Kalk Ve Uyar! Kötülüğe Dur De!

Hero Image

Propaganda, “Doğru Bilgiyi” Aramaktan Vazgeçirir mi?

  • 06 Oca 2024

  • 10 dakika

  • Paylaş:
Blog Detail Header

Propaganda, “Doğru Bilgiyi” Aramaktan Vazgeçirir mi?

Propaganda, yüzyıllardır görmezden geldiğimiz rahatsız edici gerçekliği kabul etmemizi engelliyor. Bu gerçeklik yaşamlarımızı olumsuz etkiliyor ve biz bununla yüzleşmemeyi tercih ediyoruz.

Aklının zekatını kullanmayı beceremeyen pek çok birey propagandaların etkisiyle güvenlik ve sağlık adına aşılamayı, sözde küresel ısınma ve Yeni Yeşil Anlaşma da dahil olmak üzere WEF ve DSÖ gibi güçlü kuruluşları devlet kurumu zannedip talimatlarına uymayı tercih ediyor.

Yeni Yeşil Anlaşma, enerji kullanımını kısıtlamak, endüstrileri dağıtmak, geçim kaynaklarımızı tehlikeye atmak, tarımı yok etmek ve nihayetinde kıtlığa neden olmak için uydurma iklim değişikliğini bahane olarak kullanılma rskini taşımaya devam ediyor. Nihayi hedefi ise, bu şeytani planların finans-dijital-askeri kompleks adına uygulayan Küresel Şeytanlar tarafından yönetilmek istenen nüfusun azaltılmasıdır.

Propaganda ve tehditlere rağmen önlerine konulmak istenen kuyruklu yıldızın neye benzediğini merak eden insanlar, potansiyel olarak zararlı bir mRNA içerikli enjeksiyonu almayı kabul etmedikleri takdirde geçim kaynaklarını ve amaçlarını kaybetme olasılığıyla karşı karşıya kalabilirler. 2021’in başından bu yana daha yüksek ölüm ve hastalık oranlarıyla ilişkilendirilen bu enjeksiyonun genleri değiştirdiğine ve toksik bir madde olarak işlev gördüğü ortaya çıkmaya devam ediyor.

Dünya Ekonomik Forumu (WEF) üyeleri, Bill Gates’in böcek çiftliklerinden ve et fabrikalarından elde edilen et ve böcekler de dahil olmak üzere laboratuvarda üretilen gıdaların tüketimini teşvik ediyor. Eurasia Review’da 12 Mayıs 2012 tarihinde yayınlanan bir makaleye göre All Things Bugs adlı bir şirket, yetersiz beslenmeye çözüm olarak böcek bazlı gıda geliştirmek üzere Gates Vakfı’ndan hibe almıştı. All Things Bugs adlı şirket gıda, tarım ve ilaç gibi çeşitli uygulamalara yönelik böcek türevi teknolojiler konusunda uzmanlaşmıştır. All Things Bugs’ın kurucusu ve sahibi Dr. Aaron T. Dossey, “Good Bugs” adlı bir araştırma projesi ve Çocuklarda Yetersiz Beslenme için Sürdürülebilir Gıda” adlı araştırma projelerini yüürütüyor. Proje, yetersiz beslenmeyle ilgili küresel sağlık ve kalkınma sorunlarını güya ele almayı amaçlıyor. Ancak dünya çapında bireylerin yenilikçi fikirlerini destekleyen Grand Challenges Explorations (GCE) girişimi tarafından finanse ediliyor.

Bill Gates’in Patenti 6,754,472 B1

Dikkate alınması gereken ek bilgilerde var tabii ki..
Bill Gates, ABD Patent Ofisi’nden bir patent almıştır. Microsoft’a 2004 yılında “İnsan Vücudunu Kullanarak Güç ve Veri İletimi için Yöntem ve Cihaz” başlıklı 6,754,472 B1 numaralı ABD Patenti verilmiştir. (Bu patent hakkında daha fazla ayrıntıya buradan ulaşabilirsiniz)

Bu patent yaklaşık 20 yıl önce Haziran 2004’te alınmış olmasına rağmen, özellikle küresel nüfusun büyük bir kısmının elektromanyetik grafen oksit içeren bir kimyasal sıvıyla aşı olduğu düşünüldüğünde ne kadar önemli olduğu daha iyi analaşılacaktır. Bu elektromanyetik maddenin bu bağlamda bir rol oynaması beklenmektedir.

