Yaklaşık 130 siyasi, mali, askeri, akademik ve medya elitini bir araya getirmektedir. Düzenli katılımcıları arasında büyük şirketlerin CEO’ları, petrol şirketleri, Avrupa'daki kraliyet aileleri, uluslararası bankacılar, politikacılar, cumhurbaşkanları, başbakanlar ve merkez bankacıları bulunmaktadır. Soğuk Savaş sırasında Avrupa ve Kuzey Amerika’daki hükümetler ve şirketler arasında bağlantı kuran “gizli bir küresel şeytani düşünce kuruluşu” olarak faaliyet göstermiştir.
https://open.spotify.com/episode/2AMkDrxIVPNP5K9FDPRZVt
Bilderberg Grubu’nun arkasındaki güç/güçler kim?
Bilderberg Grubu’nun Avrupa Birliği tarihi ve uluslararası dostluklar üzerindeki etkisi, kurucusu Dr. Joseph H. Retinger’e kadar uzanmaktadır.
Güçlü kişilerden oluşan ve Avrupa içinde gizli bir örgüt grubu olan Bilderbergerler, bekarlığın zorlukları nedeniyle rahiplik mesleğinden vazgeçen Polonyalı bir Cizvit rahibi olan Joseph Rettinger tarafından kuruldu. İkinci eşinin 1933’te ölümünden sonra Rettinger, Cizvit varoluşu üzerine düşünmüş ve kendini bu yönde organize edeceği komplo çalışmalarına adamıştır.
Ancak pek çok kişi Hollanda Prensi Bernhard’ın asıl kurucu olduğuna inanırken, aslında o paravan adamdır. Asıl kurucu olan Rettinger aralarında başbakanlar, işçi liderleri, sanayi kodamanları, devrimciler ve entelektüellerin de bulunduğu çeşitli Avrupalı liderlerle görüşmeler yaptı. Avrupa ülkeleri ile iş birliğini, Avrupa Hareketi’ni ve Avrupa Kültür Merkezi’ni kurarak Avrupa’da kilit isimlerinden biri oldu.
Retgingeri biraz tanıyalım;
Retinger zeki, çekici, ihtiyatlı, sadık, cesur, mütevazı, özverili, gizemli, kaba, dürüst, doğrudan ve inatçı olarak tanımlanıyordu. Ayrıca iyi psikolojisi ve bazen manipülatif becerileriyle de tanınıyordu. Ancak düşmanları onu Vatikan ajanı, Cizvit casusu, 33 dereceli Mason, Malta Şövalyesi, Yahudi, homoseksüel, CIA ajanı, Siyonist ajan, MI5 ajanı, MI6 ajanı, Rus ajanı ve Şeytan’ın yeryüzündeki vücut bulmuş hali vb. suçlarla itham ettiler.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Retinger “Salamander” lakabıyla anılıyordu. şgal altındaki Avrupa’da casusluk, sabotaj, keşif yapmak ve yerel direniş hareketlerini desteklemek için 1940 yılında kurulan gizli bir İngiliz örgütü olan “İngiliz Özel Operasyon İdaresine (SOE) 1943 yılında katıldı. Yerel direniş güçleriyle temas kurmak için Polonya’ya paraşütle atladı. SOE 1946 yılında dağıtıldı ve genellikle MI6 olarak anılan Gizli İstihbarat Servisi (SIS) eğitim ve araştırma personelinin çoğunu bünyesine aldı. Retinger de bunlardan biriydi. Retinger sadece bir İngiliz istihbarat ajanı değil, aynı zamanda bir Cizvit casusuydu.
Bilderbergciler Küresel Şeytanların kuklaları mı?
Bazı uzmanlar Bilderbergcilerin Vatikan ya da Cizvitler tarafından kurulduğuna inanırken, diğerleri de Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nün “Chatham House” yönetiminde MI6’ın kurduğu görüşünü savundular. “Chatham House” olarak da bilinen Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü 1919 yılında kurulmuştur ve İngiliz monarşisinin dış politika yürütme koludur.
Bilderberg’i İngiltere'nin kurduğunu savunanlara göre plan, Joseph Rettinger’i, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki çeşitli hükümetlerin arkasındaki gerçek güç simsarları olarak Bilderberg Grubu’nu organize etmeye ikna etmekti. Rettinger, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan gelen gizli parayla finanse edildi ve CIA’in Uluslararası Organizasyon Bölümü Başkanı Thomas Braden’in büyük sübvansiyonlarıyla ayakta tutuldu. Avrupa kraliyet ailesine ve üst düzey sanayicilere yakınlığıyla bilinen Hollanda Prensi Bernhard, MI6 için Bilderberg ailesine kamuoyu desteği ve tanıtım sağlamak için ideal bir bağlantıydı. Ancak Rettinger, 12 Haziran 1960’taki ölümüne kadar grubu hep perde arkasından yönetti.
