Araştırmacılar, Cincinnati Üniversitesi’nde bir kişinin COVID-19’a karşı aşılanıp aşılanmayacağını tahmin edebilen bir yapay zekâ aracı geliştirdiler.

Araç, demografik bilgiler ve kişisel yargılar gibi riskten kaçınma veya aşıdan kaçınma gibi faktörlerden oluşan küçük bir veri seti kullanarak, aşı olma isteğini açıklayabilecek bireylerdeki ödül ve kaçınma yargılarının kalıplarını belirlemektedir. Araştırmacılar, bulgularının aşı seçimi ve alımındaki yargı değişkenlerinin temel önemini ortaya koyduğunu savunmakta ve aşı eğitimi ile ikna mesajlarının etkileşimini artırarak ve önyargıları değiştirmeyi hedefleyebileceğini ileri sürmektedir.

Ancak, konunun uzmanları yeni teknolojinin, aşıları sorgulayan kişilerin akıl sağlığı sorunlarına işaret ettiğini belirtiyorlar. Bu durumun, potansiyel olarak aşı karşıtı bireylerin yapay zekâ tarafından uyumsuz olarak algılanmasına ve korku ile mantıksızlığa dayalı mesajlarla hedef alınmasına yol açabileceğini ifade ediyorlar. Ayrıca bazıları da yeni teknolojinin aşıların yan etkileri hakkında gerçekleri ortaya çıkarabilecek bilimsel ve tıbbi rasyonel tartışmaların yerini alabileceğine inanıyor.

Aşıdan kaçınanları hedef almak için yapay zekâ kullanılıyor mu?

Cincinnati Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, yapay zekanın aşılama oranlarını ve buna bağlı enfeksiyon oranlarını tahmin etmede kullanılabileceğini ve böylece hastanelerin aşı kampanyalarına ve sağlık hizmetlerine hazırlıklı olmalarına yardımcı olabileceğini gösterdiği iddia edildi. Bu teknoloji, aynı zamanda aşılama oranlarının düşük olduğu ve hastaneye yatış oranlarının yüksek olduğu coğrafi bölgeleri tespit etmek için de kullanılabileceğini iddia etesede, konunun uzmanları bu teknolojinin potansiyel zararlı kullanımları konusunda endişelerini ifade etmeye devam ediyorlar.

Aşı tereddütlerinin, aşı etkinliği ve güvenliğinden çok, sapkın psikoloji açısından açıklanması gerektiğini savunanlar var. İnsanlar aşı konusunda kararsızlık yaşadığında, hatanın aşılarda değil, kendilerinde olduğunu iddia eden ön yargılı yaklaşımlar da mevcut.

Yeni teknolojinin mahremiyetle ilgili endişeler doğurduğunu ve teknolojinin etkinliğinin, programcı ve verilen parametrelerle sınırlı olduğunu, bu parametrelerin teknolojiye dahil edilen önyargıları yansıttığını belirtenler bulunmaktadır. Ayrıca, yapay zekanın sadece genel dosyalar ve veriler arasında arama yapması durumunda bile, kararların ve sonuçların çarpıtılabileceğini ifade eden görüşler de var. Bununla birlikte, birçok bağımsız uzman, hükümetlerin bu teknolojiyi kötüye kullanabileceği ve halka karşı sessiz bir silah olarak kullanabileceği konusunda uyarılarda bulunmaktadır.

Çalışma yapay zekanın ‘insan davranışları hakkında doğru tahminlerde bulunabilir mi?

Cincinnati Üniversitesi’nde yapılan aynı araştırmada, yapay zekanın insan davranışları hakkında doğru tahminler yapabileceği de öne sürüldü. Çalışma, 2021 yılında ABD’de yaklaşık 3.500 yetişkinle gerçekleştirilen ve yaşam koşulları, gelir düzeyleri, eğitim seviyeleri, etnik kökenler ve internet erişimleri hakkında bilgi içeren bir anketi kapsıyordu. Her dört katılımcıdan üçü (%73), COVID-19’a karşı aşılandıklarını belirtti. Katılımcılardan daha sonra, rastgele sıralanmış 48 görüntüden oluşan bir seti beğenip beğenmediklerini derecelendirmeleri istendi.

Katılımcıların derecelendirmeleri, demografik özellikleri ve COVID-19 önlemlerine yönelik tutumlarının aşı olmayı ne kadar iyi tahmin ettiğini test etmek için üç makine öğrenimi yaklaşımı kullanıldı ve çalışma, aşı alımını orta ila yüksek doğruluk ve yüksek hassasiyetle tahmin eden küçük bir demografik değişken seti ile 15 yargı değişkeninin sonucunu belirlediği açıklandı.