Patent, “İnsan vücudunun iletken bir ortam olarak kullanıldığını” doğruluyor. Bu bilgi ABD Patenti 6,754,472 B1’in özetinde belirtilmiştir. İşte o özet …

  • Bu belge, insan vücuduna bağlı cihazlara güç ve veri dağıtmak için kullanılan yöntem ve ekipmanları açıklamaktadır. İnsan vücudu, güç ve/veya verilerin dağıtılabileceği bir veri yoluna benzer şekilde iletken bir ortam görevi görür.
  • Güç, bir dizi elektrot kullanılarak bir güç kaynağının insan vücuduna bağlanmasıyla dağıtılır. Ek elektrot setleri, çevresel cihazlar gibi bir veya daha fazla cihazı güç kaynağı için insan vücuduna bağlamak için kullanılır.
  • Cihazlar hoparlörler, ekranlar, saatler, klavyeler ve daha fazlasını içerebilir.
  • Güç kaynağı olarak darbeli bir DC sinyali veya AC sinyali kullanılabilir. Farklı frekanslara sahip birden fazla güç kaynağı sinyali kullanılarak, farklı cihazlara seçici olarak güç verilebilir.
  • Dijital veriler ve ses sinyalleri gibi diğer bilgi sinyalleri, frekans ve/veya genlik modülasyonu teknikleri kullanılarak güç sinyali üzerinde modüle edilebilir.

Aralık 2022’nin ortalarından itibaren Avrupa Kıtasında uygulanan enerji tasarrufu önlemleri nedeniyle dondurucu soğuklarla karşı karşıya. Enerji tüketimini azaltmayı amaçlayan bu önlemler ise istenmeyen sonuçlar doğuruyor. Birçok Avrupalı ısınma ihtiyacını karşılayamıyor ve soğuktan muzdarip. Yakıt sıkıntısının ölümlere yol açabileceği öngörülüyor.

Ayrıca Yeşil Gündem kapsamında planlı suni gıda kıtlığı da yaşanıyor. Kıta çiftçileri bunun gıda arzı krizine ve hatta bazı ülkelerde kıtlığa yol açabileceği konusunda uyarıda bulunuyorlar. Aktivistler yaptığı açıklamalarda artan enerji ve yakıt maliyetleri ile adım adım yaklaşmakta olan gıda kıtlığı nedeniyle bu kış bir krizle karşılaşacaklarından şüphe olmadığını belirtiyorlar. İnsanlar yiyecek ve ısınma arasında zor bir seçimle karşı karşıya kalacaklar. Bu nedenle, sıcak ve samimi alanların kurulması gerektiğini söylüyorlar.

Şimdi başınızı kaldırın ve yukarı bakın ve bir şeylerin ciddi şekilde yanlış gittiğini yeni yeni fark edeceksiniz!!

Şimdi odağımızı Putin ve Rusya’nın enerji sıkıntısından sorumlu tutulduğu Avrupa’daki duruma çevirelim. Avrupa hem enerji hem de gıda kıtlığı zorunluluğuyla karşı karşıya ve bu da sanayi sektörüne, istihdama ve genel refaha zarar veriyor. Öte yandan Atlantik okyanus ötesindeki kıtaya baktığımızda enerji tasarrufu önlemlerinin çok az olduğunu rahatlıkla gözlemleyebiliriz.

Avrupa’ya kıyasla çok daha düşük bir fiyata 5 litrelik motorlara sahip SUV’lar, kamyonetler ve önemli miktarda benzin tüketen diğer lüks arabaları kullanmaya devam ediyorlar. Birçok restoran hala aşırı derecede klima kullanmakta, bu da özellikle ülkenin güney ve kuzey bölgelerinde dışarıdaki hoş ve serin havaya rağmen içeride dondurucu sıcaklıklara neden olmaktadır. Şaşırtıcı bir şekilde, ısıtma maliyetlerinin azaltılması konusunda çok az tartışma var.

