diye yazdı. Wacker, teoride söz konusu kara listenin Google’ın yanlış beyan ve iyi komşuluk prensiplerini tatbik etmek için tasarlandığını ekledi.
Bunun gibi ortaya çıkan ifşalar ve bilgilerde sadece ABD halkı için değil tüm dünya halkı içinde sonuçları endişe verici oluyor haliylede. BU da bir zamanlar demokratik bir süreçte değerli ve zenginlik olduğu düşünülen muhalif görüşleri sözde “yanlış ve enformasyondan koruma” adı altında susturulmak isteniyor. Ancak daha ilginçi Google ve YouTube doğruyu ve yanlışı belirleyen dijital algoritmalar ve modeller yarattı. Ancak bu algoritmaların işleyişini kamu denetiminden gizlenmeye devam ediyor olması şüpheleri çok daha fazla artırmaktadır.
2024 seçimlerine yaklaşırken, vatandaşların bu sansür taktiklerinin ardındaki nedenleri sorgulamaları ve güçlü teknoloji şirketlerinden şeffaflık ve hesap verebilirlik talep etmeleri çok önemlidir.
Arama sonuçları ve anlayışımız üzerinde kontrol sahibi olmalak isteyen Küresel Şeytanlara ve onların adım adım kurmaya devam ettikleri karanlık ve şeytani dijital bir imparatorluk ortaya çıktı. Sorgularımızı masumca arama çubuğuna girdiğimizde, bilgiye erişimimizin kontrol edildiğinden, manipüle edildiğinden ve bazen sansürlendiğinden habersiziz. Bilginin ise özgürce aktığı ve fikirlerin sınırsız olduğu siber dijital dünyasında, gizli tehlikeler ve kötü niyetli Küresel Şeytani güçler elbette vardır.
Google, kullanıcıları zararlı içeriklerden koruma misyonuyla uyumlu anlatılar oluşturarak kelimeleri ve cümleleri ustalıkla birleştirmek için Bard olarak bilinen kendi üretken yapay zekasını kullanıyor denilsede inanmamalıyız.
Çünkü uzun zamandır, tek dünya hükümeti kurmak için aktif olarak çalışan bir grup Küreselci Şeytanın sözde insanlık adına yaptığı çalışmaları ve açıklamaları niyetleri hakkında ise sık sık ipuçları veriyorlar.
Bunlardan biride, masa üstü planlı simülasyon tatbikatlarıdır.
Bu tatbikatları 2017 den 2022 sonuna kadar gerçekleitirirlmişt. Simülasyon tatbikatlarının amacı bulaşıcı hastalıklar başta olmak üzere siyası amaçlı suni olarak çıkartılacak krizleri nasıl yönetileceği ve insanların Great Reset yani Büyük Sıfırlama nasıl hazırlanacağına yöneliktir..
Daha ilginci ise Google İnc. bu tatbikatların ortağı ve katılımcısı olmasıdır.
Sadece Google da değil. Google’ın Search Generative Experience (SGE) ve OpenAI’nin ChatGPT’si arama sonuçları alanında kıyasıya rekabet halindedir. Her iki şirket de birbirlerinden daha iyi performans göstermek ve kullanıcılara en doğru ve güvenilir bilgileri sunmak için çabalıyor gibi görünselerde Büyük Sıfırlamyı gerçekleştirme konusunda üstün gelebilmek için birbirleriyle rekabet halindedirler.
Bu gerçekler ortada iken, gelelim ülkemize..
Mart 2024 sonunda ülkemizde Genel Yerel Genel Seçimler yapılacaktır.
- Bu iki dijital şirketin çevrimiçi aramalarımızı ve deneyimlerimizi potansiyel tehditlere karşı korunacağından emin olabilir miyiz?
- Küresel Şeytanların isteği doğrultusunda manipülasyonlar yaparak milli güvenliğimizi tehlikeye düşürmek amacıyla seçim sonuçlarını etkileyebilirler mi?
- Google ve Youtube Küresel Şeytanların nesi oluyor?