DSÖ ve BM’nin Bir Sonraki Terör Dalgası Nedir?

 

Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler ve Dünya Ekonomik Formu tarihte eşi benzeri görülmemiş bir şekilde insanlığı kontrol etmeye çalışıyor.

 

Ancak kendini yeryüzünün şifa tanrısı ilan etme arzusu ile yanıp tutuşan Dünya Sağlık Örgütü Direktörü, bu tür iddiaların gerçekle hiçbir bağlantısı olmadığını ve örgütün asıl amacının uluslararası sağlık sorunlarına çözüm bulmak ve halk sağlığını korumak olduğunu iddia etmiştir. Birleşmiş Milletler ve Dünya Ekonomik Forumu gibi kuruluşlar da benzer şekilde, küresel sorunlara çözüm üretmek ve dünya genelinde iş birliğini teşvik etmek amacıyla çalışmakta olduklarını ve temel hedeflerinin, insanlığın karşı karşıya kaldığı zorluklarla mücadele etmek ve sürdürülebilir bir gelecek için ortak çabalar yürütmek olduklarını iddia etmeye devam etmektedirler.

 

Gündemleri hayal edebileceğimizin ötesinde ve planları daha da aşırı. Pandemi sırasında DSÖ, doğru kullanıldığında milyonlarca hayat kurtaran hidroksiklorokinin ölümcül, tedavi edici olmayan dozlarını uygulayarak binlerce insanı kasten öldürdükleri “denemeler” gerçekleştirdi. DSÖ, sosyal medya platformlarına pandemiyle ilgili her türlü gerçeği sansürlemelerini söylemiş, bu da etkili tedavilerle kurtarılabilecek milyonlarca insanın kasıtlı olarak ölümüne yol açmıştır.

 

DSÖ, pandemiyi sona erdirebilecek tek şeyin deneysel, kanıtlanmamış bir aşı olduğu yönündeki son derece yıkıcı yalanı teşvik ederek milyonlarca kişinin daha ölümüne ve yüz milyonlarca kişinin de kalıcı sakatlığına neden olmuştur. DSÖ’nün pandemiyi başlatması, %94’e varan oranlarda yanlış pozitif sonuç verdiği gösterilen sahte bir PCR testine dayanıyordu.

 

DSÖ’nün insanlığa karşı işlediği suçlar tarif edilemeyecek kadar korkunçtur. İnsanların tıbbi bakıma erişimini engelleyerek milyonlarca kişinin daha ölümüne neden olan sokağa çıkma yasakları uyguladılar. Uyuşturucu ve aile içi şiddet patladı, depresyon ve intihar arttı ve milyonlarca küçük işletme her şeyini kaybetti. Büyük şirketlerin açık kalmasına ve milyarlarca dolar ek kâr elde etmesine izin verildi.

 

İnsanlık aleyhine yönelik bir sonraki küresel saldırı ne olabilir?

 

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dünya çapındaki okullarda bir cinsel eğitim müfredatı başlatarak, yetkililere en küçükler de dahil olmak üzere çocukları cinsel olarak istismar etmeleri talimatını verdi. WHO, çocukların doğuştan cinsel varlıklar olduğunu ve cinsel ilişkiye girmenin bir ‘insan hakkı’ olduğunu söylüyor. Uluslararası Yargıçlar Komitesi, BM ve DSÖ dünya çapında yargıçlara yetişkinlerle çocuklar arasındaki cinsel davranışları yasallaştırmaları çağrısında bulundu. Medya ve siyasi partiler de pedofilinin ‘normal bir cinsel yönelim’ olarak tanınması çağrısında bulunuyor.

 

Dünyanın dört bir yanındaki ebeveynler ve çocuklar, küçük çocuklara oral seksin öğretildiği, eşcinsel ilişkiye teşvik edildiği ve çıplak yetişkinlere maruz bırakıldığı okullar karşısında dehşete düşmektedir. Bu küresel dehşet, insanlığa yaşatılan kalıcı bir dehşet olduğu için pandemiden daha kötüdür. DSÖ’nün başarısı, pandemide görüldüğü gibi, tamamen insanların cehaletine bağlıdır. Bunun topluma vereceği zararı hayal etmek zor. Her çocuk avcılara karşı savunmasız büyüyecek ve birçoğu zihinsel olarak kendileri avcı olmaya hazırlanacaktır.

 

Dünya genelindeki ebeveynler, öğretmenler, din adamları, yasa koyucular ve sağlık çalışanları başta olmak üzere herkes, önce bilinçlendirilerek ve ardından ortak bir çaba ile insanlık aleyhine olan bu küresel operasyonun önlenmesine katkıda bulunabilir.

 

Planlı Pandemide hep birlikte gördüğümüz gibi, Küresel Elit Şeytanların başarısı tamamen insanların cehaletine bağlıdır.

Bu konuya önümüzdeki günlerde daha detaylı olarak değinilecektir.

 

Şunu da asla unutmamalıyız;

Bu makalemizde anlatılmak istenen Küresel Elit Şeytanların yenilmez oldukları yönünde algı oluşturmak asla değildir. Aksine insanların uyanık olduğu ve mücadele etmek için kollektif olarak bir araya geldiği ve çalıştığı müddetçe insan nesline düşman olan Büyük Şeytanın, Küresel İşbirlikçi küçük şeytanların ve dünyanın dört bir yanına dağılmış işbirlikçilerinin planlarının zayıf olduğunu ve kolaylıkla da bertaraf edilebileceğini göstermektir. Bunun başlangıcı da insanları uyandırmaktan geçer.

 

Küresel Elit Şeytanlar, insanları kendileri hizmet edecek köleler haline getirmek amacıyla uygulamaya koymaya çalıştığı Küresel Tek Yönetimi sağlayıp Büyük Sıfırlama hedefini gerçekleştirmek için hiçbir taşın altını boş bırakmamacasına gizli planlarına rağmen yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. Merak ettiğiniz, okuduğunuz ve bir küresel “Büyük Sıfırlama” planının daha ifşasını fark ettiğiniz için teşekkürler…

 

Guwuste.Com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!
(Kalk ve uyan! Kötülüğü durdurun!)