Avrupada elektrikli arabalar popüler olmaya devam ediyor. Ancak enerji tasarrufu sağlamak amacıyla elektrikli otomobillerin yasaklanması konusunda şaşırtıcı tartışmalar var. Bu çelişkilerde kimin doğru söylediğine inanmak çok da zor değil. Enerjisinin yaklaşık %60’ını yenilenebilir hidroelektrikten, kalanlarını ise nükleer santralerden elde ediyorlar. Nükleer enerjinin azaltılması konusunda tartışmalar devam ederken şunu da belirtmekte fayda vardır. İddialarının aksine, nükleer enerji aslında mevcut en temiz ve en güvenli enerji kaynaklarından biridir.

  • Peki öyleyse geriye nükleer enerjinin yerini ne alacak?
  • WEF çetesinin “Soros-filantropi destekli” Yeşil Gündem ile uyumlu olması için teşvik edilen aslında çevreye de zararlı olan yel değirmenleri mi? Yoksa güneş panelleri mi olacak?

Şimdi bir kez daha başınızı kaldırıp etrafınıza bir bakın.

Dünyanın bir başka diyarında aşırı ölümlerde önemli bir artış olduğunu fark edeceksiniz.
Daha yakından incelediğinizde, bu aşırı ölümlere sebep olan faktörleri göreceksiniz.
Karaciğer, erkek ve kadın üreme sistemleri, lösemi, diğer kan kanserleri, mide ve hatta gözleri etkileyen agresif kanserler de dahil olmak üzere çok sayıda neden vardır. Ayrıca kalp krizi, ani ölümler, miyokardit ve diğer birçok hastalık da buna katkıda bulunmaktadır. Bu hastalıklar her zaman bir dereceye kadar var olmuş olsa da, aşırı ölüm istatistiklerinden de anlaşılacağı üzere, günümüzde yaygınlıkları daha önce görülmemiş seviyelere ulaşmıştır.

2021 yılının başlarında, Pfizer’in eski Başkan Yardımcısı ve Araştırma Direktörü Mike Yeadon açık bir uyarıda bulunarak, gelecekte zorlayıcı aşılama kampanyaları sırasında uygulanan aşılara nelere sebep verebileceği bilinmediği gibi tedavisi olmayan çok sayıda hastalıklar türeyeceğini belirtmişti.

Bir çok insan işsiz, aşsız kalıp borca ve faize esir olma korkusuyla kendilerini zorunlu hissedip bu zehirli aşıları oldular. Bu birçok ülkede halen devam etmektedir. Hatta bazılarında zorunluluk hala var. Avustralya da aşı olmazsanız polis sizi yolda yakalayıp zorla yere yatırıyor ve aşı yapılıyor. Buna bir başka örnekte Yeni Zelanda’dan… Kısa bir süre önce yetkililerin aşılara karşı çıkan ebeveynlerin çocuklarını almalarına izin veren bir yasa çıkardı. Benzer şekilde, Birleşik Krallık’ta da Oxfordshire, iklim değişikliği gerekçesiyle, bazı bilgili kişilerin haksız yere uygulanan bir aldatmaca olduğunu düşündüğü bir tecrit uygulamaktadır.