Yapay zekâ aşı geliştirmeyi hızlandırmak için kullanılabilir mi?

Açıklamalara ve iddialara göre kullanılabilecekmiş.
Yapay zekâ (AI), yeni ilaçların keşfedilmesi ve aşıların geliştirilmesi için gereken süreyi azaltarak sağlık hizmetlerinde devrim yaratma potansiyeline sahip olduğu yönünde propaganda yapılmaya devam ediliyor.
Bunlardan biri de aşılar konusunda dünya çapında sabıkalı olan Pfizer’den geldi. Pfizer, COVID-19 için bir ilacın dört ay içinde geliştirilmesinde yapay zekanın rolünü övdü ve milyonlarca hayat kurtardığını iddia etti. Henüz bebek emeklemesi aşamasında bile olmayan yapay zekanın aşı geliştirmede devrim yarattığına inanmamızı isteyen bir Pfizer var artık.

Hatta bazı Avrupa devletleri, yapay zekanın aşıların hızlı bir şekilde geliştirilmesini ve uygulanmasını sağlayarak hastalara zaman kazandırabileceğine ve aşı bekleme sürelerini kısaltabileceğine insanları ikna etmeye çalışıyor. Küresel Elit Şeytanların toplanma merkezi olan Dünya Ekonomik Forumu, yapay zekâ tarafından üretilen sentetik hastalık/hastaların ve klinik deney verilerinin kullanımına yönelik araştırmalara fon sağlayacak olmasıyla dünya çapında şüpheleri artırmaktadır.

Yapay Zekanın tahmin yetenekleriyle ilgili endişeler hala gündemde yer almaktadır.

Yapay Zekanın çeşitli bağlamlarda kullanımıyla ilgili kısıtlamalar ve yasaklar uygulanmalıdır. İş yerleri, okullar, ibadet yerleri gibi alanlarda duygu tanıma, sosyal puanlama, tahmini polislik ve insan davranışını manipüle eden veya insan zayıflıklarını istismar eden Yapay Zekâ uygulamalarına kesinlikle izin verilmemelidir.

Çünkü Yapay Zekâ teknolojisi bebektir ve henüz emekleme aşamasını bile geçmemiştir. Bundan dolayı aşılar ile yeni nesil dijital sağlık sistemlerine yönelik tutumları ve aşı tereddütlerini tahmin etmesi sakıncalıdır. Ancak insan davranışlarını tahmin etmesi ise, insanların kendileri hakkında sahip oldukları bilgiden daha fazla veriye sahip olmasını gerektirir.

İşte bunun içinde insanların ‘hacklenebilir’ hale dönüştürülmesi gerekir.
Sözde sağlık için bu gereklidir diyenlere asla itibar edip istekleri yerine getirilmemelidir.
İnsan bir kere hecklanirse en aşağılık yollarla manipüle ve kontrol edilebilirler.
Böylelikle küresel elitler, “Great Reset” ile ademin neslini transhümanistlere dönüştürmede büyük mesafe kat etmiş olacaklardır.

Bu durumda buna izin vermek bir zaruret değil, tercih meselesidir.
Allah’ın tabiriyle “aşağıların en aşağısı” (esfele safilin) olmak tercih meselesidir.

Şu son soruyla makalemize son verelim;
Yapay Zekâ aşı olmanız için sizi arayıp bulacak ve ikna edecekse, bir zaman sonra sizi yakalayıp zorla aşı yapabileceği hiç aklınıza geldi mi?

Kaynak; https://publichealth.jmir.org/2024/1/e47979
***

Şunu da asla unutmamalıyız;
Küresel Elit Şeytanların (KEŞ) insanları köleleştirme amacıyla hiçbir taşın altını boş bırakmamacasına gizli planlarına rağmen yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. Ancak insanlar, uyanık olduğu ve mücadele etmek için kollektif olarak bir araya geldiği ve çalıştığı müddetçe Adem’in nesline düşman olan Şeytanın ve Küresel İşbirlikçi yavru şeytanlarının planları zayıftır ve kolaylıkla da bertaraf edilebilir. Çünkü Allah’ın çalıştığımızın karşılığını vereceği yönünde kesin vaadi vardır.

Merak ettiğiniz, okuduğunuz ve bir küresel planlarının daha ifşasını fark ettiğiniz için teşekkürler…

Guwuste.Com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!
(Get up and wake up! Stop the evil!)