Kalk Ve Uyar! Kötülüğe Dur De!

Hero Image

Ortadoğu’da Planlanmış Kaos: 7 Ekim

  • 13 Eki 2024

  • Paylaş:
Blog Detail Header

Ortadoğu’da Planlanmış Kaos: 7 Ekim

 

İnsanlığa Yönelik Tehditler ve Karanlık Oyunlar Artık Gizlenemez Hale Geldi…

 

Ortadoğu’daki çatışmalar sadece bölgesel bir gerilim değil, küresel elitlerin acımasızca yürüttüğü yeni dünya düzeni stratejilerinin kanlı bir uygulaması olarak karşımıza çıkıyor. Bu strateji, küresel güçlerin bölgedeki etkilerini artırmak ve istikrarsızlığı körüklemek için tasarlanmış bir kaos planı. Güç dengeleri alt üst ediliyor, ve bu gizli planlar dünya üzerinde sarsıcı etkilere sebep oluyor. Artık gözlerimizi açma zamanı; bu oyun, sadece bölgesel bir gerilim değil, küresel bir satranç tahtasında oynanan ölümcül bir hamle! Makale, bu gizli planların sarsıcı etkilerini gözler önüne seriyor.

 

7 Ekimdeki Bilinçli Göz Ardı Zafiyetleri

 

Ortadoğu’daki çatışmalar, küresel güçlerin bölgedeki etkilerini artırma oyunlarının tam merkezindedir. İsrail ve Hamas arasındaki gerilim, bölgedeki kaosu körükleyerek küresel elitlerin çıkarlarını maksimize etme stratejilerinin bir parçasıdır. İsrail’in, Hamas’ın saldırı planlarını önceden bildiğine dair teoriler, istihbarat servislerinin kasıtlı ihmali olarak görülüyor ve bu durum, daha büyük bir stratejinin parçası olabileceği şüphelerini güçlendiriyor. Bunun örneklerinden biride sınırda görev yapan İsrail kadın askerlerin uyarıları, kasıtlı bir şekilde göz ardı edildi ve bu sessizlik, devasa bir komplonun parçası olarak karşımıza çıkıyor. Kadın askerlerin sesleri susturulurken, güvenlik açıklarının bilerek görmezden gelinmesi, küresel elitlerin sinsi ama stratejik planlarının bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Bu planlı ihmal, bölgedeki güvenlik zafiyetlerini artırıyor ve çatışmaların şiddetini körüklüyor.

 

  • Peki öyleyse İsrail’in Savunma Sistemlerindeki Eksiklikler Bilinçli Bir Açık mı?

 

İsrail’in savunma sistemlerindeki eksiklikler, kasıtlı bir zafiyet ve daha büyük bir stratejinin parçası olarak değerlendiriliyor. Bu açıklar, küresel elitlerin bölgedeki planlarının bir unsurudur. Bu durum, bölgedeki güvenlik zafiyetlerinin artmasına ve çatışmaların şiddetlenmesine yol açmaktadır.

 

İran ve Bölgesel Dinamikler: Hedefteki Ülke

 

İran, stratejik konumu ve zengin enerji kaynaklarıyla küresel güçlerin gözünü diktiği, sürekli tehdit altında bir ülke. Bölgedeki güç dengelerini altüst etmek isteyen küresel elitler, İran’ı zayıflatma planlarının tam merkezine yerleştiriyor. Bu çabalar, aslında küresel güçlerin bölgedeki mutlak hakimiyet arzusunun açık bir göstergesi. İran’ın etkisini kırma girişimleri, bu güçlerin amansız ve sinsi stratejilerinin bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. Ancak iranın nükleer silah konusunda mesafe kat etmesi endişeye neden olmakta!

