Art niyetli bazı doktorların ilaç firmalarından prim ve ödül almak için serbestçe reçetelendirdiği ama testler esnasında hayvanlarda ciddi sorunlara neden olduğu bilinen ilaçların varlığı, genellikle insanlar üzerindeki etkilerinin görmezden gelinebildiğini göstermektedir.
İlaç firmaları, yeni geliştirdikleri ilaçların güvenlik ve etkinliklerini saptamak amacıyla hayvan deneyleri gerçekleştirmektedir. Bir ilacın hayvanlara zarar vermemesi genellikle insan kullanımı için güvenli olduğu anlamına gelir. Ancak, bir ilacın hayvana zarar verdiğini gösteren bir deneyin sonuçları, hayvanlarla insanlar arasındaki büyük anatomik ve fizyolojik farklılıklar nedeniyle dikkate alınmayabilir. Bu durum, hayvan deneylerinin finansal nedenlerle yapıldığına dair bir görüşü desteklemektedir.
İlaç şirketleri, yeni ürünlerini piyasaya sürmeden önce genellikle insan olmayan hayvanlar üzerinde testler yapar. Eğer bir ilaç belirli bir hayvana zarar vermezse, bu durum ilacın pazarlanmasını destekleyen bir kanıt olarak kullanılabilir. Şirketler, bir ilacın hayvanlarda ciddi sorunlara yol açmadığını, bu nedenle insanlarda da güvenli olacağını iddia edebilir. Ancak, bir ilacın hayvanlarda ciddi sorunlara neden olduğunu gösteren deney sonuçları, hayvanlarla insanlar arasındaki farklılıklar nedeniyle geçersiz sayılabilir.
Bir tıp bilimcisinin, ilaç test programlarında hayvan deneylerini kullanmasını savunması zor görünmektedir. Son yıllarda, hayvan deneylerinin faydası ve güvenilirliği o kadar sorgulanmıştır ki, bağımsız ve ciddi bilim insanları bu yöntemi mantıklı ve bilimsel gerekçelerle savunmakta zorlanmaktadır. Araştırmacılar, faaliyetlerini “katılım” ve “yardım” gibi belirsiz ifadelerle gizlemeye meyillidirler.
Hayvan deneyleri, mahkeme salonlarında kanıt olarak yer almamalıdır. Hayvanlar ve insanlar arasındaki derin farklılıklar ve hayvan türleri içindeki test sonuçlarının geniş varyasyonları göz önünde bulundurulduğunda, toksik maddelere karşı insan tepkilerinin kanıtı olarak hayvan deneyleri güvenilmezdir.
İlaç firmaları bazen hayvan deneylerini sevmediklerini, ancak yasal zorunluluklar nedeniyle bunları yapmak zorunda olduklarını iddia ederler. Ancak, birçok ülkede ilaç testleri için hayvan kullanımını zorunlu kılan bir yasa yoktur. İlaç firmaları yasal gerekliliklerden bahsederken, hükümet yetkilileri ise ilaç güvenliğini test etmek için hayvan kullanımının şirketlerin tercihi olduğunu belirtiyor.
Hayvan deneylerinin doktorlar ve hastalar için önemli olduğu görüşü, ilaç endüstrisi dışındaki bilim insanları tarafından da desteklenmektedir. Bu destek, hayvan deneylerinin uzun süredir ve yaygın olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır; bu çalışmaların ciddi hatalar içerdiğinin kabul edilmesi, araştırma endüstrisindeki birçok kişinin itibarını zedeleyebilir. Ayrıca, hayvanlar üzerinde yapılan deneylerle bilimsel makalelerin hazırlanması, araştırılması, yazılması ve yayınlanması oldukça hızlı ve kolaydır. İnsan hastalar üzerinde düzenli ve etkili araştırmalar yapmak daha zordur ve hayvan deneyleri yapan çoğu bilim insanının klinik araştırma yapma yetkisi olmadığı için, bu tür araştırmalar genellikle yapılmaz.
Hayvan deneyleri yapan bilim insanları, bu deneylerin yarattığı mitlerle endüstriye katkıda bulundukları için şüphesiz endüstriden memnundurlar. İlaç endüstrisi, üniversitelerin araştırmalarını desteklemek amacıyla hayvan deneylerini sürdürmekte ve genellikle ‘bağımsız’ bilim insanlarına yüksek ücretli projeler sunmaktadır. Bazı üniversitelerin tüm bölümleri, yalnızca ilaç endüstrisi tarafından finanse edilmektedir.
Hayvan deneylerinin doktorlar ve hastalar için faydalı olduğu inancı, çoğu doktorun ilaç test yöntemlerine ilgisiz kalması veya endüstriye olan borçları nedeniyle bu konuda eleştiri yapmaktan kaçınmaları sebebiyle devam etmektedir. Binlerce tıp dergisinin çoğu, reklamlar yoluyla ilaç endüstrisine bağımlı hale gelmiş ve editörler, mevcut sistemi eleştiren içerikleri yayınlamaktan çekinmektedirler.
Hayvanlar üzerinde ilaç test etmenin tek geçerli argümanı, bu testlerin toksisite belirtileri ortaya çıkaracağı beklentisidir. Yine de hayvanların ilaçlara insanlardan farklı tepkiler gösterdiğine dair çok sayıda kanıt bulunmaktadır. Eğer bir ilaç sekiz farklı hayvan türünde test edilirse ve bu ilacın ikisinde kanser, ikisinde karaciğer sorunları, ikisinde körlük yarattığı ve son iki tanesinde tamamen güvenli olduğu görülürse, hangi sonuçları kabul etmek gerekir? Kansere neden olanları mı, karaciğer sorunlarına yol açanları mı, körlüğe sebep olanları mı yoksa hiçbir zararı olmayanları mı?
Pratikte, hangi sonuçların kabul edileceği veya göz ardı edileceği konusunda net bir bilgi olmadığından, doktorların serbestçe reçetelediği ve hayvanlarda ciddi sorunlara neden olduğu bilinen ilaçların varlığı, genellikle insanlar üzerindeki etkilerinin görmezden gelinebildiğini göstermektedir.
Bu makalenin hazırlanmasında Dr. Vernon Coleman’ın ilk baskısı 1994 yılında yapılan “Güvene İhanet (Betrayal of Trust) adlı kitabından faydalanılmıştır.
Yazar Hakkında;
Vernon Coleman MB ChB DSc tıp doktorudur. 22 dile çevrilmiş 100’den fazla kitap yazmıştır.