Kalk Ve Uyar! Kötülüğe Dur De!

Hero Image

Karbondioksit: Zehir mi, Hayat Kaynağı mı?

  • 11 Kas 2024

  • Paylaş:
Blog Detail Header

Karbondioksit: Zehir mi, Hayat Kaynağı mı? 

 

Karbondioksit İklim Aldatmacası: Küresel Elitlerin Gizli Planları

 

Günümüzün en tartışmalı jeopolitik meselelerinden biri, gezegenimizin iklimi üzerindeki tartışmalardır. Dünya’nın sıcaklığının yükseldiği, bu yükselişin felakete yol açtığı ve bunun insan kaynaklı karbon emisyonlarından kaynaklandığı iddiaları, küresel elitlerin halkı kontrol etme çabalarının bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bu iddiaların gerçekte ne kadar doğru olduğunu sorgulamak, insanlığın geleceği için kritik bir öneme sahiptir. Bu makalede, Karbondioksitin (CO2) gerçek doğasını ve bu gazın insanlık üzerindeki etkilerini derinlemesine inceleyeceğiz.

 

Karbondioksit, Atmosferde Yanlış Anlaşılan Gazlardan Biridir.

 

Hayatın devamı için hayati öneme sahip olmasına rağmen, genellikle toksik bir atık olarak damgalanmıştır. CO2, bitkilerin besin üretiminde ve hayvanların oksijen taşıma mekanizmalarında kritik bir rol oynar; fotosentez sürecinin temel bileşenidir ve bitkilerin büyümesi için gereklidir. Ancak, tarımda kullanılan kimyasallar ve aşırı tarım uygulamaları, doğal CO2 döngüsünü bozarak ekosistemleri tehdit etmektedir. 

 

Elitler, CO2’yi “zehir” olarak tanımlayarak halkın bu gazdan korkmasını sağlamakta ve kendi çıkarları doğrultusunda politikalar geliştirmektedir. Bu korku, insanları iklim değişikliği konusunda harekete geçmeye zorlamakta ve elitlerin kontrolünü pekiştirmektedir. Medya ve eğitim sistemleri, bu yanlış bilgilerin yayılmasında önemli bir rol oynamakta, halkın bilimsel gerçekleri sorgulamasını engelleyerek manipülasyona zemin hazırlamaktadır. Karbondioksitin yaşam döngüsündeki önemi göz ardı edilmemelidir. Bu durum, doğanın dengesinin nasıl bozulduğunu anlamamıza yardımcı olur.

 

Tıbbın Gizli Tarihi: Anestezi ve Karbondioksit

 

Tıbbın elitleri, anestezi alanında Karbondioksitin faydalarını gizleyerek sağlık hizmetlerini ve bireyleri kontrol altına almayı amaçlamaktadır. Tarihsel olarak, hemşire-anestezistlerin elde ettiği başarılar elitlerin fonladığı doktorlar tarafından gölgede bırakılmıştır. Bu durum, tıbbın bir güç mücadelesine dönüştüğünü göstermektedir. Hemşirelerin, anestezi sürecinde Karbondioksit kullanarak hastaların iyileşme sürelerini kısalttığı ve komplikasyonları azalttığı bilinmesine rağmen, bu başarılar elitlerin çıkarlarına ters düştüğü için göz ardı edilmiştir.

 

Karbondioksitin anestezi sürecindeki olumlu etkileri, günümüzde unutulmuş bir bilgi olarak kalmıştır. CO2, solunum sistemini uyararak oksijenin vücutta daha etkili taşınmasını sağladığı için elitlerin neden bu gazı hedef aldığını anlamamıza yardımcı olur. Ayrıca, CO2’nin tedavi edici potansiyeli, modern tıbbın göz ardı ettiği birçok hastalığın tedavisinde kullanılabilir. Ancak bu potansiyel, elitlerin çıkarları doğrultusunda ihmal edilmektedir.