Kısa bir süre önce Oxfordshire İl Meclisi, küresel ısınmayla mücadele ve “15 dakikalık şehir” yaratma çabalarının bir parçası olarak bölge sakinlerini altı bölgeye ayırma planlarını onayladı. Bu kararı uygulamak için ana yollara elektronik kapılar yerleştirilecek ve bölge sakinleri kendi mahalleleriyle sınırlandırılacak. Yeni plan uyarınca, bölge sakinlerinin bölgelerinden ayrılmak için Konsey’den izin almaları gerekecek. Kimlerin serbest dolaşım hakkına sahip olup olmadığına Konsey karar verecek. Bölge sakinlerinin yılda en fazla 100 gün bölgelerinden ayrılmalarına izin verilecek. Ancak, bu ayrıcalığı elde etmek için her sakinin araç bilgilerini konseye kaydettirmesi gerekecek ve daha sonra akıllı kameralar kullanılarak şehirdeki hareketleri izlenecektir. Bu program kapsamında, komşu bir ilçeye geçmek için özel bir izinleri olmadığı sürece, bireylerin yalnızca kendi ilçeleri içinde seyahat etmelerine izin verilmektedir. Mevzuatın uzun ömürlü olması ve potansiyel olarak diğer bölgelerde ve Birleşik Krallığa bağlı ülkelerde de uygulanması amaçlanıyor. Mevcut durumu adı konulmamış iğrençlik olarak tanımlamak hafif kalır.

  • Bunun bir benzeri tüm dünya da uygulanmaya kalkışılsa ne olur?
  • Örneğin ülkemizde de böyle bir uygulamaya geçilmek istenebilir mi?

Dünya Ekonomik Forumu’nun Genç Küresel Liderler Akademisi (YGL)

Bir an için bu iki ülkenin liderlerinin kim olduğunu hatırlayalım. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern ve Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) bünyesindeki Klaus Schwab’ın Genç Küresel Liderler Akademisi’nin (YGL) mezunlarıdır. Kısa bir süre önce yaptığı bir açıklamada Klaus Schwab, WEF’in dünya çapında hükümetleri etkileme kabiliyetinden duyduğu gururu dile getirerek şunları söylemişti;

“Söylemeliyim ki… Bayan Merkel ve hatta Vladimir Putin gibi isimlerden bahsettiğimde, hepsinin Dünya Ekonomik Forumu’nun Genç Küresel Liderleri olduğunu belirtmekte fayda var. Ancak şu anda özellikle gurur duyduğumuz şey, Başbakan Trudeau ve Arjantin Devlet Başkanı gibi genç nesille hükümet kabineleri üzerinde bir etki yaratabilmiş olmamızdır. Bu Arjantin’de ve şimdi Fransa’da da geçerli…” (Klaus Schwab)

Sonu gelmeyen suçlar ve suçlular…

Kendimizi sürekli olarak eğitmek ve konuyu doğrudan ele almak çok önemlidir. Mevcut istatistikleri incelediğimizde, hem kadınlar hem de erkekler arasında doğurganlık oranlarında kayda değer bir düşüş olduğunu görebiliriz. Dünyanın bir çok ülkesinde doğum oranı düşmüştür. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde canlı doğum sayısı %40 oranında düşmüştür. Bu düşüşün özellikle canlı doğumları kapsadığının altını çizmek önemlidir, zira fetal ölümlerde endişe verici bir artış söz konusudur. Fetal ölümlerdeki bu artış, birçok hastanede hamile kadınlara zorunlu aşı uygulanmasıyla bağlantılı olduğunu bilmekte fayda vardır.

WEF eliyle dünyaya dayatılmaya çalışılan 4. Sanayi Devrimi Sistemi son derece yozlaşmış durumda ve reforme edilmesi mümkün değil. Tıpkı çürük bir yumurta gibi pis kokuyor.

Bunun için Büyük Sıfırlamaya da gerek yoktur.
Bunun önce Schwab, Gates, Rockefeller, Soros ve diğerleri toplumdan tecrit edilmelidirler.
Gizli yöntemlerle giderek artan bir tiranlık ve Ademin Nesline düşmanlık besleyip ebedi kontrol uygulamayı amaçlayan devasa sistemsel çalışmaları ve ağlarıda yok edilmelidir. Yoksa Ademin nesline kıyamete kadar huzur olmayacak…

Peki öyleyse tekrar soralım;
Propaganda doğru bilgiyi aramaktan vazgeçirir mi?
Cevap; Asla vazgeçiremez.
Tabii ki, mRNA aşısı olmayanlar için geçerli vazgeçmeden arayabilme kabiliyeti…

Makale Yazarı

Article Author

GUWUSTE

Yazar

Yazarın Diğer Yazıları

Paylaş:
Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.