Bu yılın başlarında Afrika için Adaptasyon Finansmanı Zirvesi’nde yaptığı bir konuşmada Bill Gates yetersiz beslenme konusuna odaklansa da aslında niyeti bambaşkaydı. Niyetini konuşmasında hemen ortaya koydu ve aşıların önemini vurguladı. Gates, gerçeklerin üstünü örterek aşıların hayat kurtaran araçlar olarak yaygın bir şekilde kabul gördüğünü anlattı. Ancak yoksul ülkelerdeki çocuklara aşıdan mahrum bırakmaktan duyduğu endişeyi dile getirdi. Gates ayrıca bu konunun ele alınmasında pek çok liderin destek olduğunu ve kolektif çabalarının daha fazla tanınması ve kutlanması gerektiğini vurguladı.

Gates’in iklim konularına kişisel ilgisi Afrika’yı ziyaret edip çiftçilerin karşılaştığı zorlukları anlatırken kötü hasadın yetersiz beslenme ve yoksullaşma gibi ciddi sonuçlarının altını çizdi. Gates, Afrika İklim Zirvesi sırasında Mary adında Kenyalı bir çiftçiyle yaptığı bir konuşmadan bahsetti. Ancak bu iddiası şüphe uyandırıcıdır.

Gates, gelişmekte olan dünyada ölümlerin çoğundan sorumlu olan yetersiz beslenmenin önemli bir sorun olduğunu ve iklim değişikliğinin yetersiz beslenmeyi etkileyerek bu sorunu daha da kötüleştirdiğine dikkat çekti.

Tabi ki burada hem şunu belirtmemiz gerekiyor. Gates’in “adaletsizlik” terimini kullanmasının yanıltıcı olabileceğini, çünkü bunun “eşitsizlikle” karıştırılmaması gerektiğini açıklığa kavuşturmak önemlidir.

Bir diğer hususta; yetersiz beslenmenin temel nedeni iklim değişikliği değil yoksulluktur. Yoksulluk içinde yaşayan insanlar genellikle sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için yeterli besleyici gıdaya sahip olamamaktadır. Yoksulluğun, Afrika ve diğer bölgelerdeki açlığa en büyük katkıyı yapan temel unsur olduğunu bilmeyen kalmadı dünyada neredeyse.

Afrika’da yoksulluğa yolsuzluk, kötü yönetim, sınırlı iş olanakları, yetersiz altyapı, kaynakların verimsiz kullanımı, süregelen iç çatışmalar, iç savaşlar ve Dünya Bankası ve IMF gibi kuruluşların hatalı politikaları gibi çeşitli faktörler katkıda bulunmaktadır.

Yolsuzluk ve fonların zimmete geçirilmesi Afrika’da yoksulluğu azaltma programlarının tam olarak uygulanmasını engellemektedir. Karantina gibi zorlayıcı tedbirler yaygın yoksulluğu daha da arttırmakta ve insanların gıdaya erişimini engellemektedir.

Gates’in “medeniyet” kavramı bile dar görüşlü, cahil, kibirli ve kötü niyetlidir. Kendisi gibi serveti yeniden dağıtmak yerine biriktirmeye devam eden milyarderler için nispeten kolay olan yoksulluğa bir çözüm önermemekte. Dedikleri sadece laf cambazlığı ve hokkabazlığıdır.

Gates aşıların hayat kurtarmadaki önemini vurgulamıştı.
Peki bu işbirliğinin sonuçları ne oldu?
Aşıları hayat kurtardı mı?

1988 yılında Gates, dünya çapında çocuk felcini ortadan kaldırmak amacıyla Küresel Çocuk Felcini Ortadan Kaldırma Girişimi’ni başlatmıştı. Genel kanı yüzbinlerce çocuğu kurtardığı yönünde olsa da Dr. Kevin Stillwagon’a göre, bu doğru olmayabilir.

Çünkü Danimarka’daki araştırmacılar, Afrikalı bebeklere difteri, tetanos ve boğmaca (DTP) aşısı uygulanmasının erken ölüm riskini beklenen oranın 2 ila 10 katı kadar artırabildiğini tespit etmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 1990’ların ortalarından bu yana, görünüşte aşırı nüfus artışına ilişkin kaygılardan hareketle bir tetanoz aşılama programı yürütmektedir.

