Son yıllarda, küresel elitlerin insanlık üzerindeki kontrol planları giderek daha fazla tartışılmaya başlandı.

 

Küresel Elitlerin sebep olduğu bu tartışmaların merkezinde, Aspen Enstitüsü gibi kuruluşlar yer alıyor.

Aspen Enstitüsü, ABD hükümeti tarafından finanse edilen ve “liberal elitlerin dağ inzivası” olarak bilinen bir sivil toplum kuruluşudur.

Bu makalede, Aspen Enstitüsü’nün faaliyetleri ve bu faaliyetlerin insanlık üzerindeki potansiyel etkileri incelenecektir.

 

Aspen Enstitüsünün Dikkat Çekici Masa Üstü Egzersizi

 

Aspen Enstitüsü, Eylül 2020’de Hunter Biden ile ilgili belgelerin sızdırılmasına yönelik bir “masa üstü egzersizi” düzenledi. Bu egzersiz, belgelerin medyada nasıl ele alınacağını ve sosyal medyada nasıl yayılacağını şekillendirmeyi amaçlıyordu. Egzersize, Twitter ve Facebook’un o dönemdeki üst düzey yöneticileri ile The New York Times ve The Washington Post’un ulusal güvenlik muhabirleri katıldı. Bu tür etkinlikler, Küresel Elitlerin büyük sıfırlama hedeflerine ulaşabilmek için medyanın, sosyal medyanın ve sinemanın manipüle edilmesi yoluyla kamuoyunun kontrol edilmesi planlarının bir parçası olarak değerlendirilmelidir.

 

Medya Manipülasyonu ve Bilgi Kontrolü

 

Aspen Enstitüsü’nün düzenlediği bu tür egzersizler, medyanın ve sosyal medyanın nasıl manipüle edilebileceğine dair endişeleri artırıyor. Hunter Biden’ın dizüstü bilgisayarının heklenmesi ile ortaya dökülen belgelerle ilgili haberlerin ana akım medya tarafından nasıl yönetileceği, bu tür manipülasyonların bir örneği olarak gösterilebilir. Twitter ve Facebook’un bu konudaki kararları, daha sonra kurucuları tarafından yanlış olarak kabul edilmiş olması, bilgi kontrolü ve sansürün ne kadar ileri gidebileceğini göstermektedir.

 

Aspen Enstitüsü ve Finansal Bağlantıları

 

Aspen Enstitüsü, ABD merkezli bir düşünce kuruluşudur. 1949 yılında Aspen İnsani Araştırmalar Enstitüsü adıyla kurulmuştur. Genel merkezi Washington’da bulunan bu kuruluşun ayrıca Aspen ve Chesapeake Körfezi’nde kampüsleri bulunmaktadır. Misyonunu ise “ABD ve dünyanın karşı karşıya olduğu en önemli zorlukların çözülmesine yardımcı olmak için diyalog, liderlik ve eylem yoluyla değişimi yönlendirmek” olarak tanımlanmaktadır. Aspen Enstitüsü, Bill & Melinda Gates Vakfı gibi büyük çakma “hayırsever” bağışçılardan ciddi finansal destekler almaktadır. Bu tür finansal ilişkiler, enstitünün politik ve sosyal etkisini güçlendirmekte ve bunun da küresel elitlerin planlarının bir parçası olduğunu ve bununla birlikte kurumsal misyonunun inandırıcılığının doğru olmadığını ortaya koymaktadır. Aspen Enstitüsü anlatıldığı gibi bir düşünce kuruluşu olmanın ötesinde, küresel elitlerin insanlık aleyhine olan politikaların şekillendirilmesinde ve geliştirilmesinde etkili bir rol oynamaktadır. Enstitü tıpkı WEF gibi küresel liderleri ve lider adaylarını bir araya getirerek, aslından kendilerinin sebep oldukları küresel sorunlara yönelik çözümler geliştirmeyi amaçlıyor gibi görünüyor olsa da, bu süreçte alınan kararların ve önerilen politikaların hayata geçirilmesi ile geniş kitleler üzerindeki etkileri dikkatle incelenmelidir.

 

Küresel Elitlerin Büyük Sıfırlama Planları

Aspen Enstitüsü gibi kuruluşlar, Küresel Elitlerin “Büyük Sıfırlama” planlarının bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Bu planlar, dünya ekonomisinin ve sosyal yapının köklü bir şekilde tek dünya hükümeti adı altında yeniden düzenlenmesini öngörmektedir. Bu tür planlar, özellikle borca ve faize esir edilmiş, borcu borçla çevirmeye çalışan ülkelerde ekonomik eşitsizliklerin ve işsizliğin artması, bireysel özgürlüklerin kısıtlanması ve toplumların daha fazla kontrol altına alınması için totaliter rejimlere dönüşmesi gibi endişeleri ve belirsizlikleri beraberinde getirmektedir.

 

İnsanlık Üzerindeki Tehditler

 

Küresel elitlerin insanlığı her alanda kontrol planları, insanlık için ciddi tehditler oluşturmaktadır. Bilgi kontrolü, medya manipülasyonu ve ekonomik düzenlemeler, bireylerin özgürlüklerini kısıtlayacaktır. Böylelikle toplumları daha fazla kontrol altına alacaktır. Aspen Enstitüsü ve benzeri kuruluşlar, küresel elitlerin insanlık üzerindeki kontrol planlarının önemli bir parçası olarak görülmelidir. Medya manipülasyonu, sinema manipülasyonları, bilgi kontrolü ve finansal bağlantılar gibi önemli konular, bu planların uygulanmasında önemli rol oynamaktadır. İnsanlık, bu tür tehditlere karşı bilinçli olmalı ve özgürlüklerini korumak dünya çapında kollektif olarak bir araya gelerek mücadele etmelidir.

 

Bu makale insanlığın onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, Büyük Sıfırlama hedefleri için her alanda insanlık aleyhine faaliyetler yürüten Küresel Elitlerin ve hedefi olan sömürü düzeninin “yenilmez” olduğu yanılgısını oluşturmak değildir. Aksine insanlar izin vermediği müddetçe hedeflerini asla başaramayacakları gerçeğini ortaya koymaktır. Bunlara izin vermemek, onlar için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır. İşte bunun için uyanık olun, sorgulayın ve gerçeği aramaktan asla vazgeçmeyin!

 

Guwuste com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!

 

Okuyucularımız; kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen hem fikir hırsızlığına ve hem de Allah katında da kul hakkına girer…