Tıpta Yapay Zeka Teknolojileri Güvenilir mi?
26 Şub 2024
10 dakika
- Paylaş:
Tıpta Yapay Zekâ Teknolojileri Güvenilir mi?
Uzakdoğu’da sağlık alanında yapay zekâ çalışmalarına hız verilmesi dikkat çekici olduğu kadar şüpheleri de artırmaktadır.
Yapay Zekâ (AI), tıp alanında olmak üzere hayatın çeşitli yönleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olmuştur. Sürekli ilerlemesi ve yaygın olarak benimsenmesiyle, sağlık hizmetlerini küresel ölçekte dönüştürebilecek güçlü bir araç haline gelebileceği yazılıp çiziliyor. Sağlık uzmanları ise makine öğrenimi, doğal dil işleme ve bilgisayarla görme gibi Yapay Zekâ araçlarını kullanarak teşhis doğruluğunu artırabileceği gibi tedavi stratejilerini iyileştirebileceği, idari görevleri basitleştirebileceği ve hasta sonuçlarını iyileştirebileceği öngörüyorlar.
Özellikle Uzakdoğu’daki ülkelerde, sağlık sistemleri büyük nüfuslar, sınırlı kaynaklar ve bakıma erişimdeki eşitsizlikler nedeniyle benzersiz zorluklarla karşı karşıyadır. Yapay Zekanın bu sorunlara umut verici çözümler sunarak hasta deneyimini, doktor-hasta ilişkisini iyileştirebileceği ve sağlık personeli üzerindeki yükü azaltabileceği yönünde beklenti içindeler yöneticiler.
1-) Yapay Zekâ, insanlar tarafından hemen fark edilemeyebilecek ince kalıpları ve anormallikleri tespit ederek hastalığın doğru ve verimli teşhisini destekler mi?
2-) Yapay Zekâ, sağlık çalışanlarının iş yükünü azaltarak sağlık hizmetleri verimliliğini ve kaynak yönetimini iyileştirip hasta bakımına odaklanmalarını sağlar mı?
3-) Yapay Zekâ tabanlı programlar hastane operasyonlarını optimize edip, hasta ihtiyaçlarını öngörerek ve kaynakları verimli bir şekilde tahsis ederek maliyet tasarrufu, bekleme sürelerinde azalma ve hasta memnuniyetinde iyileşme sağlayabilir mi?
4-) Bilgisayar modelleri, bir hastalık için en etkili tedaviyi belirlemek üzere ilaç aktivitesini, güvenliğini ve yan etkilerini tahmin edip, ilaç geliştirme döngülerini kısaltma, yeni ilaçların maliyetini düşürme ve başarılı ilaç geliştirme şansını artırma potansiyeline sahip olabilir mi?
Bunun mümkün olduğuna inanan uzak doğudaki bazı ülkeler, yaşlanan nüfusun ve artan sağlık hizmeti ihtiyaçlarının getirdiği zorlukların üstesinden gelmek için yapay zekayı tıbba entegre etmeye odaklanıyorlar. Teşhis doğruluğunu artırmayı, tedavi sonuçlarını iyileştirmeyi ve özellikle sınırlı hizmetlere sahip kırsal alanlarda sağlık hizmetlerine erişimi genişletmeyi hedefliyorlar Yapay zekâ odaklı çözümlerle erişilebilirlik, satın alınabilirlik ve kalite gibi sağlık hizmeti zorluklarını ele almayı hedefliyorlar. Hatta doğal dil işleme ve makine öğrenimi gibi Yapay Zekâ teknolojilerinin çeşitli sağlık sektörlerine dahil edilmesini teşvik etmek ve düzenlemek için 2016’dan bu yana önemli politikalar uygulamaya koyan ülkeler de var.
Bu konu da kayda değer vaka çalışmaları da yok değil. Kanser teşhisi için yapay zekâ uygulamasını hayata geçirme çalışmaları başarıyla devam eden ülkeler de var. Bu konuda araştırmacılar, çeşitli kanser türlerini doğru bir şekilde tespit etmek ve sınıflandırmak için tıbbi görüntüleme verilerini analiz edebilen ve aynı görev için %73 doğruluk oranına ulaşan insan radyologlardan daha iyi performans gösteren bir derin öğrenme algoritması oluşturduğu yönde haberler geliyor.
Tıbbi bakımın verimliliğini ve kalitesini artırmak için yapay zekâ tabanlı akıllı teşhis ve tedavi asistanlarını giderek daha fazla kullanıyor. Tıbbi yapay zekâ ve doğal dil işleme teknolojileri kullanılarak geliştirilen asistanları ile tıbbi literatürü, klinik kılavuzları ve kayıtları analiz ederek bir insan doktorun büyüme ve öğrenme sürecini simüle ediyor. Yapay zekâ destekli sohbet robotları, kişiselleştirilmiş sağlık tavsiyeleri ve desteği sağlamak için birinci basamak sağlık tesislerinde de kullanılıyor.