Ancak bu program halkın bilgisi ya da rızası olmadan yürütülmüştür. DSÖ’nün en büyük bağışçısı olan Bill Gates ve ikinci en büyük bağışçı olan Gates Vakfı bu girişimde önemli bir rol oynamıştır. Gates, 2009 yılında İsviçre’de Aşı ve Bağışıklama için Küresel İttifak’ı (GAVI) başlattı. GAVI sanki uluslararası bir kurummuş gibi görülüp birçok devlet ve hükümetleri arası ayrıcalık ve dokunulmazlıklara sahiptir. Özellikle GAVI’nin tam dokunulmazlığı vardır, yani bir mahkemede sorumlu tutulamaz ve anlaşmazlıkları çözmek için kendi mahkemesi vardır.

Gates, iklim değişikliğini ele almak için “tohum inovasyonu” adı verilen alternatif bir çözüm önerdi.

Uluslararası Tarımsal Araştırmalar Danışma Grubu (CGIAR) şu anda tohum inovasyonuna öncelik veriyor ve önümüzdeki üç yıl içinde 4 milyar dolarlık fon arayışında. Amaç 500 milyondan fazla çiftçiye geliştirilmiş tohum sağlamak. Gates Vakfı, CGIAR’a en büyük katkıyı yapan kuruluş ve CGIAR Güven Fonu da birincil bağışçı konumunda.

2023 yılına kadar yayınlanan bir çok rapor, endüstriyel gıda zincirindeki büyük oyuncuların küresel gıda ve tarım sistemlerine ilişkin çarpık bir görüşü teşvik ederek dünya gıda arzının kontrolünü ele geçirdiklerini ortaya koymuştur. Bu durum, Büyük Gıda ve endüstri gruplarından yöneticilerin “sözde” iklim değişikliği ve yine “sözde” salgın hastalıklardan etkilenen bir gıda sistemine ilişkin endişelerini dile getirdikleri 2021’deki BM Gıda Sistemleri Zirvesi’nde açıkça görüldü. “Gıda sistemi dönüşümü” için çok çok önceden planlanmış bir plan ve program sundular.

Küresel Şeytanların yönettiği Büyük Gıda Karteli (BGK), hem kırsal hem de kentsel alanda yerli ve köylü üreticilerin küresel biyoçeşitliliğin artırılmasını ve sürdürülmesindeki önemini sürekli olarak baltalamaya çalışmakta. Tarım makineleri, zirai ilaç ve tohum şirketleri hassas tarımın üretkenlik, sürdürülebilirlik ve iklim direnci için kritik öneme sahip olduğu fikrini etkili bir şekilde desteklemiştir. Ulusal hükümetler, Gates gibi ” hayırsever” sermayedarlar ve CGIAR, Küresel çapta köylü tarımını dijitalleştirmek için endüstri ile ortaklık kurdu. Gates Vakfı, CGIAR’a 1 milyar dolardan fazla bağışta bulunmuştur.

Sonuç eşitliği olarak;
İnsan nesline düşmanların toplanma merkezi WEF’in de kurucu ortağı Bill Gates’in bu amacının insan olmadığını aksine Gündem 2030 planı içinde yer alan Great Reset (Büyük Sıfırlama) kapsamının mümkün olduğunca nüfusunu azaltmaya yönelik bir hamle olduğu aşikardır.

Bunu yaparken biyolojik kitle imha silahına dönüştürülmesi küvvetle muhtemel aşıları Afrikalarının rızayla olmalarını sağlamak için önce GDO’lü tohumları yaygınlaştırıp hasta etmektir.

Temennimiz odur ki, Afrika kıtasının sakinleri ve idarecileri bu oyuna gelmezler.!
***

Küresel Şeytanların insanları köleleştirme gizli planlarına rağmen yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. Ancak insanlar ise uyanık olduğu ve mücadele etmek için kollektif olarak bir araya geldiği ve çalıştığı müddetçe Adem’in nesline düşman olan Şeytanın ve Küresel İşbirlikçi yavru şeytanların planları zayıftır ve kolaylıkla da bertaraf edilebilir. Çünkü Allah’ın çalıştığımızın karşılığı vereceği vaadi vardır.

Merak ettiğiniz, okuduğunuz ve bir küresel planlarının daha ifşasını fark ettiğiniz için teşekkürler…

Guweste.Com
“Get up and wake up! Stop the evil!” (Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de.!)