MI6, CIA ve Cizvitler tarafından oluşturulduğu iddia edilen Bilderberg Grubu, üç gizli örgüt arasındaki bağlantı göz önüne alındığında dünyanın bankacılık, sanayi ve askeri komplekslerini kontrol eden Malta Askeri Tarikatı Şövalyeleri, aynı zamanda KGB ve CIA’in başını çektiği uluslararası istihbarat topluluğunu da kontrol ediyordu. Bu nedenle Rettinger’in MI6 ve CIA ajanı olarak rolü, küresel hiyerarşide bir Cizvit olarak konumuna göre ikincil önemdeydi.
Eski MI6 istihbarat görevlileri bu hiyerarşiyi farklı şekillerde tanımlasalar da Rettinger’in bir Cizvit olduğu ve bazı Vatikan liderlerinin 300’ler Komitesi’ndede yer aldığı konusunda hemfikirdirler. Bazı araştırmacılar Bilderberg Grubu’nun, kimliğini sadece kendilerinin bildiği, dünyayı yöneten 300’ler Komitesi’nin dış politika kolu olduğunu iddia etmektedir.
İyi eğitimli bir Cizvit rahibi ve 33. derece Mason olan Joseph Rettinger, Vatikan hiyerarşisinde Masonların da yer aldığı 300’ler Komitesi’nin bir parçasıydı. 300’ler Komitesi, cultus diabolicus, zihin değiştiren ilaçlar ve zehirle cinayet gibi çeşitli alanlardaki uzmanların yanı sıra bankacılık ve ekonomi alanındaki istihbarat uzmanlarından oluşuyordu.
Peki Öyleyse, 300’ler Komitesi’nin çalışma şeklinin Cizvit olduğunu söyleyebilir miyiz?
Elbette söyleyebiliriz. Bunu daha iyi anlamak için Cizvit Yeminine bakabiliriz.
Cizvit Yemini, İsa Cemiyeti’nin yeminini özetleyen bir belgedir ve Cemiyet üyelerinin Katolik Kilisesi’nin başı olarak Papa’ya mutlak bağlılık yemini ettiklerini ve ajanlarını veya danışmanlarını ifşa etmeyeceklerini belirtir. Ayrıca inançsızlar, Protestanlar ve liberaller de dahil olmak üzere muhaliflerini açık ya da gizli olarak mümkün olan her şekilde yok etmeye yemin ederler. Buna, kendi değerlerine uymayanlara karşı yaş, cinsiyet ya da yetenek gözetmeksizin amansız bir savaş yürüteceklerini ve ırklarını yok etmek için çeşitli yöntemler kullanacaklarını ilan etmek de dahildir. Bu açıkça yapılamıyorsa, Papa’nın herhangi bir ajanı tarafından yönlendirildiği şekilde, şeref, rütbe, haysiyet veya otoritelerine bakılmaksızın, gizlice zehirli kadehler, boğma ipleri, çelikten mermiler kullanabilirler.
Pek çok araştırmacı Küresel Şeytani Bilderberg Grubunun, onu uğursuz amaçlarla kurduğuna ve kontrol ettiğine inanılan Küresel Şeytani örgüt olan Cizvit gizli cemiyetiyle bağlantılı olduğu konusunda hemfikirdir.
***
Şunu da asla unutmamalıyız;
Küresel Şeytanların insanları köleleştirme amacıyla hiçbir taşın altını boş bırakmamacasına gizli planlarına rağmen yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. Ancak insanlar, uyanık olduğu ve mücadele etmek için kollektif olarak bir araya geldiği ve çalıştığı müddetçe Adem’in nesline düşman olan Şeytanın ve Küresel İşbirlikçi yavru şeytanlarının planları zayıftır ve kolaylıkla da bertaraf edilebilir. Çünkü Allah’ın çalıştığımızın karşılığını vereceği yönünde kesin vaadi vardır.
Merak ettiğiniz, okuduğunuz ve bir küresel planlarının daha ifşasını fark ettiğiniz için teşekkürler…
Guwuste.Com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de !!
(Get up and wake up! Stop the evil!)