Yapay zekâ sohbet robotlarını kullanan hastanelerde hasta bekleme sürelerinde %20 azalma ve hasta memnuniyetinde %15 artış görüldü. Bu durum, sağlık hizmetlerine erişimin iyileştirilmesinde ve hasta deneyiminin geliştirilmesinde yapay zekâ odaklı çözümlerin faydalarını vurgulamaktadır.
Tüm bunlar sağlık hizmetlerinde yapay zekâ teknolojisinin kullanımında önemli bir büyüme yaşadığı ve 2025 yılına kadar en az 2 milyar dolarlık bir pazar öngörülüyor. Yapay zekâ odaklı ilaç keşfi ve geliştirilmesi, Uzakdoğu’da gelişen ilaç sektörüne önemli ölçüde fayda sağlayabilir ve ilaç geliştirme maliyetlerini %60’a kadar azaltabileceği tahmin ediliyor.
Zamandan tasarruf etmek ve doktor-hasta ziyaretlerini artırmak için yapay zekayı teşhis sürecine entegre ediyorlar. Tıbbi görüntüleme, patoloji, dermatoloji çözümleri, meme kanseri tespiti için bulut tabanlı EKG cihazları ve diğer tıbbi girişimler de yapay zekadan yararlanıyor.
Tabii bunun içinde Google ve Microsoft gibi büyük şirketler Uzakdoğu’da bazı ülkelerin hastane ağlarıyla pilot iş birliklerine başladılar. Doktor randevu uygulaması için yapay zekâ kullanarak doktor-hasta etkileşimlerini kolaylaştırmayı amaçlamakta bu iki küresel bilişim şirketine neden ihtiyaç duyulur?
Çin’den sonra Hindistan’ın yapay zekanın sağlık hizmetlerine entegrasyonu ve öncülük etmesi önemli bir paradigma değişikliğidir. Yapay zekâ odaklı sağlık çözümlerinde önemli bir büyüme ve inovasyon için hazır durumda.
Ancak bununla birlikte, sağlık hizmetlerinde Yapay Zekânın sorumlu ve adil bir şekilde kullanılmasını sağlamak için gizlilik, mevzuata uygunluk ve etik hususlar gibi zorlukların ele alınması gerekmektedir. Hükümetler, endüstri liderleri, sağlık hizmeti sağlayıcıları ve araştırmacılar dahil olmak üzere paydaşlar arasında iş birliği, bu zorlukların üstesinden gelmek ve küresel halk sağlığını iyileştirmek için yapay zekanın tüm potansiyelini gerçekleştirmek için kritik öneme sahiptir elbette.
Ancak işin içinde insanları yapay zekâ ile kontrol ve gözetim sistemlerinin altyapısını hazırlama ve hayata geçirme görevi verilen Google ve Microsoft olunca şüphelenmeden edemiyoruz.
Küresel Şeytanların toplanma merkezi olan WEF’in Büyük Sıfırlama hedefine ve DSÖ’nün dünya nüfusunu azaltma hedefine şartsız destek veren ve gerçekleşmesi içinde Uzakdoğu’daki temsilcisi rolüne soyunan 1 milyar 437 bin nüfusa sahip Hindistan olunca sağlık alanında yapay zekayı insanlık aleyhine silah olarak kullanarak nüfusunu azaltacağından şüphelenmeden edemiyoruz haliyle de.
Yapay Zekâ ve sistemlerindeki gelişmeleri merak eden soran ve sıkı sorgulayanlarda olun.
Sorgulayanlardan olun ki, küresel şeytanlar insanlık aleyhine silaha dönüştürmesinler.
***
Şunu asla unutmamalıyız;
Küresel Şeytanların insanları köleleştirme amacıyla hiçbir taşın altını boş bırakmamacasına gizli planlarına rağmen yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. Ancak insanlar, uyanık olduğu ve mücadele etmek için kollektif olarak bir araya geldiği ve çalıştığı müddetçe Adem’in nesline düşman olan Şeytanın ve Küresel İşbirlikçi yavru şeytanlarının planları zayıftır ve kolaylıkla da bertaraf edilebilir. Çünkü Allah’ın çalıştığımızın karşılığını vereceği yönünde kesin vaadi vardır.
Merak ettiğiniz, okuduğunuz ve bir küresel planlarının daha ifşasını fark ettiğiniz için teşekkürler…
Guwuste.Com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!!
(Get up and wake up! Stop the evil!)