Kalk Ve Uyar! Kötülüğe Dur De!

Hero Image

İstihbaratın Sosyal Medyaya Hâkim Olma Planları

  • 06 Haz 2024

  • Paylaş:
Blog Detail Header

İstihbaratın Sosyal Medyaya Hâkim Olma Planları

 

COVID-19 planlı pandemisi sırasında, sosyal medya platformları istihbarat birimleri tarafından kriz iletişimi ve halkı sözde “bilgilendirme” amacıyla yoğun bir şekilde nasıl kullanıldı...

 

Sosyal Medya platformları, hızlı ve etkili bir iletişim aracı olarak hizmet etti ve geniş kitlelere ulaşmada önemli bir rol oynadı.

 

Pandemi döneminde, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) üye ülkelerin sağlık bakanlıkları tarafından Twitter üzerinden yapılan paylaşımların, salgının etkisini azaltmaya yönelik önemli bilgiler sağladığına inanılıyordu. Ancak, bu etkileşim olanaklarının yeterince kullanılmadığı görülmüştür. Ayrıca, Elon Musk’ın sahibi olduğu Twitter’in yöneticilerinden birinin CIA ile bağlantılı olduğuna dair ortaya çıkan bilgilern ve FBI’ın sosyal medyada geniş çaplı gözetim ve sansür uyguladığı yönündeki girişimlerine yönelik suçlamalar da kamuoyunun dikkatini çekmiştir.

 

Bu tür suçlamalar, sosyal medyanın kriz dönemlerindeki kullanım şekli ve devletler ile hükümet kurumlarının bu platformlarda ne kadar etkin oldukları konusunda ciddi soruları ve şüpheleri gündeme getirmektedir.

 

Bu şüphenin nasıl oluştuğuna bakalım şimdide…

 

Bağımsız gazetecilik kaynaklarına göre, CIA’in girişim sermayesi kolu olan InQTel’in Yönetim Kurulu üyelerinden biri, Twitter içeriğini manipüle etmek için istihbarat camiasının eski üyeleri ve CIA analistleri ile iş birliği içindeydi. Ancak bu iş birliğinin gerçek amacı, COVID-19 ile ilgili “yanlış bilgilendirme” ve “yalan haber”le mücadele etme bahanesi altında, söylemi kontrol etmek olarak belirtiliyor.

 

Gazeteler, binlerce sayfa Twitter belgesine dayanarak, CIA’nın Twitter içeriğini mikro düzeyde yönetmeyi hedeflediğini ve hükümetlerin ulusal güvenlik endişelerini bahane ederek bireylerin ve kurumların ifade özgürlüğü üzerindeki kısıtlamaları genişletmek için adımlar attığını belirtiyorlar.

 

CIA ve FBI, pandemi döneminde tehdit olarak değerlendirilen bireylerin ve kurumların Twitter platformundan çıkarılması veya mali olarak zayıflatılması için Dünya Ekonomik Forumu (WEF), GoDaddy, Amazon Web Services (AWS), teknoloji firmaları ve PayPal gibi küresel şirketlerle iş birliği yapmakla suçlanıyor. Bu iddialar, uluslararası ilişkiler ve siber güvenlik konularında ciddi tartışmaları beraberinde getiriyor.

 

Diyebilirsiniz ki; Bize ne Amerikadan!

 

Dünya genelinde yaşayan topluluklar, benzer olayların kendi ülkelerinde de meydana geldiğini gözden kaçırabilirler. Bu tür olaylar genellikle belirli bir düzen içinde gerçekleşir. Özellikle, ABD istihbarat servisleri CIA ve FBI’ın dezenformasyon operasyonlarına olan bağlantıları ve sosyal medya anlatılarını kontrol etme girişimlerinin karmaşık yapısını anlamak büyük önem taşır.

 

Bu bağlamda, ülkelerdeki hükümetlerin “dezenformasyon” kavramına nasıl baktıkları ve kamuoyunu nasıl etkilediği, sosyal medya üzerindeki kampanyalarının küresel ölçekte nasıl organize edildiği ve sosyal medya üzerindeki kontrolün giderek nasıl sıkılaştığı hakkında bilgi sahibi olmak, bu karmaşık ağın daha iyi anlaşılmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, ülkelerin ve sosyal medya platformlarının enformasyon veya dezenformasyonla mücadelede izledikleri yöntemler hakkında bilgi edinmek de önemli bir adımdır.

 

Toplum olarak, dijital çağın getirdiği ifade özgürlüğü ile hükümetlerin ve küresel elitlerin anlatılarını sorgulayabilecek bilgilere yönelik sansür uygulamalarının sistematiğini iyi anlarsak, bununla kolaylıkla başa çıkabiliriz.

 

Dijital çağ, ifade özgürlüğü açısından hem fırsatlar hem de zorluklar sunmaktadır. Hükümetlerin ve büyük sıfırlama hayaliyle yanıp tutuşan küresel elitlerin anlatılarını sorgulama ve alternatif bilgilere erişim imkanı sağlarken, aynı zamanda sansür girişimleriyle de karşı karşıya kalmamak için mücadele etmek gerekmektedir. Bu dengeyi sağlamak ve dezenformasyonun etkilerinden korunmak, dijital çağda yaşayan toplumların önemli bir görevidir. İfade özgürlüğünün korunması ve küresel elitlerin sansürcülüğüyle mücadele çeşitliliği, hoşgörüyü ve demokratik değerleri destekleyen bir toplum için hayati öneme sahiptir.

 

Bu makale; insanlığın onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, küresel elitlerin ve dünyanın dört bir yanına dağılmış işbirlikçilerinin “yenilmez” olduğu yanılgısını oluşturmak değildir, aksine insanlar izin vermediği müddetçe insanlık aleyhine olan “Büyük Sıfırlama” gibi hedeflerini asla başaramayacakları gerçeğini ortaya koymaktır. Bunlara izin vermemek, onlar için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır.

 

Guwuste.com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!

Makale Yazarı

Article Author

GUWUSTE

Yazar

Yazarın Diğer Yazıları

Paylaş:
Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.