 

Küresel Ekonomik Etkiler: Petrol Üzerinden Mutlak Kontrol

 

İsrail ve İran arasındaki gerilim, küresel petrol fiyatlarını alt üst ediyor ve dünya ekonomisinde dalgalanmaya sebep oluyor. Bu, küresel elitlerin ekonomik kontrol stratejilerinin bir parçasıdır. Petrol fiyatlarındaki artış, dünya ekonomisini derinden etkilerken, bu süreçten kâr sağlayan güçler, ekonomik kontrolü kendi çıkarları doğrultusunda acımasızca yönlendiriyor. Elitlerin bu stratejileri, dünya ekonomisini hiç bir taşın altını boş bırakmacacasına kendi ellerinde tutma çabalarının en net göstergesidir

 

Nükleer Stratejiler: Tehlikeli Savaş Oyunları

 

İsrail’in nükleer stratejileri, bölgedeki bazı ülkeler üzerinde ciddi bir tehdit oluşturmakta ve küresel bir çatışmanın fitilini ateşleyebilecek tehlikeli oyunlar olarak değerlendirilmektedir. Nükleer silahların gölgesinde, bölgedeki güç dengeleri küresel elitlerin kontrol planlarının bir parçası olarak değişmekte, bu da çatışmaların daha da şiddetlenmesine yol açmaktadır. İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine yönelik askeri tatbikatları, savaşın kapıda olduğunun bir göstergesi olarak tansiyonu zirveye taşımaktadır. Bu stratejik hamleler, küresel güçlerin kontrollü savaş planlarının bir parçası olarak, bölgedeki çatışmaların kaçınılmaz bir şekilde şiddetlenmesine neden olmaktadır. Eğer bu hazırlıklar bölgeyi kontrol edilemez bir kaosa sürüklerse, geri dönüşü olmayan bir yola girilmiş olacaktır.

 

Uluslararası İlişkiler: Stratejik Ortaklıklar ve Tehditler

 

İran’ın Rusya ve Çin ile olan stratejik ilişkileri, küresel güç dengelerini etkileyen ve yeni bir dünya düzeninin habercisi olarak görülen önemli bir faktör. Bu ortaklıklar, bölgedeki kaosun bilinçli bir şekilde planlandığını ve mevcut güç dengelerini yıkarak yeni bir düzen kurma çabasının açık bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Bu ittifaklar, sadece bölgesel değil, küresel ölçekte de dengeleri alt üst ederek, uluslararası arenada yeni bir güç merkezi oluşturma yolunda atılan kararlı adımların en somut örneği olacağı için küresel elitleri telaşlandırmaktadır.

 

Medya ve Kamuoyu: Algı Yönetimi ve Manipülasyon

 

Küreselci medya, İsrail ve Hamas arasındaki çatışmaların Ortadoğu’ya yayılmasını şekillendirerek kamuoyunun algısını etkiliyor. Bu durum, sürecin küresel elitlerin kontrolü altında olduğu bir planın parçası olduğunu düşündürüyor. Medyanın bu çatışmalar üzerindeki etkisi, kaos yaratma stratejilerinin önemli bir unsuru olarak görülüyor ve kamuoyunu belirli çıkarlar doğrultusunda yönlendirme potansiyeline sahip. Ayrıca, medyanın çatışmaları dünyaya sunma biçimi ve hangi bilgilerin öne çıkarıldığı, izleyicilerin olayları algılayışını doğrudan etkileyerek kritik bir rol oynuyor.

 

Büyük Sıfırlama ve Ortadoğu: Kaosun Derin Bağlantıları

 

Küresel elitlerin Ortadoğu’daki kaos dolu çabaları, aslında daha büyük bir stratejinin, yani “Büyük Sıfırlama” planının önemli bir parçasıdır. Bu plan, dünya düzenini yeniden şekillendirme amacı güden bir dizi stratejik hamleyi içeriyor. Bölgedeki hedefledikleri istikrarsızlık, küresel güçlerin etkilerini artırmak ve yeni bir dünya düzeni kurmak için kullandıkları bir araç haline gelmiş durumda.

 

Sonuç olarak; Küresel elitlerin karanlık planları, insanlığın geleceğini tehdit etmektedir. Bu tehditlere karşı durmak, sadece bireylerin değil, tüm insanlığın kaderini belirleyecek bir zorunluluktur. Bireylerin bu tehlikelerin farkına varması ve topluca harekete geçmesi, sürecin gidişatını insanlığın lehine çevirebilir. Toplumsal kollektif dayanışmanın yükselmesi, küresel elitler için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır!

 

 

Guwuste com

 

Uyanış zamanı geldi!
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!
Uyanık olun, sorgulayın ve gerçeği aramaktan asla vazgeçmeyin…

 

Okuyucularımız; kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler…

Makale Yazarı

Article Author

GUWUSTE

Yazar

Yazarın Diğer Yazıları

Paylaş:
Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.