Küresel Şeytani Propagandanın Yükselişi
22 Nis 2024
- Paylaş:
Küresel Şeytani Propagandanın Yükselişi
Radyo ve televizyon gibi kitle iletişim araçlarının ortaya çıkışı, görünüşte devletlerin desteklediği özde ise küresel elitlerin şeytani propagandalar dönemini başlatmıştır.
Bu teknolojiler, görünüşte hükümetlerin gerçekte ise küresel elit şeytanların mesajlarını geniş kitlelere ulaştırmasında etkili bir rol oynamış ve toplumsal algıları şekillendirmede kullanılmıştır.
Anlatılar, insanları belirli düşünceleri benimsemeye veya belli eylemleri yapmaya yönlendiren yanıltıcı gerçeklikler oluşturabilir. Bu eylemler, bireyler durumu net bir şekilde değerlendirip gerçeklerle yüzleştiğinde muhtemelen yapmayacakları şeylerdir. Geçen yüzyıl boyunca, televizyon ve radyo gibi medya araçları, toplumun hangi sahte gerçekliklerle besleneceğini belirleyen kapı bekçisi teknolojiler olarak işlev görmüştür.
Adım adım Küresel Elit Şeytanların kontrolu geçen kitle iletişim araçlarının gücü, hedef kitleye uygun görüntüler ve sesler sunarak insan doğasını etkiler ve sonrasında onları farkında olmadan yeni davranışlar benimsemeye yönlendirir. Bu durum, eşitliğin geçişkenliğinin bir tür propaganda yöntemi olarak kullanılmasına örnektir. Eğer hedef kitlenin özdeşleştiği aktörler, bir ürünle yada anlatı ile özdeşleşirse, hedef kitle de o ürünle ya da anlatıyla özdeşleşme eğilimi gösterecektir.
Küresel Elit Şeytanların güdümünde olan medya haber endüstrisi, entelektüel güvensizlikten yararlanarak, genellikle zeki olmayan muhabirleri hedef alır ve manipüle eder. Bu gazeteciler, “yalnız dahi etkisi” nedeniyle kendilerini zeki kişi olarak görebilirler. Ancak medya gerçekten zeki insanların karşıt görüşlerini engelleyerek ve kendilerini dahi olarak göstermek isteyen entelektüel hafif sikletlerle alanı doldurarak, kamusal anlatıyı kontrol altında tutar. Bu durum, medyanın her sesinin insan kaynaklı iklim değişikliğinin yerleşik bir bilim olduğunu iddia ettiği, ancak bilimsel araştırmaların bunun aksini gösterdiği bir sahte gerçeklik yaratmasına yol açar.
Muhalif seslerin sansürlenmesi ve ‘yalnız dahi etkisi’, güç elde etmeye çalışanların güvensiz bireyler arasında kolayca takipçi bulmalarına yol açan bir gazetecilik konsensüsü oluşturuyor. İnternet, propagandanın yumuşak gücünü ve ‘yalnız dahinin’ algılanan uzmanlığını büyük ölçüde zayıflatmıştır. İnsanlara, kitle iletişim araçlarının yarattığı sahte gerçekliklere meydan okuma ve siyasi ikonoklast olma imkanı sunmuştur. Sosyal medya platformları, bu değişimin daha hızlı yaşanmasını sağlayarak, bir anlatının sahte gerçekliğine karşı koymayı daha kolay hale getirmiştir.
Küresel Elit Şeytanlara hizmet eden düzenleyiciler, World Wide Web’in dalgalanmalarına uyum sağlayacak anlatılar geliştirerek yeni bilişsel savaş alanında rekabet avantajı elde etmeye çalışmaktadırlar. Bu süreç, anlatıları etkili bir şekilde iletebilen çevrimiçi fenomenleri youtuburları ön plana çıkaran sahteliklerle dolu bir endüstri yaratmıştır.
Gazeteciliğin herkes tarafından yapılabildiği bir çağda, özgünlük en değerli varlık olup gerçeklik ise sahip olunan en güçlü araçtır. Siyasi ve ekonomik güç sahipleri, anlatıları kontrol etme konusunda eskisi gibi tek başlarına hareket edemezler; artık herkesle eşit şartlarda rekabet etmek zorundadırlar. Bunun içinde Sosyal Medyayıda kontrol altına almaya çalışmaktadırlar.
Birleşmiş Milletler, Dünya Ekonomik Forumu ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kuruluşlar, kendi anlatılarına karşıt haberleri dezenformasyon ve yanlış bilgilendirme olarak kabul ederek, bunları gezegenin karşılaştığı en ciddi tehditler arasında sınıflandırmıştır.
Küresel Elit Şeytanların askeri ordusuna dönüşen NATO, sosyal medya platformlarında halkın karşılaştığı bilgileri ve yayılan uyarıcı içerikleri manipüle ederek bilişsel savaşa karşı mücadelede operasyonlarını genişletti. Amerika Birleşik Devletleri ve birçok Batılı ülke, bireylerin Anayasal temel haklarına yönelik bu tür ihlallere karşı net bir koruma sağlaması gerekirken, ifade özgürlüğünü suç saymaya yönelik kısıtlamaya ve sansürler uygulayacak adımlar atmıştır.
Teknolojinin ilerlemesi, iletişim biçimlerimizi köklü bir şekilde dönüştürdü. Bu gelişmeler, görünüşte hükümetlere gerçekte ise Büyük Sıfırlama hedefini gerçekleştirmek isteyen Küresel Elit Şeytanları vatandaşlar üzerinde daha fazla gözetim yapma ve onların davranışlarını etkileme yeteneği sağladı.
Ancak tüm bunlara rağmen teknolojinin en belirgin etkisi, bireyleri küresel elit şeytanların çizmeye çalıştığı propagandalarının sınırlamalarından özgürleştirme potansiyelinde yatmaktadır. Bu, toplumun bilgiye erişimini genişletirken, bireysel farkındalığı ve eleştirel düşünmeyi teşvik eden bir ortamın oluşmasını sağlamıştır.
Şunu da asla unutmamalıyız;
Bu makalemizde anlatılmak istenen Küresel Elit Şeytanların yenilemez oldukları yönünde algı oluşturmak asla değildir. Aksine insanların uyanık olduğu ve mücadele etmek için kollektif olarak bir araya geldiği ve çalıştığı müddetçe insan nesline düşman olan Büyük Şeytanın ve Küresel İşbirlikçi küçük şeytanların ve dünyanın dört bir yanına dağılmış işbirlikçilerinin planlarının zayıf olduğu ve kolaylıkla da bertaraf edilebileceğini göstermektir. Bunun başlangıcı da insanları uyandırmaktan geçer.
Çünkü Küresel Elit Şeytanların insanları kendileri hizmet edecek köleler haline getirmek amacıyla hiçbir taşın altını boş bırakmamacasına gizli planlarına rağmen yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. Kitle iletişim araçlarınıda Büyük Sıfırlamaya hizmet eden araçlar halinedönüştürmeye çalşışmaktadırlar.
Merak ettiğiniz, okuduğunuz ve bir küresel “Büyük Sıfırlama” planının daha ifşasını fark ettiğiniz için teşekkürler…
Guwuste.Com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!
(Get up and wake up! Stop the evil!)