Akıllı Şehirler: “Local Brother”
24 May 2024
- Paylaş:
Akıllı Şehirler: “Local Brother”
Akıllı şehirler adı altında; sözde daha güvenli, daha dayanıklı ve daha sürdürülebilir kılmak için akıllı teknolojileri kullanarak her anı izlenen ve kontrol edilen “Local Brother” ortamları yaygınlaştırılıyor.
Resmî açıklamalarda; “Şehirler, küresel ekonomiyle rekabet ve vatandaşların refahını sürdürülebilir bir biçimde koruma çabası içinde, yeni teknolojiler ve yenilikçi stratejiler benimsemeye yönlendiriliyor. Bu süreç, teknoloji ve stratejilerin karmaşıklığı ve devamlı gelişimi nedeniyle, geleneksel yöntemlerle çözüm sunan ekosistem oyuncuları için zorluklar yaratıyor ve şehir çözümlerinin bütüncül ve sistemli bir yaklaşımla ele alınmasını zorunlu kılıyor. Akıllı Şehirler yaklaşımı, paydaşların iş birliği ve veri destekli uzmanlık temelli projelerle beklentileri ve sorunları çözmekte ideal bir çözüm olarak öne çıkıyor” derler…
Ama şunlardan pekte bahsetmezler her nedense…
Akıllı şehirler; trafik ışıklarını yönetmek ve çevresel uyarılar sağlamak için otonom araçlar, robotik asistanlar ve sokak sensörleri gibi teknolojilere olanak tanıyan 5G kuleleri ve 6G teknolojisine sahiptir. Yapay zeka ve Nesnelerin İnterneti (IoT), bu teknolojilerin güç kaynağıdır ve birbirine bağlı dijital cihazların ağını oluşturur.
Akıllı şehirler; verimliliği ve yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla sensörler aracılığıyla insanlardan ve altyapıdan veri toplayan bir kent modelidir. Şehir sakinleri ve çalışanları, şehir hizmetlerine erişim, sorun bildirimi, vergi ve harç ödemeleri gibi işlemler için uygulamalar kullanabilirler. Bu model, aynı zamanda enerji tüketimini azaltma ve şehirleri daha sürdürülebilir kılmaya yönelik yöntemleri de ön plana çıkarır.
Akıllı şehirler; kimse olmadığında otomatik olarak kapanan sokak lambaları veya çöp toplama rotalarını optimize eden yapay zeka algoritmaları gibi özelliklerle tanıtılan fütüristik şehir manzaralarıdır. Bazıları, yapay zekanın sensörler ve kameralarla entegrasyonunun trafik sıkışıklığını azaltacağını iddia ediyor. Fakat, akıllı şehirlerin vizyonu, özgürlüklerimiz ve mahremiyetimiz için bir tehdit olarak görülebilir.
Peki o zaman 15 Dakikalık Şehir Nedir?
15 dakikalık şehirler projesi, toplum kaynaklarına yürüyerek ulaşmayı hedefliyor ve bu, küresel elitler tarafından destekleniyor. Bazıları için bu fikir cazipken, hareket, ifade ve mahremiyet özgürlüklerini sınırlama riski de içeriyor. Dünya genelinde birçok yerde pilot uygulamalar protesto ediliyor.
Batı dünyasında, protestoların artışından duyulan endişeyle, birçok şehrin yerel yöneticileri şehir planlama belgelerinden “15 dakikalık şehirler” ifadesini çıkardılar. Bunun yerine, “sınırlı özel araç kullanımına sahip yürünebilir şehirler” terimiyle alternatif bir perspektif sunuyorlar. Ancak bu yeni planın uygulanması da bazı zorlukları beraberinde getiriyor. Sürüş kısıtlamalarını hayata geçirmek ve vatandaşların davranışlarını izlemek için dijital teknolojinin kullanımını genişletmek gerekiyor. Dahası, batıdaki bazı akıllı şehirlerde artık giriş veya çıkışlar için ücret ödenmesi gerekiyor.
Dünya Ekonomik Forumu ve Birleşmiş Milletler bu projenin neresinde?
15 Dakikalık Şehir ve Akıllı Şehir projeleri, sözde şehir yaşamını iyileştirmeyi hedefliyor. Bunun içinde WEF ve G20 ülkeleri, 2019’da Teknoloji Yönetişimi üzerine bir ittifak kurarak, 200.000’den fazla şehri, yerel yönetimleri, şirketleri, araştırma kurumlarını ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirdi. büyük Bu ittifakın amacı, şehirleri daha güvenli, daha dayanıklı ve daha sürdürülebilir kılmak için akıllı teknolojileri kullanarak “Büyük Birader” (Big Brother) benzeri, her anı izlenen ve kontrol edilen kentsel “Yerel Birader” (Local Brother) ortamları yaratmaktır.
Peki öyleyse, ne yapmalıyız?
Bazıları teknolojinin hayatımızı olumlu ya da olumsuz etkileyeceğine inanırken, geleceği de düşünmek zorundayız. Şehirler ve kasabalar, hizmetlere erişim için QR kodları veya dijital kimlikleri şart koşarsa; iş yerleri ve bankalar aşı veya aldatıcı testleri zorunlu tutarsa, bu durumlara karşı stratejiler şimdiden planlanmalıdır.
Olası senaryoları komplo teorilerine sapmadan ailemiz, eşimiz, dostlarımız, komşularımız ve sokaktaki herkesle meydanlarda paylaşmamız önemlidir. Çocuklarımıza, torunlarımıza ve onların çocuklarına daha iyi ve özgür bir dünya bırakmak bizim en büyük sorumluluğumuzdur.
Dünyanın pek çok yerinde sivil özgürlük hareketleri bulunmaktadır. Eğer onlarla iletişime geçip güçlerimizi birleştirirsek, mahremiyetimizi, özgürlüğümüzü ve can ile mal güvenliğimizi koruyarak, halkın birliğiyle küresel elitlerin distopik gelecek vizyonu olan “büyük sıfırlamayı” engelleyebilir ve tüm “…. brother” ları mağlup edebiliriz.
Bu makale; insanlığın onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, küresel elitlerin ve dünyanın dört bir yanına dağılmış işbirlikçilerinin “yenilmez” olduğu yanılgısını oluşturmak değildir, aksine insanlar izin vermediği müddetçe insanlık aleyhine olan “Büyük Sıfırlama” gibi hedeflerini asla başaramayacakları gerçeğini ortaya koymaktır. Bunlara izin vermemek, onlar için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır.
Guwuste.com
Kalk ve uyar, Kötülüğe de dur de…
Makalemizi beğendiyseniz paylaşmayı unutmayınız…