 

Karbondioksit: İklim Değişikliği ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

 

Karbondioksit, iklim değişikliği tartışmalarında sıkça hedef alınan bir gaz olmasına rağmen, sağlık üzerindeki olumlu etkileri genellikle göz ardı edilmektedir. Tıbbi alanda terapötik kullanımı, bu gazın insan sağlığına katkılarını ortaya koymakta ve elitlerin neden bu gazı hedef aldığını anlamamıza yardımcı olmaktadır. CO2, birçok hastalığın tedavisinde potansiyel bir çözüm sunarken, bu potansiyelin elitlerin çıkarları doğrultusunda göz ardı edilmesi, halk sağlığını tehdit eden bir durum yaratmaktadır. Elitler, halkın sağlığını tehdit eden sorunları, Karbondioksitin zararlı olduğu algısıyla örtbas ederek sağlık sistemini manipüle etmektedir. Bu durum, sağlık sorunlarına karşı Karbondioksitin sunduğu çözümleri gözden kaçırmamıza neden olmaktadır.

 

Kaos Üzerine İnşa Edilen Küresel Kontrol

 

Küresel elitler, toplumu kontrol altında tutmak için kaos yaratma stratejileri geliştirmektedir. Bilgi akışını manipüle ederek halkın algısını yönlendiren elitler, sosyal medya platformlarını bu amaçla etkili bir araç olarak kullanmaktadır. Yanlış bilgilerin yayılması ve gerçeklerin çarpıtılması, kamuoyunu kendi çıkarlarına hizmet edecek şekilde şekillendirmekte; bu da toplumsal kutuplaşmayı artırarak halkın bir araya gelmesini engellemektedir.

 

Ayrıca, ekonomik krizler elitlerin güçlerini pekiştirmek için kullandıkları bir diğer stratejidir. Ekonomik belirsizlikler, halkı daha fazla kontrol altına almak için bir bahane olarak öne sürülmekte; bu durum, insanların yardıma ihtiyaç duymasına ve bu yardımların elitler tarafından sağlanmasına yol açarak toplumsal yapının yeniden şekillendirilmesini kolaylaştırmaktadır.

 

Büyük Sıfırlamanın İklim Değişikliği İle Bağlantısı

 

Küresel elitler, iklim değişikliği korkusunu kullanarak toplumsal düzeni değiştirme ve insanları kontrol etme çabası içindedir. Bu korku, insanların günlük yaşamlarını etkileyen bir unsur haline gelmiş ve elitlerin politikalarını meşrulaştırmak için bir araç olarak kullanılmaktadır. İklim değişikliği nedeniyle yaşanacak felaketlerden duyulan endişe, bireylerin elitlerin sunduğu çözümlere daha kolay boyun eğmesine yol açmakta.

 

Bu durum toplumsal huzursuzluk ve güvensizlik yaratmakta, elitlerin kontrolünü pekiştirmektedir. “Büyük Sıfırlama” planları, bu korku üzerinden toplumsal yapıyı yeniden şekillendirme çabalarıyla doğrudan bağlantılıdır. Elitler, ekonomik ve sosyal yapıyı değiştirmeyi hedeflerken, aynı zamanda kendi çıkarlarını korumak için iklim değişikliği tartışmalarını bir araç olarak kullanmaktadır.

 

Elitlerin insanlığı tehdit eden stratejileri, bireylerin yaşam kalitesini düşürmekte ve zor durumda bırakmaktadır. Bu bağlamda, elitlerin oyunlarının parçası olmamak için bilinçli seçimler yapmak, bireysel sorumluluğun ötesinde toplumsal direniş biçimidir. Geleceğimizi güvence altına almak ve tehditlere karşı durmak, hepimizin sorumluluğudur. Harekete geçmek, yalnızca bireysel çaba değil, aynı zamanda kolektif mücadeledir. Dayanışmanın güçlenmesi, küresel elitler için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır.

 

GUWUSTE.COM
Şimdi uyanma ve birlik olma zamanı!!
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!

 

Uyanık olun, sorgulayın ve gerçeği aramaktan asla vazgeçmeyin…

Okuyucularımız, kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler.

 

Makale Yazarı

Article Author

GUWUSTE

Yazar

Yazarın Diğer Yazıları

Paylaş:
Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.